“Ebedi Birlik” Gençlik Kamu Birliği Başkanı
Giriş
Kafkasya’nın incisi, Türk dünyasının kalbi ve Avrasya’nın stratejik köprüsü olan Azerbaycan, tarih boyunca büyük güçlerin ilgi odağında olmuş; zengin kültürü, jeopolitik konumu ve doğal kaynaklarıyla ön plana çıkmıştır. Hem doğu hem de batı medeniyetlerinin kesişim noktasında yer alan bu ülke, tarihsel süreçte çeşitli imparatorlukların parçası olmuş, bağımsızlık mücadelesiyle şekillenen güçlü bir millî kimlik inşa etmiştir.
Bu makalede Azerbaycan’ın antik dönemlerden günümüze kadar uzanan tarihsel serüveni, siyasi dönüşümleri, kültürel mirası ve çağdaş uluslararası konumu detaylı bir şekilde analiz edilecektir.
1.Antik ve Orta Çağ Dönemlerinde Azerbaycan
Azerbaycan toprakları, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. MÖ 9. yüzyıldan itibaren Urartu, Manna, Med ve Ahameniş imparatorlukları bu bölgede hüküm sürmüştür. İskender’in fetihlerinden sonra Selevkoslar ve Partlar dönemi başlamıştır.
Albanya Devleti (Kafkas Albanyası)
Kafkas Albanya’sı, bugünkü Azerbaycan’ın kuzeyinde kurulmuş, kendi diline ve dinine sahip yerli bir devletti. Hristiyanlık bu topraklara ilk gelen dinlerden biri olmuş ve Albanya, uzun bir süre bu inançla yönetilmiştir ancak zamanla Sasani etkisiyle Zerdüştlük inancını yaşatmış ve daha sonra İslam bu coğrafyada yayılmıştır.
2.İslamiyet ve Türklerin Bölgeye Yerleşmesi
Yedinci yüzyılda İslam ordularının gelişiyle birlikte Azerbaycan coğrafyasında İslamiyet hızla yayılmış, bu da bölgenin hem dini hem de kültürel yapısında köklü değişikliklere yol açmıştır. 11. yüzyıldan itibaren Selçuklu Türklerinin bölgeye hâkim olmasıyla birlikte, Türk dili ve kültürü egemen hâle gelmiştir.
Atabeylikler ve İlhanlılar Dönemi
Şirvanşahlar, Eldegizliler (Atabeyler) ve daha sonra İlhanlılar gibi Türk-Moğol hanedanlıkları Azerbaycan topraklarını yönetmiş ve bölgeyi bir kültür ve bilim merkezi hâline getirmiştir. Özellikle Tebriz ve Gence şehirleri bu dönemde önemli ticaret, sanat ve ilim merkezleri olmuştur.
3.Safevi Dönemi: Azerbaycan’ın İran’la Kesişen Tarihi
1501 yılında Şah İsmail Xətai tarafından kurulan Safevi Devleti, Azerbaycan merkezli bir Türk-Şii devletiydi. Safeviler, Azerbaycan Türkçesini devlet dili olarak kullanmış, şiir ve edebiyatı teşvik etmiş, Şii mezhebini resmî mezhep hâline getirerek bölgenin dinî dokusunu derinden etkilemiştir.
Safevi-Osmanlı Rekabeti
Bu dönemde Osmanlı ve Safevi imparatorlukları arasında Azerbaycan üzerinde sıkça savaşlar yaşanmış, bölge birkaç kez el değiştirmiştir. Bu savaşlar halkın kültürel çeşitliliğini artırırken, aynı zamanda yıkıma da neden olmuştur.
4.Çarlık Rusyası ve Azerbaycan’ın Bölünmesi
19.yüzyılın başlarında Rusya ile İran arasında yapılan Gülistan (1813)ve Türkmençay (1828)antlaşmaları sonucunda Azerbaycan toprakları ikiye bölündü: Kuzey Azerbaycan Rusya’nın, Güney Azerbaycan ise İran’ın kontrolü altına girdi. Bu bölünme günümüzde de etkilerini sürdüren bir jeopolitik ayrılığa yol açmıştır.
5.20. Yüzyıl: Bağımsızlık Mücadelesi ve Sovyet Baskısı
1918 yılında Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti kuruldu ve bu, Müslüman doğunun ilk demokratik cumhuriyeti olarak tarihe geçti. Ancak bu özgürlük kısa sürdü; 1920’de Bolşevik Kızıl Ordu’nun işgaliyle Azerbaycan Sovyetler Birliği’ne katıldı.
Sovyet Dönemi (1920–1991)
Sovyet yönetimi altında Azerbaycan yoğun bir sanayileşme yaşadı ancak kültürel kimlik ve dil baskı altına alındı. Aynı zamanda Nahçıvan ve Dağlık Karabağ gibi bölgelerde etnik meseleler körüklendi. Özellikle 1988’de başlayan Karabağ sorunu, Azerbaycan halkı için millî bir davaya dönüştü.
6.Modern Azerbaycan Cumhuriyeti ve Karabağ Zaferi
1991’de SSCB’nin dağılmasıyla Azerbaycan tekrar bağımsızlığını ilan etti. Ancak bu süreç sancılı oldu. 1992-1994 Karabağ Savaşı’nda topraklarının %20’si işgal edildi. Bu kayıplar hem siyasi istikrarsızlığa hem de sosyal travmalara neden oldu.
