Blog Yazılarımız

TUDPAM | Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi > Analizler > Avrupa Birliği ve Türkistan: Geçiş Politikaları Stratejisi Üzerine Bir Analiz

Avrupa Birliği ve Türkistan: Geçiş Politikaları Stratejisi Üzerine Bir Analiz

Erdem Yılmaz

TUDPAM Uzmanı

Avrupa Birliği’nin (AB) Türkistan’daki stratejisindeki temel yönlerden biri transregionalliktir. Bu kavram, AB’nin üçüncü ülkelerle ticaret ve yatırım alanındaki iş birliği ile yakından ilişkilidir ve bölgelerarası iş birliğinden farklıdır. Bölgelerarası iş birliği, diğer bölgesel entegrasyon birimleri (uluslararası bölgeler) ile kurumsal anlamda şekillenmiş bir etkileşimi ifade eder. Örneğin, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN), Güney Amerika Ortak Pazarı (MERCOSUR), And Topluluğu ve Latin Amerika ve Karayipler Ülkeleri Topluluğu (CELAC) gibi Latin Amerika’daki diğer entegrasyonlar ile olan iş birliği gibi. Buna karşın transregionalizm, entegrasyon birimlerinin belirli bir formatta uyumlu eylemler gerçekleştiren devlet grupları ve hatta bölgesel bir güç olma potansiyeline sahip ve bu amaca sahip bazı devletlerle iş birliğini tanımlar. Ayrıca, iki veya daha fazla bölgesel entegrasyon biriminin devletleri ve devlet grupları arasındaki ilişkileri de kapsar (1).

Bölgesel iş birliği ve transregionalizmi ayırırken ancak birbirlerine karşıt koymadan, bazı araştırmacılar sonuncusunu bölgesel iş birliğinin hibrit bir biçimi olarak görmektedirler. Bu görüşte, özellikle bölgesel entegrasyon birimi ile bir organizasyonel olarak şekillenmemiş ve dağınık bir bölgenin devlet grubu arasındaki etkileşim de bir hibrit biçim olarak öne çıkmaktadır (2, 3). Global Güney’in böyle bir bölgesi Türkistan‘dır. Bu bölgede, bölgesel entegrasyon süreçlerinin yönü ve biçimi üzerine bölge dışı aktörler arasındaki rekabet dikkat çekmektedir. AB, Türkistan’ı uluslararası bir bölge olarak şekillendirme çabalarına ilgi duymakta ve bu çerçevede ileride bölgesel entegrasyon birliği biçiminde bir entegrasyon süreci kurmayı hedeflemektedir.

Bu çerçevede Kazakistan, AB’nin gözünde alternatif olmayan bir lider olarak görülmektedir. Kazakistan, bölgedeki entegrasyon süreçlerinin lokomotifi olma arzusuyla sadece bir “köprü” olmakla kalmayıp, aynı zamanda AB ile Türkistan arasında, AB değerleri ve normlarını kabul etme istekliliğiyle bir bağ kurmayı arzu etmektedir. 2015 yılının Aralık ayında Kazakistan, AB ile genişletilmiş ortaklık ve iş birliği anlaşmasını imzalayarak büyük bir ilerleme kaydetmiştir. 2019 yılında ise Kırgızistan ile ikinci benzer anlaşma imzalanmış, Tacikistan ve Özbekistan ise 2018 yılından bu yana AB ile benzer anlaşmalar konusunda müzakerelere devam etmektedir.

Bölgedeki entegrasyon süreçlerine katkı sağlayan gayriresmî bir kurum olarak her yıl düzenlenen Türkistan Devlet Başkanları ve Hükümet Başkanları Zirvesi öne çıkmaktadır. İlk zirve, 2018 Mart ayında Kazakistan’ın başkenti Nur-Sultan’da yapılmış, ikincisi ise 2019 Kasım ayında Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te düzenlenmiştir. Bu zirve, AB tarafından desteklenen ve Kazakistan’daki AB Delegasyonu tarafından düzenlenen “Türkistan’da Entegrasyonu Güçlendirmek ve Refahı Sağlamak” başlıklı iki günlük konferansla aynı tarihlere denk gelmiştir. AB’nin Kazakistan’daki Büyükelçisi Sven-Olof Carlsson, bu olayı “şans eseri” olarak nitelendirmiştir (4). Ayrıca Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan cumhurbaşkanları 28 Kasım’da Kırgızistan’ın Bişkek şehrinde düzenlenen Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (ODKB) Konseyi toplantısına katıldıktan sonra Taşkent’e gelmişlerdir. İlginç bir şekilde, bu forumda çalışma dili Rusçadır.

