Blog Yazılarımız

TUDPAM | Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi > Analizler > Güney Kafkasya’da Yeni Dönem ve Karabağ’ın Geleceği

Güney Kafkasya’da Yeni Dönem ve Karabağ’ın Geleceği

Mehmet Gökhan Özçubukçu

Güney Kafkasya Uzmanı

Güney Kafkasya’da cereyan eden Karabağ sorunu günümüze kadar devam etmiştir. Karabağ’da yaşanan sorunlar esasen 19. yüzyılın başlarına kadar uzanmaktadır. Çarlık Rusya’sının Kafkasyalarda yayılma siyaseti sonucunda İran ile arasında 1828 tarihinde Türkmençay Antlaşması imzalanmış ve bu antlaşma ile Azerbaycan toprakları İran ile Çarlık Rusya arasında bölünmüştür. Çarlık Rusya bugün Batı Azerbaycan toprakları içinde kalan bölgelere Ermenileri yerleştirerek Türk nüfusunu azınlığa düşürme politikası yürütmüştür. Bu tarihlerden itibaren Ermeniler saldırgan tutumlarını ve Azerbaycan topraklarında hak iddia etme girişimlerini sürdürmüştür. Karabağ sorunu 19. yüzyılın başlarından itibaren ortaya çıkmış, Sovyet Rusya zamanında da devam etmiş ve 20. yüzyılın sonlarına kadar bir türlü çözüme kavuşmamıştır.

1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSBC)’nin dağılması ile birlikte Güney Kafkasya’da Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan Devletleri bağımsızlıkları ilan etmiştir. Bu süreçte siyasi ve sosyal karışıklıkları fırsat bilen Ermenistan, Azerbaycan topraklarına saldırmış ve 1994 yılına kadar sürecek olan Birinci Karabağ Savaşı meydana gelmiştir. Ermenistan 28 Aralık 1991 tarihinde Karabağ’da yer alan Azerbaycan toprağı Hankendi’yi işgal ederek sözde ‘‘Dağlık Karabağ’’ Cumhuriyetini ilan etmiştir. Daha sonrasında topraklarını hukuksuz bir biçimde genişletmeye devam eden Ermenistan, 8 Mayıs 1992 tarihinden 29 Ekim 1993 tarihine kadar Azerbaycan topraklarına ait olan Şuşa, Laçin, Hocavend, Ağdere, Ağdam, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan bölgelerini işgal etmiştir. Bu toprakların yerli halkı olan Azerbaycan Türklerine karşı etnik temizlik yapmış, soykırım uygulamış ve sivil halkı göçe zorlayarak bölgede Türk nüfusunu azaltma politikasına devam etmiştir.

Birinci Karabağ Savaşının üzerinden 30 yıla yakın zaman geçmesine rağmen bölgede bir türlü barış ve istikrar sağlanamamıştır. Birleşmiş Milletler (BM) ve Minsk grupları Karabağ sorunu konusunda yetersiz kalmışlardır. Geçen zaman diliminde ise Ermenistan saldırganlığını sürdürmeye devam etmiştir. 27 Eylül 2020 tarihine gelindiğinde Ermenistan’ın sivil yerleşim yerlerine saldırması üzerine Azerbaycan yıllardır işgal altında olan topraklarını savunmak ve sivilleri korumak amacıyla bir askeri operasyon başlatmıştır. Azerbaycan ve Ermenistan arasında 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı Azerbaycan’ın zaferi ile sonuçlanmıştır. Rusya Federasyonu’nun arabuluculuğu ile Karabağ’da barışın sağlanması adına 10 Kasım 2020 tarihinde Moskova’da Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasında ortak bir mutabakat imzalanmış ve bölgede çatışmalar durmuştur. Azerbaycan’ın mutlak zaferi ile sonuçlanan İkinci Karabağ Savaşı sonucunda Karabağ’da 200’den fazla yerleşim yeri Ermeni işgalci ve terör unsurlardan büyük ölçüde temizlenerek Hocalı, Laçin, Hocavend, Fuzuli, Cebrayıl, Zengilan ve Gubadlı bölgeleri tekrar Azerbaycan topraklarına katılmıştır. Zafere giden süreçte Azerbaycan’ın başarısının arka planında şüphesiz Türkiye olan ilişkileri de yer almaktadır.

Türkiye, Azerbaycan’ın yanında yer almış, askeri, siyasi ve teknik anlamda her daim destek vermiş ve bölgedeki varlığını tüm dünyaya da göstermiştir. Türkiye’nin sanayi hamlelerinin başarısı olan İHA ve SİHA’lar sayesinde Azerbaycan, Karabağ’da geri dönüşümü olmayan bir zafere imza atmıştır. İkinci Karabağ Savaşı sonrasında Türkiye ile Azerbaycan arasında 15 Haziran 2021 tarihinde Şuşa kentinde ‘‘Şuşa Beyannamesi’’ imzalanmış ve iki ülke karşılıklı iş birliği ve stratejik ortaklıklarını sürdürme kararı almıştır. Tüm bu süreçte görüldü ki ‘‘Bir Millet İki Devlet’’ şuuru bir söylem olmaktan çıkmış ve varlığını göstermiştir.

Rusya’nın tüm bu olaylara bakışına değinmek gerekirse Rusya, Azerbaycan’ın meşru müdafaa hakkını ve toprak bütünlüğünü savunduğunu söyleyerek Azerbaycan’ın yanında olduğunu açıklamıştır.

