Giriş
1956 senesinde bağımsızlığını kazanan Sudan, Türkiye’nin Afrika’da en kapsamlı ilişki ve iş birliği yürüttüğü ülke konumundadır. İki ülke arasındaki iyi ilişkiler uluslararası platformlara da yansımaktadır. Özellikle son yıllarda iki ülke arasındaki ilişkiler büyük bir ivme kazanmış ve tarım, enerji, güvenlik, sağlık ve eğitim olmak üzere birçok alanda iş birliklerine gidilmiştir.[1]
Yakın döneme bakıldığında Turgut Özal ile başlayan iki ülke arasındaki canlanma belirtisi, 2006 yılında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sudan’ı ziyaretiyle daha da hızlanmış ve böylelikle hem insani hem de ekonomik ilişkilerde bir ivme yakalanmıştır.[2]
Özetle Türkiye ile Sudan arasındaki ikili ilişkilerin genel seyrinin çerçevesini çizebilmek adına Türkiye’nin son dönemdeki Afrika coğrafyasına dönük politikalarında temel parametreleri tespit etmek önem kazanmaktadır.
Türkiye-Sudan İlişkilerinin Temel Parametreleri
İki ülke arasındaki ilişkiler, 2002 yılında iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ile büyük bir gelişim sergilemiştir. 2002 sonrasında yüzünü daha önce dönmekten çekindiği Afrika’ya çeviren Türkiye, başta Sudan olmak üzere birçok ülkeyle eğitim, tarım, ticaret, madencilik, sağlık hizmetleri ve enerji gibi pek çok alan ve sektörde anlaşmalar imzalamıştır.[3]
Türkiye’nin Afrika’ya yönelik siyaseti, kıtada bilinirliğini artırmıştır. Özellikle Sudan’da girişimci ve insani bir dış politika seyreden Türkiye, ülkenin kalkınmasında büyük önem taşımıştır. Bundan dolayı Türkiye, Sudan halkıyla gönül bağını güçlendirmiş ve ülkeye özel ve kamusal sektörlerde yatırımlar yapmış ve böylelikle Sudan’ın ekonomik olarak ayağa kalkmasını sağlamaya çalışmıştır.[4]
Ekonomi
Türkiye’nin ve Sudan’ın ekonomik olarak birbirlerinin potansiyellerini keşfetmeleri 2000’li yılların başına denk gelmiştir. Özellikle Türkiye’nin Sudan’da hem sivil hem de kamu inisiyatifleri çerçevesinde sağladığı tecrübe paylaşımları, küresel ve bölgesel manada ekonomik kazanımlar elde etmesi açısında önemli bir faktör olmuştur.
AK Parti dönemiyle başlayan Afrika açılımı, kalkınma öncelikli olan bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla Türkiye’nin Sudan’daki faaliyetleri ülkenin ekonomik, kültürel ve askeri alanlarda kalkınmasına büyük katkılar sağlarken, iki ülke arasındaki ilişkilerin de derinleşmesine ve çok boyutlu bir yapıya dönüşmesine de imkân sağlamıştır.[5]
2020 yılının rakamlarına bakıldığında Türkiye’nin Sudan’dan ihracatı 375 milyon dolar olurken; ithalatı ise 105 milyon doları bulmuştur. Böylelikle Türkiye ile Sudan arasındaki ticaret hacmi 480 milyon dolara ulaşmıştır.[6]
