1997 yılında Türkiye’nin öncülüğünde kurulan Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatı, üye ülkeler olan Türkiye, İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya arasında ekonomik iş birliği, ticaretin artırılması ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini güden bir platformdur. Bu teşkilat, ekonomik büyümeyi hızlandırma, üye ülkeler arasındaki ticari bağları güçlendirme ve bölgesel istikrarı sağlama amacı taşımaktadır.
19 Aralık 2024 tarihinde Kahire’de gerçekleştirilen 11. D-8 Zirvesi, yalnızca teşkilatın tarihinde sıradan bir toplantı olmanın ötesinde, hem bölgesel hem de küresel anlamda önemli gelişmelere sahne olmuştur. Zirvede, Azerbaycan’ın örgüte üyeliği kabul edilerek, teşkilatın genişlemesi açısından tarihi bir dönüm noktası yaşanmıştır. Bu zirve, üye ülkeler arasındaki iş birliğini derinleştirmenin yanı sıra, bölgesel siyasi dengeler üzerinde de bir etki yaratmıştır.
Öte yandan, 2013 yılından bu yana İran tarafından Mısır’a düzenlenen ilk resmi ziyaret, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın liderliğinde gerçekleştirilmiş olup, bu adım zirvenin en dikkat çekici diplomatik hamlelerinden biri olarak öne çıkmıştır. İran-Mısır ilişkileri, 1979 İslam Devrimi’nden bu yana ciddi gerilimler yaşamış ve iki ülke arasında diplomatik bağlar sınırlı kalmıştır. Ancak bu ziyaret, İran’ın bölgedeki yalnızlığını aşma çabaları ve Mısır’ın bölgesel politikalarını yeniden şekillendirme niyetleri bağlamında anlamlı bir gelişme olarak değerlendirilmiştir. Ziyaret sırasında enerji iş birliği, ticaret ve bölgesel güvenlik konuları ele alınmıştır.
Zirve, sadece ekonomik konuları değil, aynı zamanda bölgede devam eden siyasi krizleri de ele almıştır. En dikkat çeken başlık ise, Suriye’de 54 yıldır devam eden Esad Rejimi’nin 8 Aralık 2024 tarihinde sona ermesi ve ülkede yeni bir dönemin başlaması olmuştur.
Suriye’deki bu gelişme, bölgesel siyasette domino etkisi yaratmıştır. Yeni bir geçici hükümetin kurulması ve muhalif gruplarla yapılan uzlaşı anlaşmaları, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştır. Zirvede, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin yeniden inşa sürecine destek verilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Barış, adalet ve özgürlük temelli bir yönetim kurulması için tüm tarafların sorumluluk alması gerekiyor,” ifadelerini kullanmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu ve bu süreçte aktif rol oynayacağını belirtmiştir.
Zirve, aynı zamanda Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerde de yeni bir dönemin habercisi olmuştur. Türkiye ve Mısır arasındaki ilişkiler, 2013 yılında Mısır’daki askeri darbe sonrasında büyük bir gerilim yaşamıştır. Ancak son iki yılda, iki ülke arasında başlayan normalleşme süreci hız kazanmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şubat 2024’te Kahire’ye gerçekleştirdiği ziyaret ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin Eylül 2024’te Türkiye’ye yaptığı iade-i ziyaret, ilişkilerin iyileşmesinde önemli bir rol oynadı. Bu süreçte, enerji kaynaklarının paylaşımı, ticaret yollarının güçlendirilmesi ve bölgesel güvenlik konularında iş birliği fırsatları değerlendirilmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvede yaptığı konuşmalarda hem ekonomik hem de siyasi meselelere değinmiştir. Türkiye’nin D-8 içindeki ekonomik hedefleri arasında ticaret hacminin artırılması, yerel para birimlerinin kullanımının teşvik edilmesi ve enerji iş birliğinin derinleştirilmesi yer almıştır. Erdoğan, bu hedeflerin gerçekleşmesinin D-8 ülkeleri arasındaki ekonomik entegrasyonu güçlendireceğini ve üye ülkelerin küresel ekonomide daha güçlü bir konuma ulaşmasına katkı sağlayacağını ifade etmiştir. Bölgesel siyasete yönelik açıklamalarında ise Erdoğan, Lübnan’daki siyasi kriz ve Filistin meselesi gibi hassas konulara dikkat çekmiştir. İsrail’in Filistin’deki saldırgan politikalarına karşı uluslararası toplumun daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiğini belirten Erdoğan, D-8 ülkeleri arasında bu konuda ortak bir tutum geliştirilmesi çağrısında bulunmuştur. Özellikle, Filistin halkının haklı mücadelesine destek verilmesinin, bölgesel barış ve istikrarın sağlanması açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulamıştır
Sonuç olarak D-8 Zirvesi, yalnızca ekonomik iş birliği bağlamında değil, aynı zamanda bölgesel istikrarın sağlanması ve diplomatik ilişkilerin yeniden şekillendirilmesi açısından önemli bir zirve olmuştur. Türkiye, bölgedeki liderlik rolünü sürdürerek, hem ekonomik kalkınmayı teşvik etme hem de barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik güçlü bir irade ortaya koymuştur. İran ve Mısır’ın aktif katılımı, Suriye’deki değişim ve Türkiye-Mısır ilişkilerinin normalleşmesi gibi faktörler, bölgeyi daha istikrarlı ve iş birliğine açık bir geleceğe taşıma potansiyelini taşımaktadır.