Bu tür gayriresmî danışma forumunun kurulması, kesinlikle Avrupa Birliği’nin çıkarları doğrultusunda önemli bir adımdır. AB’nin bölgeyle çok taraflı iş birliğini tamamlamakla kalmaz, aynı zamanda Türkistan cumhuriyetleri arasında bölgesel zorluklar ve tehditlerin tartışılması, bu tehditlere yanıt arayışında güvenin ve karşılıklı anlayışın pekiştirilmesine katkı sağlar; bu süreçte AB’nin de desteği bulunmaktadır. Örneğin bölgedeki su kaynakları eksikliği, bölgesel toprak anlaşmazlıkları ve çatışmaların kaynağı olmuştur. Bunun yanı sıra çevre koruma, sınır kontrolü, terörizme karşı mücadele, transnasyonel organize suçlar ve uyuşturucu kaçakçılığı, ekonomik ve sosyal kalkınma gibi sorunlar da önemli gündem maddelerindendir.

Özellikle, bölgesel ekonomik iş birliğinin sorunları ve perspektifleri büyük bir önem taşımaktadır. Günümüzde Türkistan ekonomileri arasındaki ticaret hacmi son derece düşük olup (uzmanlara göre %5’ten fazla değildir), Türkistan başkentleri arasında doğrudan hava yolunun olmaması oldukça paradoksaldır. Böyle bir yolculuk yalnızca İstanbul’daki uluslararası havaalanı üzerinden yapılabilmektedir. Gelecekte Afganistan’ın da yer alacağı bir bölgesel ekonomik entegrasyon projesinin oluşması mümkün olabilir. Hâlen Kazakistan, AB ve Afganistan arasında üçlü iş birliği programı uygulanmaktadır. Bu program kapsamında AB, Afganistan’dan gelen gençlere, özellikle kadınlara, Kazak üniversitelerinde barışçı meslekler eğitimi verilmesini finanse etmektedir (5).

Forumun katılımcıları hem Avrupa Birliği ile iş birliğinden hem de Çin‘in küresel “Kuşak ve Yol” projesine ve Avrasya Ekonomik Birliği’ne katılımlarından fayda sağlamayı hedeflemektedirler. Bu süreçte, entegrasyon sürecinin lokomotifi Rusya’dır (EAEÜ’ye tam üyeler Kazakistan ve Kırgızistan olup, Özbekistan ise başlangıçta gözlemci ülke olarak ilgi göstermektedir). Bununla birlikte AB, bölgedeki entegrasyon süreçlerini destekleme çabalarından fayda sağlayacak başka aktörlerin, öncelikle Çin’in bu fırsatlardan yararlanmayacağını ummamalıdır; bu durum, Latin Amerika’da da benzer şekilde yaşanmıştır.

Latin Amerika’da olduğu gibi Türkistan’daki ülkeler de tarihsel, kültürel, dinî ve büyük ölçüde dilsel bir yakınlığa sahiptir. Ancak bu ülkelerin yapısal farklılıkları, özellikle ekonomik yapıları, bölgesel ticaretin düşük seviyelerde kalmasına ve bölge ekonomilerinin birbirini tamamlamaktan çok rekabet etmesine yol açmıştır. Ayrıca, siyasi elitlerin düşük düzeydeki anlaşma kapasitesi, entegrasyon süreçlerinin çeşitlenmesine ve alt ulusal karakter taşımasına yol açmıştır. Burada AB, bölge ülkeleriyle ikili ve çok taraflı formatlarda siyasi diyalog, ticaret ve yatırım iş birliğini geliştirirken, aynı zamanda genel bölgesel düzeyde entegrasyonu teşvik etmeye çalışmaktadır. Bu çabalar, Latin Amerika’nın en büyük ekonomisi ve lideri Brezilya ile derinleştirilmiş bir iş birliğine yönelik olmuştur.

