Blog Yazılarımız

TUDPAM | Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi > Analizler > PKK Terör Örgütünün Çevre Terörizmi: Orman Yangınları

PKK Terör Örgütünün Çevre Terörizmi: Orman Yangınları

Mustafa Metin Kaşlılar

TUDPAM Başkan Yardımcısı

Terör örgütünün hedef gözetmeksizin saldırı yöntemi olarak yangını kullandığını ve bu yol ile son dönemde devleti oldukça uğraştırdığını, ayrıca Türkiye’nin değerli ormanlarını yakarak sabotaj faaliyetleri yürüttüğünü görüyoruz. Bu durumu “çevre terörizmi” olarak adlandırmak oldukça mümkündür. Çevre terörizmi; terör örgütünün çevresel faktörleri de kullanarak ormanları yakmasına ve ekosisteme, turizme zarar vermesine neden olmaktadır. Bu yangınlar ayrıca hem doğal yaşamı yok etmekte hem de ekonomik ölçüde kayıplara yol açmaktadır. Terör örgütü bu yolla korku ve panik yaratmayı, turizme zarar vermeyi amaçlamaktadır.

Çevre terörizminin en yaygın tanımlarından biri Peter Gleick tarafından yapılmıştır. Gleick’e göre çevre terörizmi, “Siyasi ve sosyal amaçlar adına toplulukları çevresel faydadan yoksun bırakmak ve bireylere zarar vermek için çevresel kaynaklara veya sistemlere karşı yasadışı güç kullanımı” olarak ele alınmaktadır. Çevre, özellikle soğuk savaşın sona ermesiyle birlikte değişen terör anlayışının bir yansıması olarak terör örgütlerinin gerçekleştirdikleri şiddet eylemleriyle siyasi iktidarları çaresiz bırakmayı ve bu sayede hedefleri doğrultusunda resmî kurumlardan tavizler koparmayı amaçladıkları bir alan haline gelmeye başlamıştır.

PKK terör örgütü, sözde benimsediği strateji çerçevesinde 1990’lı yıllardan itibaren çevre terörizmi noktasında sabotajlarını arttırmıştır. Bunun temel sebeplerinden biri orman yangınlarının düşük maliyetli olması ve kolayca gerçekleştirilebilmesidir. Yangın çıkarmak için büyük bir lojistik altyapının gerekmemesi özellikle terör örgütünün bu sabotajları gerçekleştirmesindeki ekonomik unsurlardan biridir. İlave olarak orman yangınları geniş bir coğrafi alanda etkili olabiliyor ve kısa sürede büyük bir tahribata sebebiyet verebiliyor. Bu durum, diğer temel amaçlardan birini oluşturuyor. Ayrıca yangınların söndürülmesi ve tahrip edilen alanların yeniden ağaçlandırılması uzun zaman almakta ve büyük maliyetler getirmektedir. Bu durum ise terör örgütünün devletin kaynaklarını tüketmeyi amaçladığı ekonomik motivasyonlardan biri halini almaktadır.

PKK terör örgütü, aynı zamanda bu tür sabotaj faaliyetleriyle uluslararası alanda dikkat çekmeyi amaçlıyor ve kendi terör propagandasını yaymak için bu tür eylemleri kullanıyor. Çevre terörizminin küresel bir sorun olduğunu düşündüğümüzde bu tarz sabotajlar örgütün gündemde kalması için en etkili yöntemlerden biri konumunda.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin çeşitli noktalarında çıkan orman yangınları çevre terörizminin en büyük örneklerinden birini oluşturmaktadır. Orman yangınları, özellikle PKK terör örgütü ile ilişkili olan “Ateşin Çocukları İnisiyatifi” tarafından üstlenilmiştir. Bu durum aslında PKK’nın zor durumda olduğunun ve gündemde kalmaya çalıştığının bir işareti olarak alınabilir. Zira PKK, son dönemde Türk güvenlik güçleri tarafından zarara uğratılmakta ve günden güne gücünü kaybetmektedir.

PKK’nın çevre terörizmi karşısındaki en önemli meselelerden biri ise devletin etkili mücadelesidir. Bunlardan biri önleyici tedbirler almaktır. Orman yangınlarının önlenmesi adına yangın gözetleme kuleleri ve erken uyarı sistemleri arttırabilir. Aynı zamanda devletin özellikle son dönemde yaptığı çağrılar neticesinde kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlara yangın tehlikesi ve alınması gereken önlemler hakkında bilinçlendirme çalışmaları arttırılmalıdır.

İkinci önleyici durum ise hızlı müdahaledir. Yangınların hızlı bir şekilde kontrol altına alınması için yangın söndürme ekiplerinin ve araçlarının sayıları arttırılmalı, modern yangın söndürme teknolojileri kullanılmalıdır. Bu durum devletin önlemlerini aldığı önemli konulardan biridir.

En önemli meselelerden biri ise hukuki yaptırımlardır. PKK’nın çevre terörizmi eylemlerine karşı caydırıcı hukuki yaptırımlar uygulanmalıdır ve bu cezalar ağırlaştırılmalıdır. Ayrıca bu sabotajlar karşısında uluslararası iş birliği önemli bir girişim noktasıdır diyebiliriz.

Sonuç olarak PKK’nın çevre terörizm stratejisi kapsamında gerçekleştirdiği orman yangınları, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu önemli bir tehdit olarak öne çıkmaktadır. Bu tür eylemler sadece çevresel tahribata sebebiyet vermekle kalmayıp aynı zamanda ülkenin güvenliğine, ekonomisine ve toplumsal huzuruna yönelik ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Türkiye’nin terörle mücadele stratejisinde bu durumlara karşı alınacak önlemler önemli yer tutmalıdır.

Webinara
Kayıt Ol !

Son 2 Gün