Blog Yazılarımız

TUDPAM | Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi > Analizler > Erdoğan-Vucic Görüşmesi: Türkiye-Sırbistan İlişkilerinde Altın Çağ

Erdoğan-Vucic Görüşmesi: Türkiye-Sırbistan İlişkilerinde Altın Çağ

Muhammed Nurullah Ketkanlı

Dış Politika Araştırmacısı

Giriş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic arasında 11 Ekim 2024 tarihinde gerçekleşen görüşme, iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin derinleştirilmesi açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. Bu görüşme hem ikili ilişkilerin geleceği hem de Balkanlar’daki bölgesel iş birliği konularında dikkate değer adımlar atılmasının önünü açmıştır. İki ülke arasında gelişen ticari iş birliği ve stratejik ortaklık hem Türkiye hem de Sırbistan için yeni fırsatlara kapı aralarken Erdoğan ve Vucic arasındaki bu buluşma, ikili ilişkilerde “Altın Çağ” olarak nitelendirilen bir dönemi daha da ileriye taşımaktadır.

Ekonomik İş Birliği ve Ticaret Hacminin Gelişimi

Görüşmenin en önemli konularından biri, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi olmuştur. Son yıllarda Türkiye ve Sırbistan arasındaki ticaret hacmi büyük bir artış göstermiştir. Vucic, ticaret hacminin 7 kat arttığını ve 2024 yılı sonunda 2,6 milyar avroya ulaşılmasının hedeflendiğini belirtmiştir. Bu ticaret hacmi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi iki ülkenin ekonomik iş birliğinin büyüme potansiyelini ortaya koymaktadır.

Erdoğan’ın belirttiği 5 milyar avroluk ticaret hedefi, iki ülkenin ekonomilerinde stratejik iş birliği alanlarının genişlediğini ve Türk yatırımcıların Sırbistan’daki aktif rolünü vurgulamaktadır. Türk yatırımcılar, özellikle inşaat, turizm, enerji ve altyapı gibi sektörlerde Sırbistan’ın ekonomik kalkınmasına büyük katkılar sunmaktadır. Sırbistan’ın stratejik konumu ve Türkiye’nin bölgesel güç olarak Balkanlar’daki etkinliği, iki ülke arasındaki ticari bağları güçlendiren başlıca unsurlar arasında yer almaktadır.

Savunma Sanayi ve Bölgesel İş Birliği

Görüşmenin bir diğer önemli başlığı, savunma sanayi alanında iş birliğinin güçlendirilmesi olmuştur. Vucic, savunma alanında Türkiye ile daha yakın iş birliği kurmak istediklerini dile getirmiş, bu alanda ortak projelerin hayata geçirilmesinin iki ülkenin güvenlik stratejileri açısından önemli olduğuna vurgu yapmıştır. Türkiye’nin savunma sanayinde son yıllarda elde ettiği ilerlemeler, Sırbistan gibi bölgesel ortaklarla savunma iş birliğini daha da genişletme fırsatları yaratmaktadır. Özellikle Balkanlar gibi tarihsel olarak istikrarsızlık potansiyeli taşıyan bir bölgede Türkiye’nin savunma alanında güçlü bir rol oynaması, bölgenin güvenliği açısından da kritik bir önem taşımaktadır.

Türkiye ve Sırbistan arasındaki savunma iş birliği, yalnızca iki ülkenin güvenlik ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp Balkanlar’daki barış ve istikrarı güçlendirmeyi de hedeflemektedir. Erdoğan’ın “Altın Çağ” olarak nitelendirdiği bu dönem sadece ekonomik değil, savunma ve güvenlik alanında da yeni iş birliği olanaklarını gündeme getirmektedir. İki liderin bu alandaki görüşmeleri, hem ikili ilişkilerin güçlenmesine katkı sağlamakta hem de Balkanlar’da barış ve istikrarın korunması açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.

Türkiye ve Sırbistan’ın Avrupa Birliği Üyelik Süreçleri

Cumhurbaşkanı Vucic’in dile getirdiği bir diğer önemli konu, iki ülkenin Avrupa Birliği (AB) üyelik süreçlerine dair karşılıklı değerlendirmeleri olmuştur. Vucic, Erdoğan ile yaptığı görüşmede AB üyelik sürecini ele aldıklarını ve Türkiye’nin bu konudaki tecrübelerinden yararlandıklarını belirtmiştir. Türkiye’nin AB ile ilişkileri, özellikle son yıllarda inişli çıkışlı bir seyir izlese de Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye, Balkanlar’da önemli bir aktör olmayı sürdürmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’nin AB üyeliği sürecindeki deneyimleri, Sırbistan’ın da AB’ye katılım sürecinde kritik bir öneme sahip olabilir.

