Moldova’nın güneyinde yer alan ve Ortodoks Hristiyan inancına sahip bir Türk topluluğu olan Gagavuzlar, yüzyıllardır bölgenin siyasi, kültürel ve jeopolitik dengelerinde önemli bir unsur olarak varlık göstermektedir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Moldova içinde özerklik kazanan Gagavuzya, son dönemde Moldova’nın Avrupa Birliği’ne (AB) yakınlaşması ve Rusya’nın bölgedeki nüfuz mücadelesi bağlamında dikkat çeken bir bölge hâline gelmiştir. Gagavuzlar, 19. yüzyılda Osmanlı’dan ayrılarak Rus İmparatorluğu topraklarına yerleşmiş ve zaman içinde Moldova içinde azınlık statüsü kazanmıştır. Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası Moldova bağımsızlığını ilan ettiğinde Gagavuzlar da bağımsızlık talebiyle hareket etmiş, ancak 1994’te Moldova ile varılan anlaşma sonucunda özerklik elde etmişlerdir. Bu özerklik, Gagavuzya’ya eğitim, kültür ve yerel yönetim konularında yetkiler tanırken, Moldova’nın toprak bütünlüğünü de güvence altına almıştır. Ancak, Moldova’nın AB ile entegrasyon süreci, Gagavuzya’nın Rusya ile yakın ilişkilerini sürdürmesi ve bölgede artan siyasi kutuplaşma, bu özerklik statüsünü giderek daha kırılgan hâle getirmiştir.
Moldova’nın son yıllarda Avrupa Birliği ile daha yakın iş birliği içinde olması Gagavuzya’da derin şüpheler doğurmuştur. 2014’te Gagavuzya’da yapılan bir referandumda halkın büyük çoğunluğu AB yerine Rusya liderliğindeki Avrasya Ekonomik Birliği’ne (AEB) entegrasyonu desteklemiştir. Moldova yönetimi bu referandumu yasadışı ilan etse de Gagavuz halkının tercihleri, bölge ile merkezi yönetim arasındaki mesafenin arttığını göstermektedir. AB ve Moldova hükûmeti, Gagavuzya’da Avrupa entegrasyonunu teşvik etmeye yönelik çeşitli projeler ve mali destekler sağlamaktadır. Ancak bölgedeki Rus yanlısı siyasetçilerin Moskova ile olan bağları ve Rusya’nın bölgeye sağladığı ekonomik yardımlar, Gagavuz halkının Avrupa yanlısı politikaları benimsemesini zorlaştırmaktadır. Bu süreçte Gagavuzya’nın Avrupa ile entegrasyonunun önündeki en büyük engellerden biri de bölgedeki Rus etkisinin ekonomik, kültürel ve siyasi alanlarda hâlâ güçlü olmasıdır.
Gagavuzya, tarihsel olarak Rusya ile güçlü bağlara sahiptir. Bölgedeki nüfusun büyük bir kısmı Rusça konuşmakta, eğitim sisteminde Rusça yoğun şekilde kullanılmakta ve medya tüketimi büyük ölçüde Rus kaynaklarından sağlanmaktadır. Ayrıca, ekonomik açıdan da Rusya’nın Gagavuzya üzerinde önemli bir etkisi bulunmaktadır. Bölgedeki birçok işçi, geçimini sağlamak için Rusya’ya göç etmekte ve bölge ekonomisi Moskova’nın sağladığı ticaret fırsatlarına bağımlı olmaktadır. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Moldova üzerindeki artan baskısı, Gagavuzya’nın geleceğini daha da belirsiz hâle getirmiştir. Moldova hükûmeti, Rusya’nın ayrılıkçılığı körüklediğini ve bölgedeki siyasi istikrarı tehdit ettiğini öne sürerek AB ile entegrasyonu hızlandırmak için adımlar atmıştır. Bu bağlamda, Gagavuzya’nın Moldova’dan bağımsızlık ilan etme olasılığı düşük görünse de Moskova’nın bölgedeki etkisini sürdürmek için siyasi manipülasyonlar yapabileceği değerlendirilmektedir.
