Blog Yazılarımız

TUDPAM | Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi > Analizler > GKRY’nin NATO Hedefi, Türkiye’yi Nasıl Etkileyecek?

GKRY’nin NATO Hedefi, Türkiye’yi Nasıl Etkileyecek?

Nurefşan Okumuş

Dış Politika Araştırmacısı

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin gündeminde olan Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) dâhil olma meselesi, Türkiye açısından gergin bir ortam yaratmaktadır. Bu mesele Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis tarafından, Güney Kıbrıs Yönetimi’nin silahlı kuvvetlerinin ABD desteğiyle NATO standartlarına gelebileceğini söyleyen bir açıklamayla masaya yatırılmış ve akabindeki görüşmelerle devam etmiştir. Nikos Hristodulidis, bu duruma Türkiye’nin karşı çıkabileceğini öngörerek adımlar atma halinden vazgeçmeden gelecek planlarından bahsederken, geçmişten bu yana devam eden Kıbrıs sorununa yeni bir sıcak gelişme eklemiştir. Doğu Akdeniz’deki güç mücadelesi ve NATO adımı, geleceğin sorunlarına şimdiden bir girizgâh yaparken Kıbrıs; güç dengelerini tekrar belirleyecek olan etken haline gelmiştir. Adanın iki devletli çözümünün GKRY’nin adımlarıyla giderek bozuluyor olması, ilişkileri tekrar çıkmaza sürüklerken geçmiş, gidişatı tahmin edilebilir kılarak bize stratejik gözlemler sağlamaktadır.

1960’lardan 1974’e kadar, adadaki Rum kesimin Türklere karşı terör hareketleri ve can güvenliğini tehlikeye atan hak ihlalleri dayanılmaz bir noktaya gelmiş ve garantör devlet olarak Türkiye, Kıbrıs Barış Harekâtı’nı başlatmıştır. Rum ve Türk yönetimi olarak ayrılan adanın taraflarının Türkiye ile olan ilişkileri, ters bağlamlı bir şekilde devam etmiş ve Rum yönetimi harekât sonucunda Güneyi, Türk yönetimi ise Kuzeyi kontrol altına almıştır. Adanın iki ayrı devletinin, bu bölünmeyle birlikte dünya çapında tanınma meselesinde farklı muamelelere maruz kaldığını biliyoruz. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, tek başına Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanınırken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) tanıyan tek devlet olan Türkiye, halkın haklarını savunmak ve kendi güvenliğini garantiye almakta kararlı bir şekilde gelişmeleri takip etmekte ve gerek gördüğü yerde müdahil olmaktadır. Adadaki Türklerin hakları, Türkiye için uzlaşma mutabakatlarında her zaman önkoşul olmuş ve bu, Rum yönetimi ile olan ilişkilerini keza İngiltere ve Yunanistan’la olan ilişkilerini de yadsınamaz bir şekilde germeye devam etmiştir. Türkiye, 2004 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB’ye sadece Güney Yönetimi olarak kabul edilmesini, adadaki Türk halkının ve de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin görmezden gelinmesi olarak değerlendirmiş ve ilişkiler daha da bozulmuştur. Buna yönelik ‘’Uzlaşma’’ adımları, tarafsızlık adı altında devam ederken Avrupa Birliği’nin (AB) bunu bozması ve Türk halkının haklarına edilen tecavüzün meşru hale gelmesi, Türkiye’nin tedbirli bir gelişme takibi yapmasına sonuç vermiştir. Kıbrıs, Türkiye’nin uluslararası alandaki önceliklerini dikte etmesi ve AB’yle ilişkilerine büyük etki etmesiyle beraber dış politikasının bir kısmının bu yönde şekillenmesinde büyük rol oynamıştır. Türkiye, Rum yönetiminin adanın tüm egemenlik haklarında etken olmasına pekâlâ karşı çıkmış; müdahalede bulunmaktan çekinmeyerek tüm yaptırımları göze almıştır. GKRY’nin istediği egemenlikte hareket etmesini engellemiş, güven ortamı yaratmaya da devam etmiştir. Bu doğrultuda hareket ederken sadece siyasi sebepler değil aynı zamanda kendi güvenliğini ve ülke çıkarlarını da gözetmiştir. Yunanistan ve GKRY’nin Doğu Akdeniz’deki haksız faaliyetleri Türkiye’nin tepkisi ve müdahale uyarısıyla karşılaşmış, uzlaşmaktan farklı bir ilişki seyri baş göstermiştir. Kıta sahanlığı faaliyetlerinde yapılan çalışmalarda bulunan enerji rezervlerinden, KKTC’nin de yararlanması gereken haklar olduğu savunulmuştur. Ayrıca Türkiye, Mavi Vatan’ı kapsayan tüm çalışmalara katılmakta ve gerektiğinde askeri müdahalede bulunabildiği gibi fiziksel olarak bir uyarı şeklinde kendini göstermekten geri durmayacağını da belirtmiştir. Bu iki taraf arasındaki güvenlik ikilemine bağlayabileceğimiz problemler derinleştikçe çözüm bulunamamış ve Kıbrıs sorunu hala kalıcı bir cevapla sona erdirilememiştir. Türkiye, Kıbrıs Türkleri hakkındaki duruşunda kararlıyken GKRY ise Kıbrıs’ı tek başına temsil etmeye devam etmektedir.