2010 yılında Kuzey, Orta ve Güney Amerika’daki tüm bağımsız ülkeler, ABD ve Kanada hariç, Latin Amerika ve Karayipler Ülkeleri Topluluğu (CELAC) adı altında bir bölgesel blok kurmuşlardır. Bu bölgesel blok, küresel Latin Amerikalılık anlayışının pratik deneyimlerine dayanan bir platform olarak büyük ölçüde Amerika Birleşik Devletleri’nin Pan-Amerikan ideolojisine karşı bir alternatif olarak planlanmıştır. Blok, aynı zamanda İspanya’nın eski kolonileri olan, İspanyolca konuşan ülkelerdeki kendi İber-Amerikan topluluğu projesini tehdit etmiştir. Ancak iddialı planlara ve “yol haritalarına” rağmen CELAC, etkin bir bölgesel entegrasyon aracı olamamış ve “çok taraflılık veya diplomatik bölgeselcilik” anlamına gelen bir siyasi forum olmaktan öteye geçememiştir (6).

Buna karşın, bu yeni bölgesel kurum, kuruluşundan itibaren Çin tarafından son derece aktif bir şekilde kullanılmaya başlanmış ve Çin–CELAC ikili diyalog mekanizması, 2014 yılında Çin–CELAC Forumu’nun kurulmasına ve sektörel bakanlar toplantıları mekanizmasının devreye girmesine yol açmıştır. Çin ve CELAC ülkeleri arasında derinleşmiş iş birliği için “1+3+6” programı uygulanmaya başlanmış, üç ana alan olarak ticaret, yatırım ve iş birliği belirlenmiş; altı anahtar alan ise tarım, bilim ve teknoloji, altyapı, yatırım, bilgi ve kültür olmuştur. 2015–2019 yılları için bir iş birliği planı kabul edilmiştir ve uygulanmaktadır (7).

Avrupa Birliği’nin Türkistan’daki stratejisinin geleceği hakkında konuşurken, Brexit’in AB’nin dış politika potansiyeli ve “yumuşak güç” kaynakları üzerindeki olumsuz etkisini tekrar hatırlamak gerekir. AB’nin mali imkânları oldukça kısıtlıdır; örneğin, 2018 yılı için toplam AB bütçesi 156,7 milyar avro olarak belirlenmiştir (8). 2021–2027 dönemini kapsayan Çok Yıllı Mali Çerçeve çerçevesinde, bölgedeki dış politika stratejisini uygulamak için yaklaşık 1 milyar avro harcanması planlanmaktadır (karşılaştırma için, Asya ve Okyanusya ülkelerine toplam harcama 10 milyar avro, Sahra altı Afrika ülkelerine 32 milyar avro ve Avrupa Komşuluk Politikası çerçevesinde 22 milyar avro olacaktır) (9). Bu, 2014–2020 yılları için belirlenen bütçeyle hemen hemen aynı tutardır.

Ancak AB, diğer dış politika stratejilerinde olduğu gibi Avrupa Yatırım Bankası (EIB) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi yatırım ve kredi kaynaklarına güvenmektedir. Her iki banka da Avrupa Komisyonu ile yakın bir koordinasyon içerisindedir. Örneğin, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası şu anda Kazakistan’da 131 projeyi yürütmektedir. EBRD’nin Kazakistan ile olan iş birliği süresi boyunca toplam 273 proje gerçekleştirilmiş olup, bu projelerin toplam tutarı yaklaşık 2,8 milyar avrodur; bunlar genellikle enerji, ulaşım, bankacılık ve altyapı gibi alanlarda yoğunlaşmaktadır. EBRD’nin Kazakistan’a yaptığı yatırım miktarı 8,6 milyar avroyu aşmaktadır (bu tutarın yarısından fazlası özel sektöre yönelmiştir) (10). Hatta, oldukça kapalı bir ülke olan Türkmenistan ile bile EBRD’nin 53 aktif projesi bulunmaktadır (toplam 75); bunlar genellikle sanayi, ticaret ve tarım iş kollarında, yalnızca özel sektörle yürütülmektedir ve yatırımlar toplamda 300 milyon avroya yakındır (11).

Avrupa Yatırım Bankası, Türkistan’ın beş ülkesinden dördü ile -Tacikistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan- iş birliği yapmaktadır. Özbekistan ile yapılan ortaklık anlaşması oldukça yakın bir zamanda, Ekim 2017’de imzalanmıştır (12). Avrupa Yatırım Bankası, Tacikistan ile 2009 Şubat ayında, 2007 yılındaki Avrupa Birliği’nin Türkistan Stratejisi çerçevesinde iş birliği yapmaya başlamıştır (13). Bankanın verilerine göre, 2018 Aralık itibarıyla EIB, bölge ekonomilerine toplam 967 milyon avro yatırım yapmıştır (14).