Avrupa Birliği, Moldova’nın istikrarını tehdit ettiği gerekçesiyle, Gagavuzya’nın mevcut lideri Evghenia Gutul ve diğer bazı Gagavuz yetkililerine yönelik yaptırımlar uygulamıştır. Bu yaptırımlar, Gagavuz liderlerinin Rusya ile iş birliği yaparak Moldova’nın toprak bütünlüğünü tehdit ettikleri iddialarına dayanmaktadır. Gagavuz liderleri ise bu yaptırımların bölgenin ekonomik gelişimini ve siyasi özerkliğini baltalamak için kullanılan bir araç olduğunu savunmaktadır. AB yaptırımları, Gagavuzya’nın Avrupa ile ilişkilerini daha da zorlaştırarak Moskova’ya daha fazla yaklaşmasına neden olabilir. Türkiye, Gagavuzya ile tarihi ve kültürel bağları nedeniyle bölgeye özel önem vermektedir. Gagavuz halkı, Türk kimliğinin bir parçası olarak görülmekte ve Türkiye, bölgenin ekonomik ve kültürel kalkınmasını desteklemektedir. Türk İş Birliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) aracılığıyla yapılan projeler, Gagavuzya’nın altyapısına ve eğitim sistemine önemli katkılar sağlamaktadır. Türkiye’nin Gagavuzya’daki varlığı, bölgedeki Rus etkisini dengelemek için önemli bir unsur olarak görülmekle birlikte, Türkiye’nin Moldova’nın toprak bütünlüğüne verdiği destek Gagavuzya’nın bağımsızlık taleplerine mesafeli yaklaşmasına neden olmaktadır.
Gagavuzya, Moldova ile entegrasyonunu derinleştirme, Rusya ile ilişkilerini sürdürme ve Türkiye gibi üçüncü taraf aktörlerden destek alma arasında karmaşık bir dengeleme politikası izlemektedir. Ancak bölgedeki artan siyasi baskılar ve jeopolitik gerilimler, Gagavuzya’nın özerklik statüsünü tehdit etmektedir. Moldova’nın Avrupa ile entegrasyonu hızlanırken, Gagavuzya’nın siyasi ve ekonomik geleceği belirsizliğini korumaktadır. Bu süreçte Moldova hükûmetinin Gagavuzya ile daha yapıcı bir diyalog kurarak bölgeyi Avrupa entegrasyon sürecine dahil etmesi ve AB’nin bölgedeki ekonomik ve sosyal yatırımları artırarak Gagavuz halkına doğrudan fayda sağlaması gerekmektedir. Aksi hâlde Gagavuzya’da artan Rus nüfuzu ve ayrılıkçılık eğilimleri, Moldova’nın istikrarını ciddi şekilde tehdit edebilir.
Kaynakça
Esra Karahindiba, Between Russia and Europe: Gagauzia’s Autonomy Under Threat, https://trendsresearch.org/insight/between-russia-and-europe-gagauzias-autonomy-under-threat/?srsltid=AfmBOoqMxnOcsP7VLmv932U_ZAO3MCEs1K8HSwLDmf-nnP4YW-N3ATYZ, 11.12.2024, (Erişim Tarihi: 02.02.2025).
Gagauzia, the restless region in the South, https://www.clingendael.org/pub/2022/walking-the-tightrope-towards-the-eu/4-gagauzia-the-restless-region-in-the-south/, Eylül 2022, (Erişim Tarihi: 02.02.2025).
Koray Erdoğan, Christian Turks targeted: EU sanctions Gagauz leaders in Moldova for ‘Separatism’, https://www.turkiyetoday.com/region/are-christian-turks-eu-gagauz-65395/, 15.10.2024, (Erişim Tarihi: 02.02.2025).
Fotoğraf: Anadolu Ajansı