TUDPAM Uzmanı
Kıbrıs’ın Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1571’de fethedilmesinin ardından, Osmanlı yönetimi 307 yıl boyunca adada egemen olmuştur. 1878’de Osmanlı-Rus Savaşı sonrası Osmanlı, Kıbrıs’ı geçici olarak İngiltere’ye devretmiştir. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın İngiltere’ye karşı savaş ilan etmesiyle Kıbrıs, İngiliz İmparatorluğu’nun bir parçası ilan edilmiştir. 1923 Lozan Antlaşması ile Türkiye, Kıbrıs’ın İngiltere’ye ilhakını resmen tanımıştır.
Zamanla Rumlar, Enosis (Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması) için mücadele ederken, Türkler de kendi haklarını korumak için örgütlenmişlerdir. 1950’lerde Rumların Enosis çabaları artarken, Türkler de direniş ve siyasi örgütlenme faaliyetlerini yoğunlaştırmışlardır. 1959’da Türkiye, Yunanistan ve İngiltere arasında imzalanan Zürich ve Londra Antlaşmaları ile Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştur. Anayasa ve Garanti Antlaşması, Kıbrıs’ta Türk ve Rum topluluklarının eşit haklara sahip olmasını öngörmüştür.
Bu yeni devletin bağımsızlığı ve anayasası; Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantisi altına alınmıştır. Kıbrıs, diğer devletlerle birleşmeyecek ve Türkiye’nin çıkarlarına aykırı faaliyetlerde bulunmayacaktır. Türkler ve Rumlar, eşit haklara sahip olup, ayrı belediyeler kurabileceklerdir. 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilan edilmesiyle iki toplumun ortak yönetimi resmiyet kazanmıştır. Anayasanın değiştirilmesi ise zor şartlara bağlanmış olup, tarafların ortak rızası ile mümkün kılınmıştır.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasından kısa süre sonra, Rum liderler anayasayı ihlal etmeye başlamışlardır. 1961’den itibaren Türk hükümeti bu ihlallere karşı uyarılarda bulunmuştur. 1963’te Rumlar, anayasa değişikliği teklif ederek Türklerin haklarını sınırlamayı amaçlamışlar ancak bu teklif Türk hükümeti tarafından reddedilmiştir. Aynı yıl, Rumlar Kıbrıslı Türklere saldırılara (Kanlı Noel) başlamışlar ve ciddi çatışmalar yaşanmıştır. 1964’te Londra Konferansı’nda bir çözüm bulunamamış ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Rum yönetimini yasal Kıbrıs hükümeti olarak tanımıştır. 1967’de Geçici Kıbrıs Türk Yönetimi kurulmuştur. 1968-1974 arasında yapılan toplumlararası görüşmeler sonuçsuz kalmış ve 1974’te Rum yönetimi Kıbrıs’ın Yunanistan’a katılması yönündeki çabalarını sürdürmüştür.
1974’te Yunan askeri cuntasının Kıbrıs’taki temsilcileri, 15 Temmuz’da Makarios’u devirerek adada askeri bir yönetim kurmuşlardır. Bu olay, Türkiye tarafından anlaşma ve garantilerin ihlali olarak değerlendirilmiştir. 20 Temmuz 1974’te Türkiye, Kıbrıs’ta anayasal düzenin yeniden tesis edilmesi ve Türk toplumunun güvenliğini sağlamak amacıyla Kıbrıs Barış Harekâtı’nı başlatmıştır. Harekât başarılı olmuş ve 22 Temmuz’da sona ermiştir. Ardından Cenevre’de yapılan görüşmelerde, Kıbrıs’ta Türk ve Rum muhtar idarelerinin varlığı kabul edilmiştir. Ancak Rum tarafının anlaşmaya uymaması üzerine, 14 Ağustos’ta “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla Kıbrıs Barış Harekatı’nın ikinci aşaması başlamış ve 16 Ağustos’ta ateşkes ilan edilmiştir. Böylece adada iki toplumlu, iki kesimli bir düzenin temelleri atılmıştır. 13 Şubat 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti (KTFD) ilan edilerek, Kıbrıs Türk toplumunun huzur ve güvenini sağlamak amacıyla yeni bir yönetim oluşturulmuştur. Bu karar, Kıbrıs Türklerinin kendi kaderini tayin etme hakkının bir yansıması olarak kabul edilmiştir.