AB’nin dış politika araçları arasında “sert güç” araçları da bulunmaktadır. Daha önce de belirtildiği gibi bu araçlar, çeşitli bölgelerde çok taraflı iş birliği çerçevesinde askerî misyonlarda yer almak ve yaptırımlar gibi askerî olmayan ancak zorlayıcı araçlar kullanmak şeklinde kendini göstermektedir. AB, yalnızca Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarını değil, aynı zamanda ABD’nin de sınır ötesi etkisi olan yaptırımlarını da uygulamaktadır; ayrıca, üçüncü ülkelere karşı kendi kısıtlamalarını ve etki yöntemlerini de bağımsız olarak uygulamaktadır.

AB içerisinde askerî entegrasyon süreçleri uzun zamandır gelişmekte olup, bununla birlikte karmaşık bir şekilde ve üye ülkelerin mali ve teknolojik yetenekleri hakkında endişelerle birlikte sürmektedir. Sürekli Yapılandırılmış İş Birliği (PESCO) programı çerçevesinde ortak askerî potansiyelin oluşturulması çalışmaları devam etmektedir. AB’nin kendi “sert güç”e ihtiyacı olup olmadığı ve bu ihtiyacın ne ölçüde olması gerektiği konuları son birkaç yıldır tartışılmaktadır çünkü AB’nin çevresindeki alan giderek daha öngörülemez ve çatışmalı bir hâle gelmektedir (15, 16).

Hiç şüphe yok ki AB’nin üye ülkelerinin hükûmetleri ve Avrupa Birliği yetkilileri, Türkistan’daki ülkelerdeki AB’nin etkisinin sınırlarını ve olanaklarını anlamaktadırlar. Dış ilişkiler bağlamında Avrupa Birliği, AB’nin genişleme ve Avrupa Komşuluk Politikasına öncelik vermektedir. Bununla birlikte, uzun vadede Türkistan’daki siyasi elitlerin ve sıradan vatandaşların ülke ve bölgesel dış politika öncelikleri, tehditler ve meydan okumalar konusundaki anlayışlarının zaman içinde, belki de büyük ölçüde değişebileceği göz ardı edilemez. Bu değişim yalnızca bölgedeki devletlerin iç siyaseti ve devletleşme dinamiklerine değil, aynı zamanda Büyük Avrasya’daki uluslararası ortamın değişimlerine de bağlı olacaktır (17).

Bölgedeki devletlerin halklarında rekabet hâlindeki dış oyuncuların imajları da önemli bir rol oynayacaktır. Bu noktada, Avrupa Birliği askerî varlık göstermeyi hedeflemediği için, Çin’in demografik gücü ve büyük dış ticaret ile yatırım genişlemesi gibi endişeleri uyandırmadığı için kesinlikle avantajlıdır. Bu nedenle Avrupa Birliği, Türkistan’da olumlu ve cazip bir imaj oluşturma açısından büyük bir avantaja sahiptir (18).

Sonuç

Sonuç olarak, Avrupa Birliği’nin Türkistan üzerindeki etkisi, bölgedeki dinamiklerin sürekli değişen doğasıyla şekillenmektedir. Bu durum, Türk devletlerinin ve toplumlarının tarihsel, kültürel ve ekonomik bağlarını güçlendirme çabalarını daha da önemli hale getirmektedir.

Türkistan, Türk dünyası için sadece bir coğrafi alan değil, aynı zamanda kültürel ve tarihi bir mirasın da parçasıdır. Bu nedenle, Avrupa’nın bölgedeki stratejik adımları dikkatle değerlendirilmelidir. Türk toplulukları, kendi kimliklerini ve değerlerini koruyarak, uluslararası ilişkilerde daha etkili bir konum elde etmelidir.

Bölgedeki Türk varlığının güçlendirilmesi, sadece bölgesel istikrar için değil, aynı zamanda tarihsel bağların yeniden canlandırılması açısından da kritik öneme sahiptir. Bu bağlamda, Türkistan’da Türk kimliğini ve kültürünü vurgulayan politikalar benimsemek, Türk milletinin geleceği için hayati bir gereklilik olarak öne çıkmaktadır.