İkinci Karabağ Savaşından sonra Ermenistan’ın barış görüşmelerinde samimi olmaması, süreci oyalaması ve sürekli olarak bölgeye Fransa’nın baş aktörlüğünde olmak üzere Batı Bloğu güçlerinin müdahale etmesini talep etmesi neticesinde Karabağ’da tam anlamıyla barış istihdam edilememiş ve bölgeye istikrar tam anlamıyla gelmemiştir. Ermeni güçlerin bölgeye döşedikleri mayınlar infilak etmesi sonucu 19 Eylül 2023 tarihinde Hocavend ilinin Fuzuli-Şuşa yolu istikametinde Azerbaycanlı siviller ve polis memurları yaşamını yitirmiştir. Bakü yönetimi anayasal yapıyı yeniden tesis etmek için anti-terör operasyonu başlatmış ve Türkiye her zaman olduğu gibi Azerbaycan’ı desteklediğini ve ‘‘egemen olduğu topraklarda gerekli tedbirleri almak mecburiyetindedir’’ açıklamasını yapmıştır. Operasyon neticesinde Ermenistan’a ait münhasıran askeri hedefler yok edilerek, 24 saat gibi kısa bir sürede Karabağ’daki terör yapıları teker teker temizlenmiş ve böylece Azerbaycan Karabağ’da bir zafer daha elde etmiştir. Azerbaycan’ın başlatmış olduğu anti-terör operasyonu neticesinde Fransa ve Almanya başta olmak üzere Batılı ülkelerin Karabağ’da “Ermenilere karşı bir etnik temizlik yapılıyor” söylemlerini ısrarla dile getirmesi üzerine Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri bölgeye gelerek denetimler yapmış ve bölgedeki Ermeni sivillere yönelik herhangi bir eylem olmadığını açıklamıştır. Azerbaycan’ın başlatmış olduğu anti-terör operasyonu neticesinde 5 Ekim 2023 tarihinde İspanya’nın Granada kentinde Azerbaycan, Ermenistan, Fransa, Almanya ve Avrupa Birliği (AB) barış görüşmeleri yapılması planlanmıştı. Beşli görüşmeye Azerbaycan, Türkiye’nin de katılmasını önermiş lakin bu teklif Fransa ve Almanya tarafından reddedilmiştir. Türkiye’nin toplantıya katılmaması ve Batılı ülkelerin tarafsız yaklaşımdan uzak şekilde koşulsuz şartsız Ermenistan’ın yanında yer alarak Azerbaycan ve Bakü yönetimi aleyhine karşı yapmış olduğu asılsız iddialar gibi sebeplerden dolayı Azerbaycan görüşmeye katılmayacağını açıklamıştır. Burada ki asıl amaç barış görüşmelerinden ziyade Azerbaycan’ın sahada kazanmış olduğu hakları masada yok saymaktır. Bu hedefleri Türkiye-Azerbaycan ilişkileri ve iki ülke arasındaki güçlü bağ sayesinde bertaraf edilmiştir.

Azerbaycan’ın Güney Kafkasya’da son yıllarda giderek artan başarısı ve işgal edilmiş topraklarını tekrar kazanması neticesinde Karabağ’ı nasıl bir gelecek beklemektedir soruları gündeme gelmiştir. Azerbaycan’ın anti-terör operasyonu sonucunda Karabağ’da yaşayan Ermeniler gönüllü olarak bölgeyi terk etmeye başladılar. Bakü yönetimi bir çağrı yaparak Ermenilerin istedikleri takdirde özel bir statüye sahip olmadan Azerbaycan bayrağı altında Azerbaycan vatandaşı olabileceklerini ve huzur içinde yaşayabileceklerini söylemiştir. Karabağ Azerbaycan’ın üniter yapısı içinde bir bölgesi olarak kalacak ve bundan sonra özel bir statüye sahip olarak farklı bir uygulama ile yönetilmeyecektir.

Azerbaycan, anti-terör operasyonunun başarılı sonuçlar vermesinden sonra Karabağ bölgesini hızla kalkındırmak amacıyla girişimlere başlamıştır. Bölgede ‘‘İqtisadi Rayonu’’ kurulmuş ve bölgenin yeniden yapılanması, iktisadi ve sosyal bakımdan gelişmesi üzerine projelerini hayata geçirmeye başlamıştır. Azerbaycan President’i İlham Aliyev ilk kez Cumhurbaşkanı seçilmesinin 20. yılında anlamlı bir ziyaret gerçekleştirerek Hocalı ve Hankendi şehirlerinde Azerbaycan bayrağını dalgalandırmış ve Hankendi şehrine Qubernator (Şehir yöneticisi) atayarak, yapılanmaya başlayan şehirlerde hızlı bir şekilde istikrarı sağlanması hedeflenmiştir. Demir yolları, ulaşım hatları yapılmaya başlanmış bunun yanında Azerbaycan, Nahçıvan ve Türkiye’yi birbirine bağlayan ulaşım hatlarından biri olan ‘‘Zengezur Koridoru’’ projesini hayata geçirmek için çalışmalara başlanmıştır. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı ‘‘Zengilan Uluslararası Havalimanı’’ açılışını gerçekleştirmiş ve yine geçtiğimiz günlerde Nahçıvan’da Iğdır-Nahçıvan doğal gaz boru hattı için temel atma töreni düzenlenmiş ve Kars-Nahçıvan demir yolu projesi için niyet protokolü imzalanmıştır. Tüm bu proje ve çalışmalar Karabağ bölgesinin yeniden yapılanması, bölgede barış, güvenlik refah ve kalıcı istikrarın tesisi için yapılmaktadır. Son olarak şunu ifade etmek gerekir ki ‘‘Dağlık Karabağ’’ diye adlandırılan bir yer mevcut değildir. Azerbaycan’ın toprak parçası olan Karabağ vardır ve ‘‘Karabağ Azerbaycan’dır’’.

 

Webinara
Kayıt Ol !

Son 2 Gün