Zeynep Gizem Özpınar
Bölge Çalışmaları Uzmanı
Türkiye’nin Gazze politikası, bölgedeki karmaşık dinamiklerin içinde derin tarihî ve stratejik bağlamı olan önemli bir konudur. Gazze, Filistin’in kalbi ve İsrail-Filistin çatışmasının merkezinde bulunan önemli bir bölge olarak Türk dış politikasında özel bir yer tutar. Türkiye’nin soruna yönelik geleneksel politikası, İsrail-Filistin krizinin BM’nin iki devletli çözüm planı çerçevesinde çözülmesini desteklemektir. Bu doğrultuda; başkenti Kudüs olan, 1967 sınırlarında fiziksel bütünlüğü sağlanmış, bağımsız ve özgür bir Filistin Devleti’nin resmî olarak tanınmasını savunmuştur. Bu çözüm planı çerçevesinde, İsrail’in Filistin topraklarından çekilmesini ve Gazze’ye uyguladığı ablukayı sonlandırmasını istemektedir.
7 Ekim 2024 tarihinde Hamas güçlerinin başlattığı “Aksa Tufanı” operasyonuyla savaşa dönüşen İsrail-Filistin krizi şiddetli biçimde ve Filistin’in büyük sivil kayıplarıyla sürmektedir. Mevzu bahis savaş, bölgesel gelişmeler bakımından büyük bir kırılma noktası olmuş ve Ortadoğu’da böyle bir savaşın çıkması Türkiye’nin güvenlik politikaları bağlamında hareket etmesini neredeyse zorunlu kılmıştır. Ulusal ve uluslararası aktörlerin çoğu savaşı durdurmak adına somut adımlar atmaktan geri durmuş, ülkelerin konuya dair tepkileri sözel düzeyde kalmış ve buna karşın Türkiye, bu çatışma ortamında oldukça dengeli bir siyasetle konuya dahil olmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan, çatışmanın ilk gününden başlayarak tarafları itidalli olmaya davet etmiştir. Lakin İsrail’in soykırıma varan nitelikteki saldırılarının durmaksızın devam etmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuya ilişkin söylemleri de oldukça sertleşmiştir. 7 Ekim öncesi ılımanlaşan Türkiye-İsrail ilişkisi artık çıkmaza girmiş; Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendini Filistin halkının yanında ve İsrail’in karşısında konumlandırmıştır.
Türkiye’nin Gazze politikasının ana amacı, İsrail’in saldırılarını en kısa sürede sona erdirmesi ve kesin bir barış anlaşmasının yapılmasını sağlamaktır. Gazze’ye yönelik bu yeni politika; diplomasi, hukuk, boykot, insanî yardımlar ve medya gibi beş ana sütun üzerine kurulmuştur. Bunlara ek olarak askerî kapasite de tali bir sütun olarak belirginleşmektedir fakat bu konuda herhangi bir girişimde bulunulmamıştır.
Türkiye bu süreçte hem mekik diplomasisi yürüterek hem de uluslararası kamuoyuna Filistin’deki zulmü duyurarak çatışmaların sona ermesi için çaba göstermiş ve tüm yetkilileriyle hem ikili hem de çok taraflı platformlarda diplomatik müzakerelerde ve iş birliği çalışmalarında bulunmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Fidan; çatışmanın durması, daha fazla sivil kayıp verilmemesi, rehinelerin serbest bırakılması ve insanî yardım sağlamak için küresel ve bölgesel aktörlerle görüşmeler gerçekleştirmiştir. Gazze’ye destek mitingleri düzenlenmiş, TBMM’de yer alan tüm partilerin katılımıyla ortak açıklamalar yapılmıştır. Türk medyası bölgeden haberleri dünya kamuoyuna ulaştırmış, İsrail mallarına yönelik geniş kapsamlı bir boykot kampanyası başlatılmıştır. İsrail’e silah ambargosu uygulanması için uluslararası alanda çağrılar yapılmış ve İsrail’in işlediği soykırım suçları nedeniyle uluslararası mahkemede