Almanya’nın yıllardır sürdürdüğü Eurofighter Typhoon vetosunun 23 Temmuz 2025’te kaldırıldığı bildirildi. Bunun üzerine kamuoyunu aydınlatmak için şu sorunun cevaplanması gerekiyor: Vetolar neden kalktı ve bu ne anlama geliyor?
Öncelikle “veto” kelimesi, anlam olarak “karşı çıkmak” demektir. Türkiye’nin Suriye’deki operasyonları (özellikle Afrin Harekâtı) sonrasında Almanya başta olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri, insan hakları ve askerî teknolojilerin üçüncü ülkelerde kullanımı gerekçesiyle silah ihracatına kısıtlama getirdi. Almanya, Typhoon satışına “otoriterleşme ve insan hakları kaygıları” başlıkları altında karşı çıktı. Ayrıca Türkiye’nin S-400 konusundaki tavrı ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilimler de bir başka eleştiri konusuydu.
Eurofighter, 4 ülkenin ortak üretimidir: İngiltere, İtalya, Almanya ve İspanya. Türkiye, İngiltere, İtalya ve İspanya’yla askerî olarak iyi ilişkilere sahip; lakin Almanya, 4 ana üreticiden biri olarak veto hakkını saklı tutmaktaydı. Bu yüzden diğer üç ülke Türkiye’nin taleplerine olumlu yaklaşırken, sadece Almanya karşı çıkıyordu.
İngiltere’nin yoğun baskısı, 2024’te İsveç’in NATO’ya katılmasının Türkiye tarafından onaylanması, Türkiye’nin Avrupa’yla olan ilişkilerinde yumuşama başlattı. Bunların neticesinde Almanya, tutumunu tekrar gözden geçirdi ancak iş, elbette bunlarla sınırlı değil.
Almanya, uzun süredir Türkiye’nin savunma sanayisine dair isteklerine çekimser bir tavır sergilemekte; lakin bu durumun sürdürülebilir olmadığının, değişen konjonktüre ayak uydurulması gerektiğinin farkında olan Merz önderliğindeki Almanya, Türkiye’ye karşı tavrını değiştirme kararı aldı. Bu kararda Almanya’nın NATO içindeki pozisyonunu kaybetmek istememesi, İngiliz savunma lobisi, enerji arz güvenliği, Almanya-Fransa arasındaki rekabet ve Türkiye’nin bazı konularda yürüttüğü pazarlıklar, bu tavrın değişmesindeki en büyük etkenler olarak öne çıkmaktadır.
Almanya’nın NATO İçindeki Pozisyonunu Kaybetmek İstememesi
Türkiye, ABD’nin F-16 satışında yaşanan gecikmeleri, Yunanistan’a verilen desteği, aciliyet kazanan hava kuvvetleri eksikliklerini tamamlama konularını göz önünde bulundurarak yeni arayışlara yöneldiği bir döneme girmiştir. Bu da Almanya’nın Fransa gibi “Türkiye karşıtı pozisyon alan” devletlerin gölgesinde kalma riskini doğurmuştur. Berlin, NATO içindeki denge kurucu rolünü kaybetmek istememiş, Türkiye’nin İspanya, İtalya ve İngiltere gibi devletlerle daha sıkı iş birliğine girmesini engellemek adına 2018’den beri uygulamış olduğu vetosunu kaldırmıştır.
Birleşik Krallık (BAE Systems) Baskısı
İngiltere merkezli olan BAE Systems (Eurofighter’ın üreticilerinden) firmasının satıştan ciddi ekonomik çıkarları bulunmaktadır. İngiltere, BREXIT dönemi sonrasında Türkiye’yle daha yakın ilişkiler kurmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla burada Almanya’ya uygulanan baskı, “Ya birlikte satarız ya da Türkiye daha fazla İngiliz İHA-SİHA-jet sistemlerine entegre olur.” yönündedir. Alınan karar neticesinde bu baskıların sonuç verdiğini söylemek mümkündür.
Almanya’nın Enerji Güvenliği ve Türkiye’yle Yumuşama Arayışı
Almanya, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasındaki dönemde enerji güvenliği ve enerji çeşitliliği konusunda Türkiye’yle ilişkilerini geliştirme mecburiyetinde kalmıştır. Berlin, Doğu Akdeniz ve Kafkasya üzerinden gelecek doğal gaz alternatifleri için Türkiye’yle köprüleri tamamen atmak istememiştir. Bu nedenle, jet satışının önünün açılması “yeni normalleşmenin” bir yansıması olarak yorumlanabilir.
Almanya ile Fransa Arasındaki Rekabet
Eurofighter satışına karşı olan devletlerden bir diğeri ise Fransa’ydı. Çünkü Fransa, kendi uçağını (Rafale) satmak istemektedir. Almanya, Fransa’nın AB içi savunma rekabetinde tekelleşmesini ve daha fazla güçlenmesini istememektedir. Eurofighter satışının önünün açılmasıyla birlikte Almanya, Fransa’yla rekabette önemli bir adım atmış; AB içindeki dengeyi ve kendi ihracat payını artırmıştır.
Almanya ile Türkiye Arasında Yürütülen Pazarlıklar
Her ne kadar bu konuda atılan adımlar ve alınan kararlar tam anlamıyla şeffaf olmasa da Türkiye’nin dış politikasındaki değişimlerin Almanya’yla olan ilişkilerine olumlu yansıdığı görülmektedir. Bu noktada Türkiye’nin sığınmacı politikası, Almanya’daki Türk diasporasının etkisi, Gümrük Birliği’nin iyileştirilmesi gibi adımların atılması arka kapı diplomasisiyle bazı şeylerin halledildiği yönünde seyretmektedir.
Sonuç
Eurofighter Typhoon satışına dair Almanya’nın yıllardır sürdürdüğü veto kararının kaldırılması sadece bir silah satış izni meselesi değil, çok katmanlı bir dış politika değişiminin ve uluslararası güç dengelerindeki kaymanın göstergesidir. Almanya’nın bu adımı atması, Türkiye’nin stratejik yönelimlerinde yaşanan çeşitlenmenin, savunma alanında hızla artan kapasitesinin ve Batı’yla ilişkilerinde başlattığı yeni sayfanın bir sonucudur. Türkiye ise bu gelişmeyle birlikte hem hava gücünü modernize etme yolunda önemli bir fırsat elde etmiş hem de Avrupa içinde kendisine karşı uzun süredir sürdürülen “kısıtlayıcı tutumu” aşma yönünde bir başarı kazanmıştır. Bu karar, Avrupa’daki bazı aktörler için bir geri adım gibi görünse de küresel rekabet ortamında Türkiye’nin jeopolitik ağırlığını göz ardı etmenin artık daha maliyetli hâle geldiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Fotoğraf: Anadolu Ajansı