2020 Karabağ Zaferi
27 Eylül 2020’de başlayan 44 Günlük Vətən Müharibəsi (Vatan Savaşı) ile Azerbaycan ordusu işgal altındaki topraklarının büyük bir kısmını geri aldı. Bu zafer sadece bir toprak kazanımı değil, aynı zamanda millî birlik, özgüven ve uluslararası siyasette yükselen Azerbaycan imajının da sembolü oldu.
7.Azerbaycan’ın Günümüzdeki Jeopolitik Önemi
Azerbaycan, günümüzde Güney Kafkasya’nın en istikrarlı ve gelişen ülkelerinden biri olarak dikkat çekmektedir. Zengin petrol ve doğal gaz kaynakları, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı gibi enerji projeleri ve Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ndeki stratejik konumuyla Azerbaycan, bölgesel ve küresel aktörlerin dikkatini çekmektedir.
Türk Dünyasında Lider Konum
Azerbaycan, Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurucu üyelerinden biri olarak, Türk dünyasıyla entegrasyonu hızlandırmakta; kültürel, ekonomik ve diplomatik ilişkileri güçlendirmektedir. Türkiye ile “iki devlet, bir millet” anlayışı doğrultusunda örnek bir stratejik ortaklık sergilemektedir.
8.Liderlerin Rolü: Resulzade’den Aliyevlere Uzanan Tarihî Yol
Mehmet Emin Resulzade – Millî İdealin Mimarı
“Bir kez yükselen bayrak bir daha inmez!” sözüyle tarihe damgasını vuran Mehmet Emin Resulzade, yalnızca Azerbaycan için değil, bütün Türk dünyası için millî özgürlük ve bağımsızlık ideolojisinin simgesi olmuştur.
Resulzade, 1918 yılında kurulan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin kurucularındandır. Onun liderliğinde Bakü kenti ilk kez bağımsız bir devletin başkenti olmuş, Azerbaycan parlamenter cumhuriyet modeliyle ilk kez tanışmıştır. O, Avrupa liberalizmi ile Türk milliyetçiliğini birleştiren bir fikir adamıydı.
Resulzade’nin temel hizmetleri şunlardır:
- Parlamenter cumhuriyetin ilanı.
- Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi (1919 – Avrupa ülkelerinden önce).
- Devlet dilinin Azerbaycan Türkçesi olarak belirlenmesi.
- Eğitim ve millî basının geliştirilmesi.
Sovyet işgalinden sonra sürgün hayatı yaşamış olsa da faaliyetleriyle Azerbaycan’ın bağımsızlık mücadelesini uluslararası alanda sürdürmüştür. Onun fikirleri, 1991’de ikinci bağımsızlığın yeniden kazanılmasında ilham kaynağı olmuştur.
Haydar Aliyev – Devletçilik Okulunun Kurucusu
Azerbaycan’ın çağdaş siyasi tarihinde adı istisnai bir yere sahip olan ulusal lider Haydar Aliyev, 1969 yılından itibaren uzun yıllar ülkenin yönetiminde kilit rol üstlenmiştir.
Sovyet döneminde Azerbaycan SSC’nin lideri olarak eğitim, sanayi, kültür ve bilim alanlarında önemli reformlar gerçekleştirmiş; Bakü ve bölgelerin kalkınmasına büyük katkılar sunmuştur. Sovyetler Birliği yönetiminde Politbüro üyesi olan tek Azerbaycanlı liderdir.
1993 yılında halkın ısrarlı talebiyle yeniden iktidara dönen Haydar Aliyev, Azerbaycan’ı siyasi kaos ve iç savaş tehlikesinden kurtarmıştır. Onun cumhurbaşkanlığı döneminde,
- Anayasa kabul edilmiş,
- “Yüzyılın Anlaşması” imzalanarak petrol stratejisi oluşturulmuş,
- Ermenistan ile ateşkes sağlanmış,
- Azerbaycan uluslararası kuruluşlara entegre olmaya başlamıştır.
Haydar Aliyev, modern Azerbaycan devletçiliğinin kurucusu olarak kabul edilir. O, istikrarın ve kalkınmanın temelini atarak gelecek nesillere güçlü bir devlet miras bırakmıştır.
İlham Aliyev – Zaferin ve Gücün Simgesi
2003 yılından itibaren cumhurbaşkanlığı görevini yürüten İlham Aliyev, babasının siyasi çizgisini devam ettirerek Azerbaycan’ı bölgesel bir güce dönüştüren politikalar izlemiştir. Onun liderliğinde ülke, ekonomik olarak ciddi biçimde güçlenmiş, uluslararası arenadaki itibarı artmıştır.
En büyük başarısı ise 2020 yılında gerçekleşen Vatan Savaşı’ndaki zafer olmuştur. İlham Aliyev, siyasi, diplomatik ve askerî alanda gösterdiği liderlikle Karabağ’ın özgürleştirilmesini sağlamış ve tarihî adaleti yeniden tesis etmiştir. Aynı zamanda bilgi savaşlarında başarılı çıkışları ve ilkesel duruşuyla dünya çapında tanınan bir lider hâline gelmiştir.
Ek olarak;
- TANAP, TAP gibi enerji projeleriyle Azerbaycan’ı Avrupa’nın enerji güvenliğinde kilit aktör hâline getirmiştir,
- Türk Devletleri Teşkilatı’nda aktif rol üstlenerek Azerbaycan’ı Türk dünyasının öncü ülkelerinden biri yapmıştır,
- Zengezur Koridoru ve Karabağ bölgesinde yürütülen yeniden imar çalışmalarıyla Azerbaycan’ın geleceğine stratejik temeller atmıştır.
Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Not: Bu çalışma, Dış Bakış dergisinin nisan 2025 sayısında yayınlanmıştır.