Blog Yazılarımız

TUDPAM | Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi > Analizler > İsveç ve Finlandiya’nın Olası NATO Üyeliği ve Türkiye

İsveç ve Finlandiya’nın Olası NATO Üyeliği ve Türkiye

Mustafa Metin KAŞLILAR

TUDPAM Başkan Yardımcısı

Giriş

Rus ordusu 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Putin’in emriyle Ukrayna’ya ‘Özel Askeri Operasyon’ başlatmıştır. Rusya’nın bu kararında etkili olan durumlar NATO’nun Rusya’yı rahatsız edici şekilde genişleme politikası uygulaması ve Ukrayna’nın olası NATO üyeliği etkili olmuştur. Rusya istediği güvenlik garantilerini ise Biden yönetiminden alamamıştır. Bunun üzerine Rusya Luhansk ve Donetsk bölgelerini bağımsız yönetimler olarak tanıdığını açıklamıştır. Dünya’da şaşkınlık yaratan bu karardan sonra Rusya’ya karşı ciddi yaptırım tehditleri uygulanmış ve Rusya dünyadan tecrit edilmeye çalışılmıştır.

Türkiye ise politikasını tamamen tarafsız bir şekilde yürütmüş ve Rusya ile diyaloğunu hiç kaybetmemiştir. Türkiye’nin bu politikası, onu Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) içinde Rusya ile diyalog kurabilen tek ülke yapmıştır. Türkiye bu sayede hem tahıl krizi sürecini Rusya ile yönetmiş hem de Rusya’nın gaz projelerine dahil olarak etkili politikalarını sürdürmüştür. Rusya-Ukrayna savaşı başladığından beri oluşan küresel gerginlik, Rusya’nın sınır komşusu olan Finlandiya ve İsveç’i zor duruma düşürmüştür. İsveç 208 yıl sonra tarafsızlık politikasından vazgeçip askeri bir örgüt olan NATO’ya katılma başvurusu yapmıştır. Aynı şekilde Finlandiya da kendisini tehlikede gördüğü için NATO’ya katılma başvurusu yapmıştır. Rusya, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyesi olmasına ise tamamen karşıt durumdadır. Rusya’ya karşı güvenlik şemsiyesi özelliğini hala sürdüren NATO ise önemini hâlâ korumaktadır.

Fakat İsveç ve Finlandiya’nın önünde geçmeleri gereken önemli sınavlar var. Bunlardan biri de Türkiye ile terör konusunda anlaşabilmek ve Türkiye’nin belli başlı isteklerini yerine getirmektir. 18 Mayıs 2022 tarihinde İsveç ve Finlandiya ortak bir şekilde NATO üyeliğine başvurularını yapmıştır. Fakat Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri konusunda şüpheli bir tavır takınmaktadır. Buna pek normal bir politika diyebiliriz. PKK’nın Suriye kolu olan YPG terör örgütünün, bir terör gurubu olarak nitelendirilmesi ve bazı YPG üyelerinin Türkiye’ye iadesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından istenmiştir.

Türkiye-İsveç-Finlandiya Görüşmeleri

28 Haziran 2022 tarihinde ise Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında silah ihracatı, terörle mücadele gibi konularda Türkiye’nin endişelerini ele alan üçlü bir memorandum imzalandı. Silah ihracatı konusunda savunma bakanları arasında görüşmeler yaşandı. Finlandiya Savunma Bakanı Antti Kaikkonen ve Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar arasındaki görüşmelerde, Finlandiya Türkiye’ye bazı silahların ihracat lisanslarını verebileceklerini duyurmuştur. Terör konusunda ise hala büyük anlaşmazlıklar bulunmaktadır. İsveç, Türkiye’nin istediği önemli terör örgütü üyelerinin çoğunu söz verdiği hâlde hâlâ iade etmemektedir. İsveç Yüksek Mahkemesi ise bazı kişilerin iade edilmelerini engellemektedir. Bu konuda son noktayı ise İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ortaya koymaktadır. Kristersson, Türkiye’nin her talebini karşılamayacaklarını açıklamıştır. Fakat birkaç gün sonra söz verdikleri her şeyi yaptıklarını söylemiştir. İsveç terör konusunda tezatlıklarını sürdürecektir. Türkiye ise İsveç’in NATO üyeliğini engellemeye devam edecektir.

