Yasemin Hilal Sayıner
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Bağımsız Araştırmacı
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ukrayna’nın, Rus işgaline karşı verdiği mücadeleyi desteklemek için yeni adımlar atılacağını duyurarak “Avrupa’nın Moskova’yı yenme hedefine ulaşması için Batılı kara birliklerinin Ukrayna’ya gönderilmesi ihtimalinin göz ardı edilmediğini” söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 26 Şubat 2024 tarihinde Élysée Sarayı’nda 27 ülkeden devlet ve hükümet başkanını, Ukrayna’ya yapılacak olan yardıma ilişkin konferansı için bir araya getirdi. Konferans sonrasında yaptığı açıklamada Ukrayna’ya gönderilebilecek olası bir askeri birlikten söz eden Macron, “Batılı kara birliklerinin, Ukrayna’ya gönderilmesi konusunda fikir birliği olmasa bile hiçbir ihtimal göz ardı edilmemelidir. Rusya’nın bu savaşı kazanmaması için ne gerekiyorsa yapacağız.” ifadelerini kullandı. Yaptığı açıklamada, müttefiklerin bu konuda hemfikir olmadıklarına dikkat çeken Fransa Cumhurbaşkanı, ihtiyatlı bir dil kullandı.
Bu açıklamanın ardından Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) yanı sıra Almanya, İngiltere ve Macaristan’ın da aralarında bulunduğu çoğu NATO ülkesi, Ukrayna’ya asker göndermeyeceğini bildirdi. Hatta en başından beri Ukrayna’yı desteklediğini ancak bunun Rusya’yla savaşmak anlamına gelmediğini vurgulayan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, konferans sonrasında Ukrayna’nın daha fazla desteğe olan ihtiyacını karşılamaya çalışılacağında fikir birliği sağlandığını ancak Avrupalı kara birliklerinin bu plana dahil edilmeyeceğini açıkladı.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ise, Macron’un bu açıklamalarına cevaben, Batılı birliklerin Ukrayna’ya girmesi halinde NATO’yla Rusya arasında yaşanacak bir çatışmanın kaçınılmaz olacağını belirtti. Peskov’un bu ifadeleri, 2021 yılında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, NATO’nun askeri altyapısını Ukrayna’da genişletmesinin Rusya için “kırmızı çizgi” olduğu açıklamasını hatırlatıyor. Bu açıklamadan yola çıkarak Rusya’nın, Batılı askerlerin Ukrayna’ya konuşlandırılması durumunda karşılık vermekten çekinmeyeceğini açıkça ifade ettiği söylenebilir. Hatta uzmanlara göre böyle bir olayın yaşanması, küresel savaş riskini tetikleyebilir.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), yakın zamanda yaptığı açıklamada, Kongre’nin ek finansman talebini onaylamadığı takdirde Ukrayna’nın kendisini Rusya’ya karşı savunamayacağını ifade etti. Ukrayna ise, Rusya’yla olan savaşının üçüncü yılına girerken en büyük destekçisi olan ABD’den beklediği yardımın, Kongre’de askıya alınması gerçeğiyle karşı karşıya kaldı.
Ayrıca bu noktada Kasım 2024’te yapılacak olan ABD başkanlık seçimlerini hatırlamakta fayda vardır. Yapılan seçim anketlerinden gelen sonuçlara dayanarak Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump’ın seçimi kazanacağı öngörülüyor. Trump’ın Ukrayna’ya askeri ve finansman yardımı konusundaki olumsuz tutumu biliniyor. Bazı uzmanlar tarafından “izolasyonist” olarak nitelenen Trump’ın, Beyaz Saray’a geri dönmesi, Ukrayna’ya yapılan ABD desteğinin tamamen kesilmesine neden olabilir ve bu durum, Kıta Avrupa’sının güvenliği açısından ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle Avrupalı liderlerin, kıtalarının güvenliği için her zamankinden daha fazla birlik içinde hareket ederek Trump’ın olası ikinci dönem başkanlığına ve ABD’nin bölgedeki olası boşluğunu doldurmaya başlamaları gerekiyor.
Bu kapsamda Avrupa Birliği’nin (AB) Mart 2023’te Ukrayna’ya bir milyon top mermisi göndermeye yönelik 2 milyar euroluk bir anlaşma imzalamasından bahsedilebilir. Bu anlaşmanın finansmanının sağlanması noktasında bütçe dışı bir fon olan “Avrupa Barış Fonu”, sağladıkları finansmanın bir kısmını AB üye devletlerine geri ödeyerek onları Ukrayna’ya yardım yapmaları için teşvik etmeye çalıştı. Ancak ne olursa olsun anlaşma kapsamında uzlaşmaya varılan mermi sayısının, en başından beri Avrupa’nın yıllık üretim kapasitesinin çok üzerinde olduğu açıkça ortadaydı. Nitekim Mart 2024’teki duruma baktığımızda, AB’nin bu hedefini tutturamadığı ve taahhüt ettiği mermi miktarının yalnızca %30’unu tedarik edebildiği görülmektedir.
