University of Silesia, Doktorant
Giriş
Siyasi istikrarsızlık, çatışmalar ve ekonomik sorunlar nedeniyle Afganistan’ı terk eden göçmenlerin Türkiye’ye olan göçü son yıllarda ciddi bir artış göstermiştir. Ancak Türkiye, Afgan göçmenlerin hukuki durumlarını belirlerken çeşitli sınırlamalar getirmekte, bu sınırlamalar onların ekonomik, sosyal ve yasal durumlarında birtakım zorluklara yol açmaktadır.
Türkiye’de Afgan Göçmenlerin Yasal Durumu
Türkiye’nin, 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi ve 1967 tarihli New York Protokolü’ne getirdiği coğrafi kısıtlamalar nedeniyle yalnızca Avrupa’dan gelenleri mülteci olarak kabul etmesi, Afganistan gibi Avrupa dışındaki ülkelerden gelen göçmenlerin yasal statüsünde belirleyici rol oynamaktadır. Avrupa dışından gelen Afgan göçmenler, yasal olarak “şartlı mülteci” ya da “ikincil koruma” statüsüne sahip olabilirler. Bu statüler, Afgan göçmenlerin belirli haklara erişimlerini sağlamakla birlikte, topluma entegre olmalarını zorlaştıran ciddi kısıtlamalar içermektedir (Çörtoğlu Koca, 2022: 881).
- Şartlı Mülteci Statüsü: Afgan göçmenler, şartlı mülteci statüsüne başvurduktan sonra geçici ikamet hakkı elde edebilir ve çalışma iznine başvurma hakkına sahip olurlar. Ancak çalışma izni süreci karmaşık olduğundan, birçok Afgan göçmen bu izne erişememekte ya da yasal engeller nedeniyle iş bulmakta zorlanmaktadır (Eryurt ve Koç, 2017: 32).
- İkincil Koruma Statüsü: Afgan göçmenler, ülkelerine geri döndüklerinde yaşam hakkının tehlikeye gireceği durumlarda, ikincil koruma statüsü alabilmektedirler. İkincil koruma, belirli kimlik belgeleri aracılığıyla eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlere erişim sağlasa da başvuruların reddedilmesi durumunda Afgan göçmenler ciddi hukuki belirsizlikler içinde kalmaktadır (Çörtoğlu Koca, 2022: 885).
Özellikle yasadışı yollarla Türkiye’ye giren Afgan göçmenler, kimlik belgelerinin olmaması nedeniyle barınma, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimde büyük zorluklar yaşamaktadırlar (Karakaya ve Karakaya, 2021: 107). Bu durum, Afgan göçmenlerin toplumda sosyal ve ekonomik uyum sağlamalarını zorlaştırmaktadır.
Ekonomik Durum
Afganistan’daki ekonomik istikrarsızlık nedeniyle Türkiye’ye gelen Afgan göçmenler, burada daha iyi yaşam koşulları aramaktadır. Ancak çalışma izni sürecindeki yasal engeller, dil bariyerleri ve işverenlerin yasal çalışan istihdam etme konusundaki isteksizliği nedeniyle çoğunlukla kayıt dışı sektörlerde çalışmak zorunda kalmaktadırlar.
- Çalışma İzni Sorunları: Afgan göçmenler, yasal olarak çalışma hakkı elde etmek için kimlik belgelerini aldıktan altı ay sonra çalışma iznine başvurabilirler. Ancak işverenler, her yabancı işçi için beş Türk vatandaşı çalıştırma zorunluluğu gibi yasal koşullar nedeniyle Afgan göçmenleri yasal yollardan çalıştırmak konusunda isteksizdir. Bu durum, Afgan göçmenlerin iş bulmalarını ve yasal olarak iş gücü piyasasına erişimlerini zorlaştırmaktadır (Işığıçok ve Kariman, 2022: 471).
- Enformel Sektörde Çalışma: Çalışma iznine erişim sağlayamayan Afgan göçmenler inşaat, tarım, tekstil gibi sektörlerde kayıt dışı çalışmakta ve bu işlerde düşük ücretler alarak uzun çalışma saatleri ve iş kazalarına karşı korunmasızlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar (Karakaya ve Karakaya, 2021: 108). Afgan kadın göçmenler ise erkeklere kıyasla daha düşük ücretle çalışmakta ve cinsiyet ayrımcılığına dayalı sorunlarla karşılaşmaktadırlar (Buz ve diğerleri, 2021: 36).
- Ekonomik Uyuma Dair Çözümler: Afgan göçmenlerin ekonomik zorluklarla başa çıkabilmeleri için iş gücü piyasasına erişimlerinin kolaylaştırılması ve sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekmektedir. Göçmenlerin sosyal uyum süreçlerinde dil bariyerini aşmalarına yardımcı olacak programlar ve entegrasyonu artıracak projeler, Afgan göçmenlerin uzun vadeli ekonomik sürdürülebilirlik sağlamalarına katkıda bulunabilir.