Geçtiğimiz günlerde ise İsveç’te skandal bir gösteri yaşanmıştır. Stockholm Belediye Binası önünde PKK/YPG sempatizanları Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı provokasyon içeren bir gösteri yapmıştır. Bu olay, şüphesiz Türkiye-İsveç ilişkilerine çok zarar verecek bir durumdur. İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson terör destekçilerinin provokasyonunu kınayarak bu olayın İsveç’in NATO üyeliğine karşı bir sabotaj olduğunu açıklamıştır. Fakat baktığımız zaman İsveç bu olayı soruşturma kapsamına bile almamaktadır. Türkiye’den sürekli tepkiler gelmiş olsa da bu olayın soruşturulması müttefiklik açısından İsveç için yararlı olabilecektir.

İsveç’te Kur’an- ı Kerim Yakılması

21 Ocak 2023 tarihinde ise İsveç’te tekrar skandal bir olay yaşandı. Aşırı sağcı politikacı Rasmus Paludan Stockholm’de Türk büyükelçiliğinin önünde Kur’an-ı Kerim yaktı. Bu olay Türkiye’de büyük tepki topladı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı olayı kınadı ve olayı lanetlediğini açıkladı. Türkiye’de her kesimden tepki alan olay sonrası İsveç-Türkiye arasındaki ilişkiler tekrar gerildi ve İsveç’in NATO üyeliği konusu fazlasıyla zarar gördü. İsveç Başbakanı ve Dışişleri Bakanı olayın aslında bir ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini söylese de Bu Türkiye’yi tatmin eden bir cevap olmayacaktır. 25 Ocak 2023 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında ise NATO’ya katılmak isteyen devletlerin müttefiklik hukukuna ve ruhuna uygun hareket etmeleri gerektiğinin altı çizildi. Bundan sonra ise İsveç Türkiye’yi ikna etmek için daha fazla çabalamak zorunda kalacaktır.

İsveç’in NATO Üyelik Sürecini Durdurması

İsveç 28 Ocak 2023 tarihinde NATO üyelik sürecini durdurduğunu açıkladı. İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström yaptığı açıklamada İsveç’e yönelik öfkeyi gidermeye çalışacaklarını ve Türkiye’de seçim sonucunu bekleyeceklerini söyledi. NATO üyelik süreci boyunca İsveç adeta ülkesinde Türkiye aleyhine yapılan propaganda gösterilerinin hiç birisine müdahale etmedi. Bunun sonuçları olarak da NATO üyeliği Türkiye açısından müttefiklik ruhuna aykırı bulunuyordu. İsveç’in seçim sonuçlarını beklemesi ise İsveç’in en azından bu dönemde NATO üyeliğinin kabul edilmeyeceğini anlamasından geldiğini söyleyebiliriz. İsveç’in kendisine yöneltilen öfkelerin aslında kendilerinden kaynakladığını anlayıp özeleştiri yapması bu öfkenin sebeplerini engellemeye çalışacak olması tekrar Türkiye ile masaya oturma şansını İsveç’e geri verebilir.

Sonuç

Sonuç olarak İsveç’in terör tehdidi konusunda yaptığı açıklamalar ve iade etmediği terör mensupları Finlandiya’nın ise silah ihracatı konusundaki atılımları Türkiye’nin kararları açısından etkili olacaktır. Fakat Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın yakın dönemde NATO üyeliklerini kabul etmeyecek ve mümkün olduğu kadar yavaşlatmaya çalışacaktır. Aynı zamanda bu kararda Türkiye-ABD ilişkileri de önemli rol oynayacaktır. Tabii bu arada İsveç ve Finlandiya Rusya’ya karşı NATO’nun güvenlik şemsiyesini henüz kullanamayacaklardır. Türkiye özellikle İsveç’te son yaşanan provoke edici gösteriden sonra İsveç ile ilişkilerini tekrar gözden geçirecektir. Türkiye’nin İsveç’e karşı istekleri daha da artacaktır. İsveç’in NATO’ya tam ve resmî olarak katılımın Türkiye’nin elinde olduğunu düşünürsek, İsveç’in terör tehdidi konusunda Türkiye ile yakın çalışması ve Türkiye’nin isteklerini yerine getirmesi zaruri gözükmektedir.

 

Webinara
Kayıt Ol !

Son 2 Gün