Mehmet Vandavi
Araştırmacı & Gazeteci
Kerkük, eskiden bir Türkmen şehri olarak bilinse de, farklı etnik ve mezheplerin uzun yıllar boyunca birlikte yaşadığı bir şehir olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca Kerkük, Araplar, Kürtler, Türkmenler ve Süryanilerin yaşadığı bir şehir olarak bilinmektedir. Öyle ki, kamu ve devlet kurumlarındaki bina tabelalarında dört dille yazı yazılmaktadır. Son yıllarda Kerkük’ün üzerinde oynanan oyunlar, özellikle Kerkük halkını çok etkilemiştir.
Özellikle 18 Aralık 2023’teki Kerkük yerel seçimlerinde 16 sandalyeden 7’sini Kürtlerin kazanması, Kerkük’te kurulacak yerel hükümette sorunlara kapı aralamıştır. Şu bilinmelidir ki, hangi parti (Arap, Kürt, Türkmen) en çok sandalye kazanmışsa, oy çokluğuyla Kerkük Valisini o parti seçecektir. Seçimlerin ardından siyasi çekişmelerin devam etmesinin nedeni, Kerkük Valisi’nin seçilmemiş olmasıdır. Bu durum, uzun süren siyasi çekişmelere yeni bir ivme kazandırmıştır. Halk, aylarca hizmet eksikliği yaşamış, Irak Başbakanı bile Kerkük yerel hükümetinin kurulması ve Kerkük Valisi’nin seçilmesi için çalışmaların hızlandırılması talimatını vermiştir.
10 Ağustos 2024’te Bağdat’ta toplanan 9 il meclis üyesi, KYB’den Rebvar Taha’yı Kerkük Valisi olarak seçmiştir. Kerkük Valisi’nin gayri hukuki yollarla seçilmesine KDP, Arap Koalisyonu’ndan (3 kişi) ve ITC itiraz etmiştir. Söz konusu toplantının yasal olmadığını ve kararın iptali için hukuki yollarla başvuracaklarını açıklamışlardır. Yasalara göre bir vali seçilecekse, en yaşlı üyenin toplantıda bulunması ve seçilen partilerden en az bir kişinin orada bulunması gerekmektedir. Irak Türkmen Cephesi partisi’nden seçilen iki kişinin orada bulunmaması kanunlara aykırı olarak değerlendirilmiştir.
Unutulmaması gereken en önemli nokta ise, Bağdat’ta yapılan toplantıya Arap partisinden bir Türkmen yetkilisinin de katılması ve valinin seçilmesi için oy kullanması sonrasında, ITC’nin resmi bir kararı olmadan Irak Türkmen Cephesi partisi içinden bir kişinin vali yardımcılığına seçilmesidir. Bu durum, Irak Türkmen Cephesi partisinde şok etkisi yaratmış ve fikir ayrılıklarına sebep olmuştur. Bir taraf, vali yardımcılığının kabul edilmesini ve Kerkük yerel yönetiminde Türkmenlerin haklarını temsil etmek için kabul edilmesini istiyordu. Diğer taraf ise, Kerkük Valisi ile ilgili davanın karara bağlanmadan bu kabulün yapılmaması gerektiğini savunuyordu. Vali yardımcılığına ITC’den bir yetkilinin ataması yapılmış ve yerel hükümet tüm itirazlara rağmen oluşturulmuştur.
Valinin Seçilmesinden Sonra Türkmenlerin Kerkük’te Yaşadıkları
- Kerkük Valisi seçildikten sonra imzaladığı ilk kararnamede, Türkçe yazının yer almadığı görülmüştür. Karar, tepkilerden sonra geri çekilmiş ve Kerkük Valisi Rebvar Taha, Türkmencenin tüm kurumlar arasındaki resmi yazışmalarda kullanılması talimatını vermiştir. Ancak, Irak Anayasası’nda geçen bir maddeye göre Kerkük’te Türkçe resmi dil olarak kabul edilmektedir. Türkmenlerin yoğunlukla yaşadığı bölgelerde Türkçe, resmi dil olarak kabul edilmektedir.