Rakamların ardından Sudan tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında da Sudan’ın Türkiye ile ekonomik ilişkilerini geliştirmek istediği görülmektedir. Nitekim yakın dönemde Sudan Ticaret Odaları Birliği Başkanı Nadir el-Hilali, Türkiye ile Sudan arasındaki ticaret hacmini artırmayı ve Türk iş insanlarının Sudan’da yatırım yapabilmesinin önünün açılması gerektiğini vurgulamıştır.[7] Dahası Sudan Sağlık Bakanı Heysem Muhammed İbrahim ise Türkiye’nin Sudan’a dönük yürütmüş olduğu çok sayıda yatırıma vurgu yaparak, Türk ürünleri için Sudan’ın ciddi bir pazar olduğunu da ifade etmiştir.[8]
Sevakin Adası ve Güvenlik
Türkiye, Sudan’la var olan ilişkilerini son on yılda iş ve güvenlik bağlamında da geliştirmiştir. İş sektöründe şirketlerinin Sudan’da aktif projelerde yer almasını sağlayan Türkiye, ülkeye yönelik olarak 300 milyon dolar harcamış ve ikili ticaret hacmini olabildiğince büyütmeyi hedeflemiştir. Dahası Türkiye ile Sudan arasında, Sevakin Adası’nın 99 yıllığına 650 milyon dolara kiralanması ve ikili ticaret hacminin yıllık 10 milyar dolara çıkarılması taahhüdü dahil yirmi bir anlaşma imzalanmıştır. Çünkü Ömer El-Beşir rejimi, yirmi yıllık ABD yaptırımlarının ve Güney Sudan’ın 2011 yılında bağımsızlığını ilan etmesinin ardından ülkenin petrol gelirlerinin %70’inden fazlasını kaybetmiş ve sonrasında mali desteğe ihtiyaç duymuştur. Bu da Sudan’ın Türkiye ile istekli bir ortaklık kurmaya çalışmasının ana sebebi olmuştur. Türkiye ile Sudan arasındaki ilişkiler, Türkiye’nin Sudan’ı bölgesel savunma planlarına dahil etme isteğinden de etkilenmiştir. 2014 ve 2015 yıllarında Türk savaş gemilerinin Sudan Limanı’na yanaşarak düzenlemiş olduğu askeri tatbikatlar, Türkiye’nin Kızıldeniz’de bir donanma varlığı kurma isteğinin artarak devam ettiğini göstermiştir.[9]
Türkiye ile Sudan arasındaki bir diğer konu olan Sevakin Adası’nın kiralanması hususu, 2017 yılında Erdoğan’ın Sudan’ı ziyaret etmesinin ardından hareketlenmiştir. Türkiye, Sevakin Adası’nı 99 yıllığına kiralamak istemiş ve dönemin devlet başkanı El Beşir buna onay vermiştir. Böylelikle ikili ilişkiler çok daha farklı boyutlara evrilmiş ve Türkiye’nin ülke üzerindeki nüfuzu artmıştır.[10] Erdoğan’ın bu ziyaretinin ardından Sevakin Adası’na yönelik restorasyonu tamamlanan yapıların açılması ve adanın restorasyon işlemine tabi tutulması iki ülke arasında artan iş birliğinin nişanesi olmuştur.[11]
2019 yılına gelindiğinde Sudan devlet başkanı Ömer El Beşir’in devrilmesi, ikili ilişkileri olumsuz yönde etkilemiş ve görevi devralan geçiş hükümeti Sevakin Adası’nın kira anlaşmasını feshetmiştir. Fakat bu durum 2021 yılında Erdoğan’ın Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdel Fattah al-Burhan ile bir dizi anlaşma imzalaması sayesinde iş birliğine doğru tekrar dönülmüştür.
TİKA
TİKA’nın faaliyetlerinin ekonomik kalkınma üzerine yönelik olduğunu iddia etmek eksik olacaktır. Çünkü TİKA 2006 yılından beri Sudan’da ekonomik koşullar, sağlık, kültürel mirasın korunması gibi birçok faaliyeti bir arada yürütmüştür.
