Orijinal Haber Metni
Turkey’s ambitions exceed its actual capabilities: Turkologist comments on Ankara’s foreign policy
Turkologist Ruben Safrastyan, commenting on Turkey’s foreign policy, believes that the country’s ambitions exceed its actual capabilities. In an interview with “Armenpress,” the turkologist noted that Ankara, however, is taking steps to align its ambitions with real opportunities.
Kaynak: https://armenpress.am/en/article/1129074
Haber Çeviri
Türkiye’nin dış politikasını yorumlayan Türkolog Ruben Safrastyan, ülkenin hırslarının gerçek yeteneklerini aştığına inanıyor. Armenpress’e verdiği röportajda Türkolog, Ankara’nın hırslarını gerçek fırsatlarla uyumlu hale getirmek için adımlar attığını belirtti.
Ona göre, Türkiye bir orta güç olmaya devam ederken, kendisini dünyanın en güçlü devletlerinden biri olarak konumlandırmayı hedeflemektedir.
“Türkiye, İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık yakarak aslında ABD ile bir anlaşma yaptı ve yaklaşık üç yıldır peşinde olduğu şeyi elde etti. İsveç’in üyeliğinin onaylanması bu anlaşmada bir bahane olarak kullanıldı, ancak temelde kırk Amerikan F-16 savaş uçağının tedarikinin onaylanmasıyla ilgiliydi.
Safrastyan’a göre Türkiye İsveç’le de hedeflerine ulaştı, zira resmi Stockholm, İsveç’te sürgünde bulunan Kürt şahsiyetlerin kamuya açık konuşmalarına daha sıkı koşullar ve kısıtlamalar getirmeye başladı ve böylece insanlara kendilerini özgürce ifade etme ve eylem yapma fırsatı verme politikasını terk etti.
(…)
İran İslam Cumhuriyeti’nin karşı çıktığı sözde “Zengezur Koridoru”ndan sıkça bahsedildiği göz önünde bulundurulduğunda, Türk tarafının Güney Kafkasya’daki siyasi manevralarının dışlanıp dışlanmadığı sorusuna değinen Türkolog, İbrahim Reisi’nin Türkiye ziyareti sırasında bölgede kırmızı çizgilerin ve sınır değişikliklerinin kabul edilemez olduğunu söylemesine rağmen, Ankara resmi politikasını sürdürmeye devam edeceğini belirtti. Amaç, Türkiye ve Azerbaycan’ın, Ermenistan’ın toprak bütünlüğünü ihlal ederek, birbirleri arasında doğrudan bir kara bağlantısı kurmasıdır.
(…)
Türkiye, gelecekte dünya ekonomisinin önemli bir bölümünü birbirine bağlayacak olan Londra-Pekin lojistik ekseninde önemli bir rol oynamaya çalışmaktadır.” Bununla birlikte, ona göre gözden kaçırılmaması gereken basit bir gerçek var. Türkiye her ne kadar lojistik mega projelerin hayata geçirilmesine katılmaya çalışsa da Kars’ı Nahçıvan üzerinden Azerbaycan’a bağlaması gereken demiryolunun 200 km’lik bölümünün inşasını henüz tamamlayabilmiş değil.
(…)
“…Türkiye oldukça büyük hırslar besliyor, ancak bunları hayata geçirmek için yeterli kaynağa sahip değil; başka bir deyişle, Türkiye’nin hırsları gerçek kapasitesini aşıyor.”