- Seçim döneminde bile kimliği belirsiz kişilerce Irak Türkmen Cephesi adaylarına saldırılar düzenlenmiştir.
- Kerkük’te Türkmen Evi sorumlusuna saldırı düzenlenmiş ve saldırgan yakalanmıştır, ancak saldırının arkasındaki güçler hakkında herhangi bir bilgi paylaşılmamıştır. Saldırganın yakalanmasının ardından olay üzeri kapatılmıştır.
- IKBY seçimlerinde bile Türkmenler azınlık hale getirilmiş ve Kuzey Irak’ta Türkmenlere verilen kotalı sandalyeler, belirlenen seçim stratejisiyle KDP ve KYB partilerine yakın Türkmenler tarafından kazanılmıştır. Bu durum, Türkmenlerin Kuzey Irak’ta zayıf düşmesine neden olmuştur.
- Kerkük’te sadece Türkmen yetkililer zarar görmemiştir. Tarihi bir eser olan Osmanlı’dan kalma Kırdar Hanı çarşısı da yakılmıştır. Aynı kişiler tarafından Erbil’deki tarihi Kayseri Çarşısı da yakılmıştır. Araştırmalar sonucu, çarşıyı yakanların terör örgütü PKK ve KYB partisinden kişiler olduğu ortaya çıkmıştır. Bir süre hapiste kaldıktan sonra failler serbest bırakılmıştır. Tarihi yerleri önemseyen Türkmenler, faillerin serbest bırakılmasını kınamıştır.
- Irak Devlet Televizyonu olan Türkmeneli TV müdürünün kardeşine saldırı düzenlenmiştir. Saldırının failleri yakalanmamıştır.
- Irak’taki en soylu ailelerden Bayat Boyu ailesinin Kifri ilçesindeki lideri saldırı sonucu şehit edilmiştir. Bu saldırı, Türkmenlere yapılan en büyük saldırılardan biri olarak tarihe geçmiştir. Olayın araştırılması için soruşturma başlatılmış ancak kim ve kimler tarafından yapıldığına dair resmi bir açıklama yapılmamıştır. Saldırganların yakalanmaması tepkilere yol açmıştır. Soruşturma devam ederken, tutuklanan kimse olmamıştır.
Bu gibi olaylar, Türkmenlerin ne denli tehlikede olduğunu göstermektedir. Kerkük’ün tamamını Kürtleştirme politikası uygulanmaktadır. Bunun bir örneği, Irak’ta genel nüfus sayımı yapılırken, binlerce kişi Süleymaniye, Erbil ve başka yerlerden Kerkük’e getirilmiş ve nüfus kaydı Kerkük’te yapılmıştır. Bu adım, Kerkük’ün gerçek demografik yapısını tamamen değiştirmeyi amaçlamaktadır.
KDP, Arap Koalisyonu’ndan (3 kişi) ve Irak Türkmen Cephesi, Kerkük’te yapılan yerel hükümetin feshedilmesi için Irak Federal Mahkemesi’ne başvurmuş ve kararın iptal edilmesini istemiştir. Ancak Irak Federal Mahkemesi, Kerkük ile ilgili davayı sürekli (5 kez) ertelemiş ve karar henüz verilmemiştir. Son olarak, Bağdat İdari Mahkemesi, Kerkük ile ilgili davayı 22 Ocak 2025’e ertelemiştir. Şunu belirtmek gerekir ki, bir dava sürekli ertelenerek bir sonuca ulaşmaz. Kerkük’ün istikrarı ve huzuru için mahkemenin artık davayı görüp karara bağlaması gerekmektedir. Kerkük, siyasi çekişmeleri bir yana bırakıp, halka hizmet sunmalıdır. Son olarak, mahkemeden ne karar çıkarsa çıksın, Kerkük tüm etnik ve mezheplerin bir arada yaşadığı bir şehir olarak kalmalıdır.
Fotoğraf: Anadolu Ajansı