Kaynakça

  1. Хенгги Ј., Роллоф Р., Рюланд Ј., уредници. Интеррегионализам и међународни односи: Скок ка глобалном управљању? Њујорк, Роутледге, 2006. 388 стр.
  2. Дојџ М. Европска унија и интеррегионализам: Обрасци ангажовања. Фарнхам, Сарри, Ашгејт Паблишинг, 2011. xvii+217 стр.
  3. Седербаум Ф., Сталгрен П., уредници. Европска унија и глобални југ. Боулдер, Линне Рејнер Паблишерс, 2010. 319 стр.
  4. Готев Г. Конференција у Нур-Султану, коју спонзорише ЕУ, „срећно се поклапа“ са Самитом Централне Азије. EURACTIV, 29.11.2019. Доступно на: https://www.euractiv.com/section/central-asia/news/eu-sponsored-nur-sultan-conference-happily-coincides-with-central-asia-summit/ (приступљено 29.11.2019).
  5. Готев Г. Астана домаћин малопознатог Самита Централне Азије. EURACTIV, 16.03.2018. Доступно на: https://www.euractiv.com/section/central-asia/news/fri-astana-hosts-little-publicised-central-asia-summit/ (приступљено 29.11.2019).
  6. Естај Ј. Прошлост и садашњост латиноамеричких регионализама, у контексту економске репримаризације. Виварес Е., уредник. Регионализам, развој и пост-робни боом у Јужној Америци. Кито, Палграве Мекмилан, 2018, стр. 47-76.
  7. Кина и ЦЕЛАК ће развијати Планирање сарадње за наредних 5 година. ЦЕЛАК – Заједница Латиноамеричких и Карипских Држава, 19.01.2015. Доступно на: http://s017.sela.org/celac/prensa/?nID=6524 (приступљено 29.11.2019).
  8. Готев Г. „Практично немогуће“ сукобити се са кинеским економским утицајем у Централној Азији. EURACTIV, 11.10.2019. Доступно на: https://www.euractiv.com/section/central-asia/news/almost-impossible-to-rival-chinas-business-clout-in-central-asia/ (приступљено 29.11.2019).
  9. Кључне карактеристике имплементације буџета ЕУ за 2018. Европска комисија. Доступно на: 08.10.2019. https://ec.europa.eu/info/sites/info/files/about_the_european_commission/eu_budget/factsheet_eca_report_08-10_web2.pdf (приступљено 29.11.2019).
  10. Буџет ЕУ за будућност. Европска комисија, мај 2018. Доступно на: https://ec.europa.eu/commission/sites/beta-political/files/budget-may2018-neighbourhood-development-cooperation_en.pdf (приступљено 29.11.2019).
  11. Документи о резимеима пројеката. ЕБРД пројекти у Казахстану. Доступно на: https://www.ebrd.com/work-with-us/project-finance/project-summary-documents.html?1=1&filterCountry=Kazakhstan (приступљено 29.11.2019).
  12. Документи о резимеима пројеката. ЕБРД пројекти у Туркменистану. Доступно на: https://www.ebrd.com/work-with-us/project-finance/project-summary-documents.html?1=1&filterCountry=Turkmenistan (приступљено 29.11.2019).
  13. ЕИБ покреће операције у Републици Узбекистан. Европска инвестициона банка, 13.10.2017. Доступно на: https://www.eib.org/en/press/all/2017-272-eib-launches-operations-in-republic-of-uzbekistan (приступљено 29.11.2019).
  14. Стратегија ЕУ за ново партнерство са Централном Азијом – Имплементација. Европска унија – Спољна акција, 07.07.2016. Доступно на: http://eeas.europa.eu/archives/docs/central_asia/docs/factsheet_strategy_implementation_en.pdf (приступљено 29.11.2019).
  15. Централна Азија. Европска инвестициона банка. Доступно на: https://www.eib.org/en/projects/regions/central-asia/index.htm (приступљено 29.11.2019).
  16. Матлари Ј.Х. Тврда моћ у тешким временима: Може ли Европа деловати стратешки? Шам (Швајцарска), Палграве Мекмилан, 2018, 302 стр.
  17. Демпси Ј. Џуди пита: Да ли је Европа наивна у погледу тврде моћи? Карнеги Европа, Карнеги Фонд за међународни мир. 29.10.2014. Доступно на: https://carnegieeurope.eu/strategiceurope/57063 (приступљено 29.11.2019).
  18. Николидис К., Еган М. Транснационално управљање тржиштем и регионална политичка екстерналност: Зашто признати стране стандарде? Журнал за европску јавну политику, 2001, св. 8, бр. 3, стр. 454-473.

Основной источник использован с сайта https://www.afjournal.ru/2019/4/world-politics/the-european-unions-new-central-asia-strategy-possibilities-and-limits-of-soft-power, где он был доступен и переведен на турецкий язык, после чего была написана рецензия.

Fotoğraf: Türkgün Gazetesi

 

Webinara
Kayıt Ol !

Son 2 Gün