Sağlık alanındaki TİKA’nın faaliyetlerinin en önemlileri arasında TİKA öncülüğünde inşa edilen Darfur’daki 150 yataklı hastane yer almaktadır. Yine 2019 yılında patlak veren Covid-19 pandemisinde de Afrika kıtasına Türkiye’nin desteğinin ana unsuru TİKA olmuştur. Türkiye TİKA vasıtasıyla Sudan’a da maske, vantilatör ve diğer tıbbi malzeme yardımında bulunmuştur. Dahası Türkiye’nin Sudan Büyükelçisi İrfan Neziroğlu’nun verdiği bilgiye göre, Sudan’a bir milyon koronavirüs aşısı bağışlayacağını açıklaması[14] (Daily Sabah 2022) ikili ilişkilerin sağlık diplomasisi şeklinde de ilerlediğinin göstergesi olmuştur. Dahası Türkiye Covid-19 ile ilgili verdiği mücadelede Sudan’a yönelik doğrudan iki milyonun üzerinde yardım sağladığı da[15] bilinmektedir.
TİKA’nın Sudan’da kıtlık ve kuraklıkla da mücadele ettiği bilinen bir gerçektir. Bu noktada yerel halka desek programları başlatan TİKA, yerel halktan insani boyutlardaki yardımını esirgemeden devam etmektedir.[16]
TİKA tarafından Sudan’da yürütülen bir başka proje de Sevakin Adası’nda bulunan Osmanlı döneminden kalma tarihi binaların restorasyonu da bulunmaktadır.[17] Böylelikle TİKA, Türkiye’nin ülke üzerindeki kültürel miraslara dönük politikasını da yürütmekte en önemli aktörlerden biri olmuştur.
TİKA’nın Sudan’da faaliyette bulunduğu bir diğer alan da eğitim olmuştur. 1992 yılından itibaren Türkiye, burs programı uygulayarak Sudanlı öğrencilerin eğitimine katkı sağlamıştır. Böylelikle Türkiye, Sudan’da başta insani yardım projeleri olmak üzere sağlık, eğitim ve kültürel mirasın korunması konularında TİKA’yı aktif bir dış politika unsuru olarak kullanmasını bilmiş ve bu sayede Sudan halkıyla gönül bağını güçlü bir şekilde kurmayı başarmıştır.
Sonuç
Türkiye ile Sudan arasında ikili ilişkilerin kurulmasının üzerinden yaklaşık 70 yıllık bir süreç geçmesine rağmen, bunun son 20 yılı dikkat çekici bir gelişime sahne olmuştur. Türkiye’nin son dönemdeki Afrika açılımı politikaları kapsamında Sudan’a yakınlık göstermesi ve Sudan ile ilişkilerini her alanda geliştirmeye çalışması bu yakınlaşmanın belirleyici unsuru olmuştur. En önemli etkinin ise ekonomik alanda ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla başarılmış olan kültürel yakınlaşmayla da olduğunu söylemek mümkündür.
İki ülke arasındaki tarihsel bağlar ve günümüz Türk diplomasisi uygulamaları açısından bakıldığında, Türkiye’nin Sudan açısından önemi rahatlıkla anlaşılmaktadır. Nitekim Türkiye’nin Sudan ile tarihten gelen siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiler, gönül bağlarının kurulmasında ve geliştirilmesinde büyük bir etken olmuştur.
Sudan’da da artan nüfuzunun farkında olan Türkiye, ülkeye dönük politikalarında ekonomik yatırımlara, ikili ilişkilere, TİKA enstrümanına ve insani değerlere yönelik gerçekleştirdiği politikalara gün geçtikçe daha da fazla sarılmıştır. Son dönemde de güvenlik alanında da Sudan’la dirsek temasını yürüten Türkiye, ülkede nüfuzunu artıran bir güce dönüşmüştür.
Özetle, Türkiye’nin Sudan’a dönük politikalarında ekonomi, güvenlik, TİKA ve diğer sivil toplum kuruluşlarının etkili olduğu görülmüştür. Böylelikle Türkiye’nin son dönemdeki Sudan politikasının ana parametreleri de tespit edilmiş olmaktadır. Bundan sonraki süreçte ise Türkiye’nin başta Sudan olmak üzere kıta ülkelerine karşı yumuşak gücünü kullanmaya devam edeceğini, sömürü anlayışına karşı insani değerlere önem veren yaklaşımını sürdüreceğini ve sürdürmesi gerektiğini söylemek mümkündür.