KTFD’nin kuruluşu, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın Rumlar tarafından ihlal edilmesi ve 1963-1967 olaylarından sonra Türk toplumunun haklarını korumak amacıyla gerçekleşmiştir. KTFD, kendi anayasasını hazırlayarak 8 Haziran 1975’te halk oylamasına sunmuş ve 17 Haziran 1975’te yürürlüğe girmiştir. Anayasa; demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerini benimsemiş, temel hak ve özgürlükleri geniş bir şekilde koruma altına almıştır.
KTFD’nin ilanı uluslararası alanda karışık tepkilerle karşılanmış, Yunanistan tarafından kınanmış ancak bazı batılı basın organları coğrafi bölünmenin kaçınılmaz olduğunu ifade etmiştir. KTFD’nin ilanı, Kıbrıs’ta bağımsız bir Türk devleti kurulmasının önünü açarak, iki toplum arasında kalıcı bir barışın sağlanmasına yönelik önemli bir adım olmuştur.
Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin kurulması, Kıbrıs Rumlarını müzakerelere zorlayan önemli bir gelişme olmuştur. 12 Şubat 1977’de Denktaş ile Makarios arasında imzalanan dört maddelik anlaşma, iki topluma dayalı federal bir cumhuriyet kurulmasını ve toprak düzenlemesinin ekonomik verimlilik ve mülkiyet prensiplerine göre yapılmasını öngörmüştür. Ancak, Amerikan Kıbrıs planının 1978’de başarısız olmasından sonra görüşmeler sonuçsuz kalmıştır.
1983 yılında Kıbrıs Türk Federe Meclisi, self-determinasyon hakkını ilan etmiş ve 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) kurulmuştur. Bu ilanın ardından Kurucu Meclis, 1985’te yeni bir anayasa hazırlamış ve bu anayasa, halk oyuyla kabul edilmiştir.
KKTC’nin ilanı, uluslararası tepkilere yol açmış ve BM Güvenlik Konseyi tarafından geçersiz sayılmıştır. KKTC, Rum yönetimiyle yapılan müzakerelerden sonuç alamamıştır. Türkiye ve KKTC arasındaki ilişkiler güçlendirilmiş ve savunma alanında iş birliği yapılmıştır. Türkiye, KKTC’yi koruma taahhüdünde bulunmuş ve iki ülke arasında savunma iş birliği ve dayanışma sağlanmıştır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) meşru bir devlet olup, halkı belirli bir toprak parçasında, bağımsız olarak yaşamaktadır. Uluslararası hukuka göre, meşru kabul edilen KKTC’nin tanınmaması keyfi ve ayrımcı bir davranış olarak değerlendirilmektedir. KKTC, uluslararası hukukun tanıdığı haklar çerçevesinde bağımsızlığını savunmaya devam edecektir. KKTC’nin tanınmaması, bölgedeki barış ve huzuru tehdit etmektedir. Bu bağlamda, KKTC’nin uluslararası platformlarda daha geniş bir tanınma elde etmesi ve eşit egemenlik statüsünün kabul edilmesi, barış ve güvenliğin teminatı olacaktır. Uluslararası toplumun, Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı izolasyon ve ambargoları sona erdirme yönünde adımlar atması hem Kıbrıs’ta hem de Doğu Akdeniz’de istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacaktır.
Kaynakça
Eroğlu, H. “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni̇ Yaratan Tarihî Süreç ve Son Gelişmeler”. Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi 18, No. 54 (Kasım 2002): 735-93.
Kapucu, D. (2020). 1974 Kıbrıs Hava Harekâtı. Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi, 4(2), 82-104. https://doi.org/10.47088/utad.837878
Yılmaz, H. (2017). Kıbrıs Barış Harekâtı ve Sonuçları. İnönü Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 6(1), 87-98.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Meselesinin Tarihçesi, BM Müzakerelerinin Başlangıcı, https://www.mfa.gov.tr/kibris-meselesinin-tarihcesi_-bm-muzakerelerinin-baslangici.tr.mfa, (Erişim Tarihi: 18.07.2024).