Blog Yazılarımız

TUDPAM | Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi > Analizler > Türk Devletleri Teşkilatı’nın Gelişmesi Işığında Yükselen “Türk Dünyası” Algısı

Türk Devletleri Teşkilatı’nın Gelişmesi Işığında Yükselen “Türk Dünyası” Algısı

Burak Aydın

Dış Politika Araştırmacısı

Bugün gerek Türkiye’de gerekse diğer Türk devletlerinde “Türk dünyası” kavramı hemen hemen herkesin zihninde bir anlam ifade etmektedir. Bundan belki de 10 yıl önce Türk dünyası ile alakalı soru yöneltilse Türk memleketlerinde çoğu kimse bugünkü kadar kapsamlı fikre sahip olmayacaktır. Son yıllarda başta Türkiye olmak üzere, Türk devletlerinin değişen dış politika emelleri, savunma sanayisi, enerji, eğitim, ticaret gibi alanlarda yeniliklere ve iş birliklerine imza atılması Türk dünyası için güçlü bir ivme olmuştur. Türk Devletleri Teşkilatı’nın da yalnızca kültürel miras alanında iş birliği örgütü yapısından çıkıp doğrudan bir uluslararası örgüt olma yolunda adımlar atması da hiç şüphesiz ki ivmenin en önemli unsurlarından biridir.

“Türk dünyası ilişkileri için en önemli dönüm noktası nedir?” diye soracak olursanız, ben hiç şüphesiz ki 2. Karabağ Savaşı ve ardından gelen diplomatik süreç derim. Bu süreçle birlikte hem Türk dünyasının ilişkileri ve alınan verim dünya kamuoyuna tanıtıldı hem de Türk dünyasını birbirine bağlayacak olan Zengezur Koridoru’nun açılması için gerekli adımlar atılmaya başlandı. Zengezur meselesi Türk dünyasının gümrük ve ticaret iş birliği açısından şüphesiz ki en önemli meselelerinden biridir. Öyle ki Asya üretimli her türlü mahsulün Avrupa’ya tedariği konusunda Zengezur Koridoru hiç şüphesiz ki 21. yüzyıla damga vuracaktır.

Zengezur konusunda şu günlerde daha net durumları görebiliyorken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de uluslararası alanda temsil edilmeye başlanması kesinlikle bir başka dönüm noktasıdır. Gözlemci üye statüsünde şu anlık 3 ülke var. Bunlar; Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, uluslararası tanınırlık meselesinden; Türkmenistan, BM’den kazandığı tarafsızlık statüsünü korumak adına; Macaristan ise Avrupalılık kimliğinden ötürü tam üye değildir.  Ancak bu gözlemcilik statüsünü bile kazanmış olması KKTC gibi bağımsızlık süreci ikilemde olan bir devletin artık dünya kamuoyunda tanınması için çok önemli bir gelişmedir. Doğu Akdeniz’de Türk varlığının güçlenmesi Türk birliğinin gerek şu anki gerek önümüzdeki dönemlerdeki yüksek önem taşıyan enerji diplomasisi için büyük önem arz etmektedir.

Türk Devletleri Teşkilatı ve izlediği yol günden güne gelişip büyürken elde edilen verimlerin gelecek nesillere aktarılması konusu da önem arz etmektedir. Bu anlamda Türk devletlerinin eğitim alanında atmış olduğu ortak adımlar da en önemli gelişmeler arasındadır. Ortak alfabeye adım adım geçme politikası ve ilk-ortaöğretim müfredatlarındaki Türk tarihini öne çıkarma adımları ileriki nesillerin Türk dünyasının bilincinde yetişmesi konusunda önemli rol oynamaktadır. Bununla birlikte Türk dünyasının ortak üniversiteleri ve yapılan ortak programlar da Türk dünyasının her alanda yetişmekte olan yeni iş gücü nesline ivme kazandırmaktadır. Son günlerde adını duyduğumuz, planlanan Türk-Özbek Üniversitesinin de Kazakistan’daki ve Kırgızistan’daki üniversitelerden sonra Türk dünyasına yeni nefes olması planlanmaktadır. Türkiye’de okullarda okutulan müfredatın da artık Türk birliği bilincine entegre edilmesi, Orta Asya yerine Türkistan tanımının resmîleşmesi, Kazakistan’da Kazakça eğitimin zorunlu olması, Azerbaycan’da yakın zamanda müfredatın da bu bilinçte yenilenecek olması eğitim konusunda bizleri heyecanlandıran gelişmeler vardır. Bununla birlikte Kırgızistan’da da devlet memurlarına Kırgızca bilme zorunluluğu ve parlamentonun dilinin sadece Kırgızca yapılması da artık gençlerin kariyer hedeflerini sadece Türk dili üzerinden kurmaları konusunda önemli adımlardır. Bizler bu gelişmeleri gururla takip ederken Türk dünyasını kendi ufku bilen her Türk’ün de üzerine düşen sorumluluk hiç şüphesiz ki Türk dünyası bilincini ulaşabildiğimiz kadar kişiye kazandırmaktır. Devletlerin attığı adımlar milletler üzerinde etki bulduğu vakit işte o zaman Türk birliği bizlere daha yakındır.

*Bu çalışmada Stratejik Ortak makaleleri, TDT resmi verileri, Haber Global arşivi ve TDAV arşivi kaynaklarından yararlanılmıştır.

Not: Bu makale, Dış Bakış dergisinin Şubat 2025 sayısında yayınlanmıştır.

Webinara
Kayıt Ol !

Son 2 Gün