Türkiye ve Sırbistan arasındaki bu görüşme yalnızca ikili ilişkiler değil, aynı zamanda her iki ülkenin AB ile olan ilişkilerini derinleştirme fırsatları da sunmaktadır. Erdoğan’ın Balkanlar’daki etkin rolü ve Türkiye’nin AB’ye yönelik politikaları, bölgenin genel istikrarı açısından belirleyici olabilir. Bu bağlamda, iki ülke arasındaki iş birliğinin güçlenmesi, AB üyelik süreçlerinde de karşılıklı destek mekanizmalarını da harekete geçirebilir.

Küresel ve Bölgesel Meseleler: Filistin ve İsrail

Toplantının küresel meseleler kısmında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Gazze ve Filistin meselesine vurgu yapmıştır. İsrail’in Filistin topraklarındaki işgal politikalarına karşı uluslararası toplumun ortak bir duruş sergilemesi gerektiğini belirten Erdoğan, Filistin’in bağımsız bir devlet olarak tanınması gerektiğine dair çağrısını yinelemiştir. Bu açıklamalar, Türkiye’nin bölgesel barış ve insan hakları konusundaki tutumunun bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Erdoğan, İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırılarını sert bir dille eleştirmiş, bu saldırıların uluslararası toplum nezdinde gerekli tepkiyi alması gerektiğini vurgulamıştır.

Bu bağlamda, Türkiye’nin Balkanlar’daki etkinliği sadece ekonomik ve siyasi değil, aynı zamanda küresel insan hakları ve barış meselelerinde de önemli bir rol oynamaktadır. Erdoğan’ın bu konuda yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin bölgedeki diplomatik gücünü ve küresel sorunlara yönelik hassasiyetini ortaya koymaktadır.

Sonuç

11 Ekim 2024 tarihinde gerçekleşen Erdoğan-Vucic görüşmesi, Türkiye ve Sırbistan arasındaki ilişkilerin her açıdan derinleştiği ve stratejik ortaklıkların daha da güçlendiği bir dönemi işaret etmektedir. Ekonomik, siyasi ve savunma alanlarında karşılıklı iş birliği, iki ülkenin hem bölgesel hem de küresel düzeyde daha güçlü bir konum elde etmesine katkı sağlamaktadır. Türkiye’nin Balkanlar’daki rolü ve Sırbistan ile olan ilişkileri sadece bu iki ülkenin değil, tüm bölgenin istikrarı açısından da büyük önem arz etmektedir.

Bu görüşme, Türkiye-Sırbistan ilişkilerinde yeni bir dönemin habercisi olup iki ülkenin ortak hedeflere yönelik adımlar attığını göstermektedir. Erdoğan’ın “Altın Çağ” olarak nitelendirdiği bu dönem, iki ülkenin siyasi, ekonomik ve güvenlik iş birliğinde önemli gelişmelere sahne olacağını göstermektedir.

Türkiye-Sırbistan ilişkilerinin olumlu anlamda seyri ve ilişkilerin giderek derinleşmesi doğal olarak Balkanlar’da Türkiye’ye yakın, Sırbistan ile çeşitli sorunları ve olumsuz tecrübeleri olan toplumlar üzerinde bazı endişelere sebep olabilmektedir. Fakat Türkiye her zaman olduğu gibi bu görüşmede de Bosna Hersek’in istikrar ve güvenliğine vurgu yapmış, aynı zamanda Kosova ile ilişkilerin sağduyuyu elden bırakmadan soğukkanlılıkla yürütülmesi gerektiğine dikkat çekmiştir. Bu açıdan Bosna Hersek ve Kosova konusundaki duruşunda bir değişiklik olmadığını vurgulamıştır. Türkiye’nin bu çok yönlü ilişkilerinin tüm aktörler ile ilişkilerin geliştirilip kazan kazan prensibi ile hareket ederek her durumda güvenilir bir aktör olarak görülebilmesi ve diplomasi kanallarının sürekli açık tutulması bağlamında ele almak gerekir. Türkiye, bölgesinde ve dünyada yaşananlardan ders çıkararak “tüm yumurtaları aynı torbaya koymamaktadır.”

Kaynakça

https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/cumhurbaskani-erdogan-sirbistan-cumhurbaskani-vucic-ile-ortak-basin-toplantisinda-konustu

Webinara
Kayıt Ol !

Son 2 Gün