Haber
Türkiye Enerji Bakanı çarşamba günü yaptığı açıklamada Türkiye’nin ilk nükleer santralinin açılışının, Alman Siemens Enerji’nin kilit parçaları ulaştırmaması ve bu durumun santralin inşasından sorumlu Rus Rosatom şirketini bu parçaların alternatiflerini Çin’den satın almaya yöneltmesi nedeniyle ertelendiğini söyledi. (Reuters, 11 Eylül 2024)
TUDPAM Haber Analizi
12 Mayıs 2010 tarihinde Rusya Federasyonu ile “Türkiye Cumhuriyeti’nde Akkuyu Sahası’nda Bir Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Dair İş Birliğine İlişkin Anlaşma” imzalanmasının üzerinden 14 yıl geçti. Tüm bu uzun yolculuğun ilk meyvelerini ilk reaktörün devreye gireceği tarih olan 29 Ekim 2024 tarihinde vereceği öngörülüyordu fakat yeni gelişmeler ile bu tarihte bir ertelenmeye gideceği Enerji Bakanı Albayrak tarafından açıklandı. Albayrak, ertelenmeye gidilmesinin sebebinin Almanya’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımların bir sonucu olarak Siemens’in parçaları Türkiye’ye ulaştıramadığının tahmin edildiğini söyleyerek Almanya’nın yaptırımları ve ticaret politikası arasında bir uyumsuzluk bulunduğunu belirtti. Ayrıca Rosatom’un alternatif parçalar için Çin’den sipariş verdiğini açıklayan Albayrak, gecikme nedeniyle Türkiye’nin Siemens Enerji’ye ceza vermesinin düşünülebileceğini söyledi. Almanya ile yaşanan bu durumun iki ana sebebi var. Bunlardan birincisi, Batı blokunun son yıllarda sıkça başvurduğu Türkiye’yi kendinden uzaklaştırma politikası ve Ukrayna savaşı sebebiyle Rusya’ya yapılan yaptırımlar.
Geçmişte Patriot füzelerinde teknoloji transferi yapmaması sebebiyle Türkiye ile anlaşamayan ABD, Türkiye’nin Rus S-400 füzelerine yönelmesi sonucu Türkiye’yi F-35 projesinden çıkarmıştı. Bu eylemler sonucunda Türkiye, savunma sanayi alanında Batı dünyasından ayrılmaya ve kendi üretimine odaklanmaya başlamıştı. Batı dünyasının Türkiye’ye karşı takındığı bu tutum enerji alanında da devam ederse yakın gelecekte Türkiye’nin bu alanlarda Rusya ve Çin ile sık sık ortak projelere imza atacağı öngörülebilir. Bu durum, bir NATO müttefikinin NATO dışı unsurlar ile iş birliği içinde olması açısından AB ve ABD için endişe verici bir durumdur. Bu sebeple önümüzdeki yıllarda hem enerji sektöründe hem de genel anlamda Türkiye ile diğer NATO ülkeleri arasındaki zıtlıklar derinleşebilir.
Almanya’nın bu tutumunun diğer nedeni ise Rusya’nın Ukrayna savaşı sebebi ile tüm AB ülkeleri tarafından yaptırımlara uğramasıdır. Nükleer santrali Rus Rosatom şirketi yaptığı için de Almanya, Siemens’in gerekli ürünleri Türkiye’ye ihraç etmesinde sorunlar çıkarmaktadır ancak Türkiye Cumhuriyeti, Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşta tarafsızlığını sürdürmektedir. Almanya’nın Türkiye’de yapılacak bir proje için bir Alman şirketinden Türkiye’ye ulaştırılması gereken parçaya izin vermemesi Rusya’dan çok Türkiye’yi etkilemektedir. Dolayısıyla bu durum Bakan Bayraktar’ın da belirttiği gibi ticaret ve yaptırımlar arasında tutunulan uyumsuz bir tavra işaret etmektedir. Aslında Almanya, Ukrayna savaşını bahane ederek Türkiye’ye karşı bir tavır takınmaktadır.
Özetle, bu analizde Almanya’nın Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşası için gerekli olan parçaların Türkiye’ye neden ihraç edilmesine izin vermediği iki sebeple açıklandı. Bu sebeplerden ilki Batı’nın Türkiye’yi birçok alanda yalnızlaştırmaya çalışmasıyken; ikincisi, Rusya-Ukrayna savaşından dolayı Rusya’ya uygulanan yaptırımlardır. Türkiye yalnızlaştırıldığı sürece hem kendi üretimiyle hem de diğer müttefik arayışlarıyla bu açığı kapatmaya çalışacak ve bu durum diğer NATO müttefiklerinin çıkarına olmayacaktır. Aynı zamanda Türkiye’nin öznesi olmadığı bir savaştan ötürü dolaylı yoldan da olsa yaptırımlara maruz kalması adil ve hoş karşılanabilir bir durum değildir. Bu durum, Türkiye’nin güncel dış politikada takındığı pragmatist tavrı da açıklar niteliktedir.