(…)
Netflix decided to put the television series Famagusta, which deals with the Turkish invasion of 1974, on its streaming platform. This caused another bout of mass outrage, but this time Turkey’s government also participated with the foreign ministry issuing a statement about the series, which “constitutes great disrespect to the precious memories of the Turkish Cypriots’ who were killed by Greek Cypriots between 1963 and 1974. Inevitably, there was a response from Greece’s foreign minister, Giorgos Gerapetritis, who said the Turkish invasion was “not open to multiple interpretations.”
President Christodoulides also expressed his opinion about the series, as did Tatar. The issue was not the series, which had been shown in Cyprus a few months ago, but the fact that it would be available on the Netflix platform, which is used all over the world. The fact that world audiences would see Famagusta, which deals with the Turkish invasion, is seen as a victory for the Greek Cypriots, the Turkish Cypriots feeling aggrieved because other aspects of the Cyprus problem were ignored. Then again, this is just a television series based on some historical facts and not a history lesson on the causes and effects of the Cyprus problem since 1955.
It is very doubtful the series will have the slightest effect on the situation in Cyprus, although some commentators have read great importance into it. A reviewer writing in Phileleftheros argued that Netflix was a “medium of diplomacy” and that it was very important that a platform of “global reach” would show the Cyprus problem, “contributing in an indirect and more contemporary way to the effort for its internationalisation.” Could this be what the Turkish Cypriot leadership is afraid of, and its members felt duty-bound to pan the series?
Probably not. They just wanted another excuse to make a fuss about the Greek Cypriots’ alleged machinations directed against the north. (…)
Kaynak: https://cyprus-mail.com/2024/09/05/our-view-outrage-over-netflix-series-is-manufactured-grievance/
Haber Çeviri
(…)
Netflix, 1974’teki Türk işgalini konu alan Famagusta televizyon dizisini kendi yayın platformuna koymaya karar verdi. Bu konu bir kitlesel öfke dalgasına neden olurken bu kez Türkiye hükümeti de konuya dahil oldu ve T.C. Dışişleri Bakanlığı dizi hakkında bir açıklama yayınladı. Bu açıklamada “1963-1974 yılları arasında Kıbrıslı Rumlar tarafından öldürülen Kıbrıslı Türklerin değerli anılarına büyük bir saygısızlık teşkil ediyor.” İfadeleri yer aldı. Kaçınılmaz olarak da Yunanistan Dışişleri Bakanı Giorgos Gerapetritis’ten Türk işgalinin “çoklu yorumlara açık olmadığını” söyleyen bir yanıt geldi.
Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis de Tatar gibi dizi hakkında görüşlerini dile getirdi. Sorun, birkaç ay önce Kıbrıs’ta gösterilen dizi olmazken, tüm dünyada kullanılan Netflix platformunda yayınlanacak olmasıydı. Dünya izleyicilerinin Türk işgalini konu alan Famagusta’yı izlemesi, Kıbrıslı Rumlar için bir zafer olarak görülüyor. Kıbrıslı Türkler Kıbrıs sorununun diğer yönlerinin göz ardı edilmesinden dolayı mağdur hissediyor. Öte yandan, bu sadece bazı tarihi gerçeklere dayanan bir televizyon dizisi ve 1955’ten bu yana Kıbrıs sorununun nedenleri ve etkileri hakkında bir tarih dersi değil.
Bazı yorumcular dizinin Kıbrıs‘taki durum üzerinde en ufak bir etkisi olacağından çok şüpheli olsa da, diziye büyük önem atfediyorlar. Phileleftheros’ta yazan bir eleştirmen, Netflix’in bir “diplomasi aracı” olduğunu ve “küresel erişim” platformunun Kıbrıs sorununu göstermesinin, “uluslararasılaşma çabalarına dolaylı ve daha çağdaş bir şekilde katkıda bulunmasının” çok önemli olduğunu savundu. Kıbrıslı Türk liderliğinin korktuğu şey bu olabilir mi?
Muhtemelen hayır. Sadece Kıbrıslı Rumların kuzeye yönelik iddia edilen entrikaları hakkında yaygara koparmak için başka bir bahane arıyorlardı. (…)