yargılanması için çaba gösterilmiştir. Türkiye ayrıca BM Güvenlik Konseyi’nde ateşkes çağrısı yapmaya çalışmış ancak başarılı olamamıştır. Ayrıca, çeşitli uluslararası platformlarda Gazze’deki saldırıların ve ablukanın sona erdirilmesi için yoğun bir lobi faaliyeti yürütülmektedir. Bilhassa uluslararası aktörlerin meselenin öznesiymiş gibi hareket etme durumları göz önüne alındığında krizi sona erdirme gayretiyle Türkiye, en proaktif devletlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye’nin Gazze politikasının arkasındaki anahtar unsurlardan biri de Türkiye’nin bölgedeki etkisini artırmaya yönelik stratejik hedefleridir. Türkiye’nin Filistin’e verdiği destek, bölgede daha fazla güç ve itibar kazanma amacı taşıyabilir. Ayrıca Türkiye’nin bu politikası, bölgede İslam dünyasının sesi olarak kendini konumlandırma çabasının bir parçası olabilir. Türkiye’nin Gazze politikasının bir diğer önemli boyutu, iç politika dinamikleridir. Türkiye’de Filistin’e verilen destek, geniş halk kitlelerinin duygusal ve ideolojik bağlarıyla da ilişkilidir. İsrail-Filistin çatışması Türkiye’de geniş bir kamuoyu desteği ve duyarlılıkla karşılanmakta ve Ak Parti hükûmetinin bu konuda sert bir tavır alması, iç politikada da partiye popülerlik kazandırmaktadır. Ancak, Türkiye’nin Gazze politikasının bazı eleştirilerle karşılaştığını belirtmek de önemlidir. Bazı eleştirmenler, Türkiye’nin İsrail’e karşı sert tutumunun bölgede daha fazla gerilime ve çatışmaya yol açabileceğini, Türkiye’nin kendi iç meselelerine odaklanması gerektiğini savunmaktadır. Türkiye’nin Gazze politikası, bölgedeki karmaşık dinamikler, stratejik hedefler ve iç politika faktörleriyle şekillenen bir konudur. Türkiye’nin Filistin’e verdiği destek hem bölgesel hem de uluslararası arenada Türkiye’nin rolünü ve itibarını etkileyen önemli bir unsurdur.
Sonuç olarak Türkiye, 7 Ekim’den önce Filistinlilere destek verirken, olası bir arabuluculuk görevi için tarafsız kalmaya çalıştığı İsrail-Filistin Savaşı’nda tarafını net bir şekilde belli etmiştir. Türkiye Ortadoğu politikasında barış, istikrar ve iş birliği için çeşitli stratejiler izlemekte ve bölgesel aktörlük potansiyelini güçlendirmektedir. Ancak, bölgedeki dinamik koşulların devamlı olarak ele alınması ve uygun şekilde uyarlanması önemlidir. Bu kapsamda, İsrail-Filistin çatışmasının son bulması ve ateşkesin sağlanması gibi mühim adımların atılması gerekmektedir. Türkiye, yaşanan krizlere karşı her an tetikte olmalı ve bölgedeki diğer aktörlerle iyi ilişkiler yürütmeye çalışmalıdır. Türkiye’nin bölgede refahın, istikrarın, güvenliğin ve barışın sağlanması için etkin bir şekilde rol almaya devam etmesi gerekmektedir.
Kaynakça
Ali Çiçek, Kamu Diplomasisi Açısından Türkiye’nin Gazze Politikası, https://daktilo1984.com/yazilar/kamu-diplomasisi-acisindan-turkiyenin-gazze-politikasi/, 20.12.2023, (Erişim Tarihi: 20.04.2024).
Haydar Oruç, 7 Ekim Sonrası Türkiye’nin Değişen Gazze Politikası, https://kriterdergi.com/dis-politika/7-ekim-sonrasi-turkiyenin-degisen-gazze-politikasi, 01.04.2024, (Erişim Tarihi: 20.04.2024).
Zeynep Gizem Özpınar, Türkiye’nin Güvenlik Politikasında İsrail-Filistin Perspektifi, https://igam.org.tr/turkiyenin-guvenlik-politikasinda-israil-filistin-perspektifi/, 28.11.2023, (Erişim Tarihi: 20.04.2024).