Sonuç olarak ABD Başkanı Joe Biden’ın önerdiği ve Senato’nun onayından geçen 60 milyar dolarlık Ukrayna’ya yardım paketi, Cumhuriyetçilerin engellerine takılarak Kongre’nin onayından geçemedi geçemedi ve AB, taahhüt ettiği bir milyon merminin yarısını bile tedarik edemedi. Ayrıca Trump’ın Kasım ayında yapılacak ABD seçimleri sonrasındaki olası başkanlığı karşısında Avrupa, Ukrayna’ya destek konusunda tamamen yalnız kalma riskiyle karşı karşıya kaldı. Tüm bu gelişmelerin ardından mühimmat ve finansman sıkıntısı yaşamaya başlayan Ukrayna, 2024 Şubat ayında askeri birliklerinin Ukrayna’nın doğusunda bulunan ve savaşın gidişatı için önemli bir bölge olan Avdiivka’dan çekildiğini açıkladı. Bu olayın akabinde ise söz konusu kasabaya yaklaşık iki kilometre uzaklıktaki Lastochkyne’yi de Rusya’ya bırakmak zorunda kaldı.
Avrupa, Ukrayna’yı, Rusya’ya karşı olan savaşında yeterince destekleyemediğini kabul etmelidir. Savunma sanayi üretim kapasitesini geliştirmeye ihtiyacı olan Avrupa içerisinde bu konuda fikir birliği vardır. Nitekim Macron’un yukarıda bahsedilen konferans sonrasında yaptığı açıklamada, Ukrayna’yla ortak silah üretimini arttırma ve Avrupa’nın askeri sanayisini güçlendirme konusunda fikir birliğinin sağlandığını belirtmesi bu iddiayı kanıtlar niteliktedir.
Macron’un Ukrayna’ya asker gönderme konusundaki çıkışı, Fransız iç politikasında da çok büyük bir tepki aldı. Rassemblement National (RN) partisi lideri Marine Le Pen, sosyal medya platformu X’te konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Macron’un “savaş ağası” gibi davrandığını belirterek “Bahsettiği şey çocuklarımızın hayatı. Söz konusu olan, ülkemizdeki barış ya da savaş” ifadelerini kullandı.
Fransız iç politikasındaki bu durum, 6-9 Haziran 2024 tarihleri arasında yapılacak olan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleriyle ilişkilendirilebilir. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) tarafından Ocak 2024’te yapılan bir araştırmaya göre, aşırı sağ partilerin AP seçimlerinde büyük bir zafer kazanması bekleniyor. Ayrıca Fransa’da yapılan kamuoyu oylamalarında, oy oranı %28 ila %30 arasında değişen aşırı sağcı RN, anketlerde yaklaşık 10 puan önde gitmektedir.
Liderler, sıklıkla dış politikayı ülkesinin iç siyaseti için bir araç olarak kullanırlar. RN’nin Rusya’yla yakın bağları olduğu konusu, hem Fransız ulusal medyasında hem de ülkenin iç siyasetinde sıklıkla tartışılmaktadır. Bu bağlamda Macron’un, partisi Renaissance’ın, AP seçimlerini -büyük bir olasılıkla- kaybetme ihtimaline karşılık Ukrayna konusunda daha aktif bir duruş sergileyerek anketlerde rakibinin önüne geçmeye çalıştığı söylenebilir.
Avrupa’nın Rusya-Ukrayna Savaşı üçüncü yılına girerken ne yapılması gerektiği konusunda bir fikir birliği sağlayamamasına karşılık Türkiye ise, savaşın başından beri istikrarlı bir dış politika izlemeye devam ediyor.
24 Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan bu yana oldukça başarılı bir denge politikası izleyen Türkiye, savaşan iki ülke arasında kendisini potansiyel bir arabulucu olarak konumlandırıyor.
Bu bağlamda Türkiye, ABD veya AB öncülüğünde Rusya’ya karşı yapılan yaptırımlara da katılmadı. İzlenilen denge politikasının yanı sıra Türkiye, zaten uzun zamandır sadece Birleşmiş Milletler (BM) tarafından uygulanan yaptırımlara katılma konusunda kararlı bir tutum sergiliyor.
Ayrıca Türkiye, savaşın patlak vermesinin akabinde savaş gemilerinin boğazlardan geçişine izin vermeyerek Karadeniz’de yaşanması muhtemel bir gerginliği önledi ve BM aracılığıyla Ukrayna ve Rusya’yı “Tahıl Koridoru Anlaşması”nın etrafında bir araya getirdi. Söz konusu bu anlaşmayla birlikte Türkiye, küresel gıda güvenliğinin riske girmesini engelleyerek büyük bir başarı elde etti.