Günümüze dönersek, tüm bu tarihsel olay ve olguların ışığında GKRY’nin NATO’ya girme çabası; bu anlaşmazlığı doğrudan etkileyerek Kıbrıs’ın bölünmüş yapısını temelden değiştirme politikalarını masaya tekrar yatırmak, demektir. NATO’nun devreye girmesi Türkiye’nin tutumunu etkilerken, herhangi bir oluşacak sorunda koltuk sahibi olacağı kesin bir hükümdür. GKRY, kendini tek egemen devlet olarak kabul ettirme çabasıyla hareket ederken adadaki Türklerin pozisyonu için Türkiye, bu görüşe şiddetle karşı çıkmıştır. GKRY için her zaman bir tümsek olan Türkiye’nin garantörlüğü, NATO gelişmesiyle engellenebilecek bir adım haline gelebilir ve bu durum, KKTC’nin haklarını yok saymakla beraber ilerideki yaptırım hevesleri için de bir kapı aralayacaktır. Türkiye’nin, Kıbrıs Türklerinin akıbetinde oynadığı rolle birlikte, öngörüleri ve tekerrür dâhilindeki görüşleriyle bu üyeliği reddetmesinin şaşırtıcı bir gelişme olmayacağı kesindir. Eşit haklar gözetilmedikçe bu üyeliği kabul etmeyeceği düşünülen Türkiye, Kıbrıs sorunu için dengeleri değiştirmekte ve uluslararası arenadaki ilişkilerini de yönlendirmektedir. Ayrıca Türkiye aynı zamanda kendi güvenliği için de bu ilerlemeyi onaylamamakta, siyasi, sosyolojik ve de jeopolitik konum açısından kendi üzerine sağlam bir çeper kurmak istemektedir.

Kıbrıs Türkleri, Türkiye için her zaman önemli olmuştur ve bu düzeyde uluslararası sistemdeki dengeleri değiştirmekten çekinmemiş, geri adım atmama gerekçelerinden emin bir vaziyette tutumundan vazgeçmemiştir. Kıbrıs sorununda diğer aktörlerin tarafsız tutumları işleri daha da çıkmaza sürüklerken GKRY’nin NATO’ya girme çabası, bu ‘’tarafsızlığı’’ da bozmuş ve olayları sıcak bir sürece sokmuştur. Bu gelişmeyi Türkiye’nin onaylamayacağı su götürmez bir gerçek ve çok tahmin edilebilir olmasıyla beraber, bunun karşılığında gelecek hamlenin planlanmış olması da çok muhtemel bir sonuçtur. GKRY’nin NATO’ya katılması, NATO’nun doğu akdenizdeki varlığına olumlu yönde etki edebilirken; Türkiye için bu söylenemez. Adanın iki devletli çözümle sorunları sona erdirme çabası, GKRY’nin Kıbrıs’ı tek başına temsil etmesi ve NATO’ya girme isteğiyle çelişmekte ve KKTC’nin varlığını, haklarını yok saymaktadır. NATO’ya girmesi halinde Doğu Akdeniz’de değişecek olan dengeler sadece Türkiye ve Kıbrıs’ı değil tüm güç dengelerini etkileyecek olası yeni bir güç mücadelesinin yankısını bize duyuracaktır. Türkiye’nin bu üyeliğe karşı gelmemesi gibi bir gelişme, onu işgal ve istilacı olarak nitelendiren Yunanistan’ın, Kıbrıs’taki varlığından rahatsız olan GKRY’nin tamamen çıkarlarına yön verirken kendi imaj ve ulusal amaçlarında çelişki yaratmak ve yeni bir enerji savaşının başlangıcına adım atmak anlamına gelebilir. Orta doğu ve Doğu Akdeniz’de başat aktörlerden biri olan Türkiye, Kıbrıs sorununun NATO ile taçlandırılmasının sonuçlarını çok yönlü düşünerek dikkatli bir dış politikayla imajine edilmiş plan çerçevesinde ilerletmeli, kendi halkının ve çıkarlarının korunmasıyla çizili bir yol belirlemelidir.

Kaynakça

Güney Kıbrıs NATO üyeliğini hedefliyor: Türkiye bu girişimi reddedebilir, https://tr.euronews.com/my-europe/2024/11/28/guney-kibris-nato-uyeligini-hedefliyor-turkiye-bu-girisimi-reddedebilir 28.11.2024, (Erişim Tarihi: 14.01.2025)

Kıbrıs sorunu ve Türkiye’nin enerji güvenliği, https://www.aa.com.tr/tr/analiz-haber/kibris-sorunu-ve-turkiyenin-enerji-guvenligi/730681 19.01.2017, (Erişim Tarihi: 13.01.2025)

Kıbrıs Harekâtı: O gün Atina’da neler yaşandı? , https://www.bbc.com/turkce/articles/c199wp4l1edo 09.09.2024, (Erişim Tarihi: 13.01.2025)

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden NATO’ya katılma planı, https://www.defenceturk.net/guney-kibris-rum-yonetiminden-natoya-katilma-plani 25.11.2024, (Erişim Tarihi: 14.01.2025)

T.C. Milli Savunma Bakanlığı, Güney Kıbrıs’ın NATO’ya üyelik girişimlerinin kabul edilemez olduğunu belirtti, https://pio.mfa.gov.ct.tr/tc-milli-savunma-bakanligi-guney-kibrisin-natoya-uyelik-girisimlerinin-kabul-edilemez-oldugunu-belirtti/ 29.11.2024, (Erişim Tarihi: 13.01.2025)

AA Analiz: ‘’GKRY’nin NATO’ya alınma çabası bölge için ne anlama geliyor?’’ https://tak.gov.ct.tr/haber-detay/aa-analiz-gkrynin-natoya-alinma-cabasi-bolge-icin-ne-anlama-geliyor-1 09.12.2024, (Erişim Tarihi: 13.01.2025

Fotoğraf: Anadolu Ajansı

Webinara
Kayıt Ol !

Son 2 Gün