KAYNAKÇA
[1] Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı (2022). “Türkiye-Sudan Siyasi İlişkileri”. https://www.mfa.gov.tr/turkiye-sudan-siyasi-iliskileri.tr.mfa, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).
[2] Orakçı, Serhat (2021). “Türkiye-Sudan İlişkilerinde Yeni Dönem”. İnsamer. https://www.insamer.com/tr/turkiye-sudan-iliskilerinde-yeni-donem_4055.html, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).
[3] Daily Sabah (2022). “Sudan expresses desire to further strengthen ties with Turkey”. https://www.dailysabah.com/politics/diplomacy/sudan-expresses-desire-to-further-strengthen-ties-with-turkey, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).
[4] Devecioğlu, Kaan (2019). “Türkiye, Sudan için neden önemli?”. Anadolu Ajansı. https://www.aa.com.tr/tr/analiz/turkiye-sudan-icin-neden-onemli/1419325, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).
[5] Aynı yer.
[6] Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı (2022). “Türkiye-Sudan Siyasi İlişkileri”. https://www.mfa.gov.tr/turkiye-sudan-siyasi-iliskileri.tr.mfa, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).
[7] Sabah (2022). “Türkiye Sudan ticari ilişkilerinde yeni hedefler konuldu”. https://www.sabah.com.tr/ekonomi/turkiye-sudan-ticari-iliskilerinde-yeni-hedefler-konuldu-6027884, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).
[8] Habertürk (2022). “Sudan Sağlık Bakanı İbrahim: Sudan Türk ürünleri için iyi bir pazar konumunda”. https://www.haberturk.com/ankara-haberleri/28850170-sudan-saglik-bakani-ibrahim-sudan-turk-urunleri-icin-iyi-bir-pazar-konumunda, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).
[9] Mashamoun, Jihad (2022). “Turkey and Sudan: An enduring relationship?”. MEI@75. https://www.mei.edu/publications/turkey-and-sudan-enduring-relationship, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).
[10] Assam (2022). “Türkiye’nin Asker Bulundurduğu Ülkeler; Milli Savunma ve Proaktif Bağımsız Dış Politikası”. https://www.assam.org.tr/index.php/bolgeler/islam-ulkeleri/ortaasya/turkiye/turkiye%E2%80%99nin-asker-bulundurdugu-ulkeler-milli-savunma-ve-proaktif-bagimsiz-dis-politikasi.html, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).
[11] Orakçı, Serhat (2021). “Türkiye-Sudan İlişkilerinde Yeni Dönem”. İnsamer. https://www.insamer.com/tr/turkiye-sudan-iliskilerinde-yeni-donem_4055.html, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).
[12] Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı (2022). “Türkiye-Sudan Siyasi İlişkileri”. https://www.mfa.gov.tr/turkiye-sudan-siyasi-iliskileri.tr.mfa, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).
[13] Sofos, Spyros A. (2022). “Peacebuilding in Turbulent Times Turkey in MENA and Africa” . LSE Middle East Centre Paper Series (61).
[14] Daily Sabah (2022). “Sudan expresses desire to further strengthen ties with Turkey”. https://www.dailysabah.com/politics/diplomacy/sudan-expresses-desire-to-further-strengthen-ties-with-turkey, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).
[15] Akıllı, Erman (2022). “Türkiye’s foreign aids leadership in Africa”. International Journal of Leadership Studies: Theory and Practice, 5(2), 140-152. doi: 10.52848/ijls.1137500
[16] Sofos, Spyros A. (2022). “Peacebuilding in Turbulent Times Turkey in MENA and Africa” . LSE Middle East Centre Paper Series (61).
[17] Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı (2022). “Türkiye-Sudan Siyasi İlişkileri”. https://www.mfa.gov.tr/turkiye-sudan-siyasi-iliskileri.tr.mfa, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).