Sosyal Uyum Süreci
Afgan göçmenlerin Türkiye’de sosyal hayata uyum sağlamaları için çeşitli kamu kuruluşları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları tarafından destek sağlanmaktadır. Bu çabalar, dil öğrenimi, mesleki eğitim ve sosyal etkinlikler gibi uyum süreçlerini destekleyen projeler aracılığıyla gerçekleşmektedir (Çoşkun, 2019: 89).
- Dil Bariyeri ve Eğitim İhtiyacı: Dil bilmemek, Afgan göçmenlerin sosyal uyum sürecinde karşılaştıkları en büyük engellerden biridir. Bu nedenle, Türkçe dil kursları gibi programlar göçmenlerin topluma entegrasyonunu kolaylaştırmaktadır. Ancak dil eğitiminin yetersiz olduğu durumlarda, göçmenler sosyal hayata katılmakta ve yerel halkla etkileşime geçmekte güçlük çekmektedirler.
- Toplumsal Dayanışma ve Destek Ağları: Afgan göçmenler, Türkiye’deki sosyal zorluklarla başa çıkabilmek için kendi topluluklarından destek almaktadır. Bu dayanışma ağı, göçmenlerin barınma ve iş bulma gibi temel ihtiyaçlarını karşılama konusunda önemli bir rol oynasa da kamusal alanlarda görünür olduklarında ayrımcılık ve dışlanma ile karşılaşmaları, sosyal hayattan izole olmalarına neden olmaktadır (Tümtaş, 2021: 348).
- Toplumsal Cinsiyet Ayrımcılığı: Afgan kadın göçmenler, erkeklere göre daha düşük ücretlerle çalışmakta ve cinsiyet ayrımcılığına dayalı sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Göçmen kadınların ekonomik hayata katılımı sırasında yaşadıkları bu sorunlar, Afgan göçmenlerin Türkiye’deki sosyal uyum sürecini daha da karmaşık hale getirmektedir (Buz ve diğerleri, 2021: 36).
Sonuç ve Çözüm Önerileri
Türkiye’deki Afgan göçmenlerin yasal, ekonomik ve sosyal durumları, yasal sınırlamalar ve bürokratik engeller nedeniyle birçok zorlukla şekillenmektedir. Türkiye’nin Afgan göçmenlere yönelik uyguladığı şartlı mülteci ve ikincil koruma gibi düzenlemeler, onların belirli haklara erişimini sağlasa da yasal statüye sahip olmayan Afgan göçmenler sosyal ve ekonomik açıdan dezavantajlı bir konumda kalmaktadır.
Bu sorunların çözümü için, Türkiye’deki Afgan göçmenlerin sosyal, ekonomik ve yasal uyum süreçlerini destekleyen politikaların geliştirilmesi önem arz etmektedir. Afgan göçmenlerin yasal olarak iş gücü piyasasına erişimini kolaylaştıracak adımlar atılması, dil eğitimi ve mesleki eğitim programlarının genişletilmesi ve sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi, bu göçmenlerin uzun vadede sürdürülebilir bir hayat kurmalarına yardımcı olacaktır.
Ayrıca, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik tedbirler alınması ve ayrımcılığı önlemek için bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmesi, Afgan kadın göçmenlerin sosyal hayata katılımını artırarak topluma uyum süreçlerini kolaylaştırabilir. Bu çerçevede, Türkiye’deki Afgan göçmenlerin yaşam koşullarını iyileştirecek daha kapsamlı bir uyum politikası geliştirilmesi, göçmenlerin toplumda daha sürdürülebilir bir şekilde yer edinmelerine katkıda bulunacaktır.
Referanslar
Buz, S., Canlı, M. ve Aygüler, E. (2021). Trabzon’da yaşayan Afgan sığınmacıların profili ve gereksinimleri. Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Uygulama ve Araştırma Merkezi, 1-140.
Çoşkun, H. (2019). Göç ve bütünleşme: Suriyeli göçüne sosyal sermaye temelinde bir sosyal hizmet müdahalesi. Cumhuriyet Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi.
Çörtoğlu Koca, S. (2022). Türkiye’de düzensiz göçmen olarak bulunan Afganların hukuki statülerine ilişkin değerlendirmeler. Public and Private International Law Bulletin, 42(2), 873-912. doi:10.26650/ppil.2022.42.2.1188148.
Eryurt, M. A. ve Koç, İ. (2017). Türkiye’de Afganistan uyruklu uluslararası koruma başvurusu ve statüsü sahipleri üzerine analiz. Hacettepe Üniversitesi, 7(1), 1-139.
Işığıçok, Ö. ve Kariman, S. (2022). Afganistan’da yaşanan göç hareketleri ve Türkiye’deki Afganların durumunun incelenmesi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 6(2), 455-486.
Karakaya, C. ve Karakaya, E. N. (2021). Türkiye’nin göz ardı edilen göçmenleri: Afganlar. International Journal of Cultural and Social Studies, 7(1), 100-111. doi:10.46442/intjcss.887777.
Tümtaş, R. (2021). Türkiye’de Afgan göçmenlerin sosyal entegrasyon süreci üzerine bir inceleme. Journal of Migration Studies, 9(3), 347-362.