Üçüncü yılına giren savaşla ilgili olarak Türkiye, halen ateşkes çağrıları yaparak arabuluculuk rolüne üstlenmeye hazır olduğunu uluslararası kamuoyuna göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Şubat 2024 tarihinde Mısır’a yaptığı ziyaret sırasında da Ukrayna’da ateşkesin sağlanmasını ve Türkiye’nin gerekli adımları atmaya hazır olduğunu dile getirdi.
1-3 Mart 2024 tarihleri arasında düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’nda Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile görüşen Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya-Ukrayna arasındaki ateşkes görüşmelerine başlanmasının zamanının geldiğini belirtti.
Son olarak geçen hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski’yle İstanbul’da yaptığı görüşmede, Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakerelere ev sahipliği yapmayı teklif etti.
Türkiye’nin tarihsel olarak dengeleme politikası uygulamaya yatkın olduğu söylenebilir. Bunun en önemli ve günümüze yakın örneği, İkinci Dünya Savaşı sırasında Türk dış politikasının izlerinde bulunabilir. Savaş ve güvenlik meselelerine dair önemli olaylarda objektif bir çözümleme yoluna gidilerek bölgesel jeopolitiğin getirdiklerinin farkına varılmalıdır. 2022 yılında başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nda da bu şekilde bir tutum izleyen Türkiye’nin, Avrupa’ya kıyasla oldukça başarılı bir dış politika yürüttüğü sonucu çıkarılabilir.
Kaynakça
“Bakan Fidan: Egemenlik konularıyla, ateşkes meselesinin ayrılma zamanının geldiğine inanıyoruz”, Sputnik, https://sputniknews.com.tr/20240303/bakan-fidan-antalya-diplomasi-forumu-sonrasi-basin-toplantisinda-konusuyor-1081312572.html, (Erişim Tarihi: 05.03.2024)
“Conférence de soutien à l’Ukraine.”, Élysée, https://www.elysee.fr/emmanuel-macron/2024/02/27/conference-de-soutien-a-lukraine, (Erişim Tarihi: 28.02.2024)
“Envoi de troupes occidentales en Ukraine : « Inquiétante légèreté », « une folie »… les propos de Macron font réagir”, Le Parisien, https://www.leparisien.fr/international/envoi-de-troupes-occidentales-en-ukraine-inquietante-legerete-une-folie-les-propos-de-macron-font-reagir-27-02-2024-HTALF7QEJJHCXIPSYKVPEV246Q.php, (Erişim Tarihi: 27.02.2024)
“France’s far-right RN makes immigration pillar of Europe poll campaign”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/frances-far-right-rn-makes-immigration-pillar-europe-poll-campaign-2024-03-03/, (Erişim Tarihi: 18.03.2024)
“Kremlin warns of ‘inevitability’ of conflict with NATO if military alliance sends troops to Ukraine”, Euronews, https://www.euronews.com/2024/02/27/kremlin-warns-of-inevitability-of-conflict-with-nato-if-military-alliance-sends-troops-to-, (Erişim Tarihi: 28.02.2024)
“Macron not ruling out Western troops on the ground in Ukraine”, France24, https://www.france24.com/en/europe/20240226-macron-seeks-to-rally-western-leaders-to-bolster-support-for-ukraine, (Erişim Tarihi: 28.02.2024)
“Official Says Without U.S. Funding, Ukraine’s Defense Will Likely Collapse”, U.S. Department of Defense, https://www.defense.gov/News/News-Stories/Article/Article/3679991/official-says-without-us-funding-ukraines-defense-will-likely-collapse/, (Erişim Tarihi: 19.02.2024)
“Turkiye continues to seek mediation between Russia and Ukraine, Erdogan says”, Arab News, https://www.arabnews.com/node/2460476/world, (Erişim Tarihi: 15.03.2024)
“Ukraine withdrawing from Avdiivka, where outnumbered defenders held out for 4 months”, Euronews, https://www.euronews.com/2024/02/17/ukraine-withdrawing-from-avdiivka-where-outnumbered-defenders-held-out-for-4-months, (Erişim Tarihi: 20.02.2024)
“Virage à droite : Prévisions des élections du Parlement européen de 2024”, European Council on Foreign Relations, https://ecfr.eu/paris/publication/virage-a-droite-previsions-des-elections-du-parlement-europeen-de-2024/, (Erişim Tarihi: 27.02.2024)
“Zelenskiy ile görüşen Erdoğan: Barış zirvesine ev sahipliği yapmaya hazırız”, Euronews, https://tr.euronews.com/2024/03/08/zelenskiy-ile-gorusen-erdogan-baris-zirvesine-ev-sahipligi-yapmaya-haziriz, (Erişim Tarihi: 08.03.2024)