Blog Yazılarımız

TUDPAM | Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi > Analizler > Soğuk Savaşın Yeni Adresi Afrika mı?

Soğuk Savaşın Yeni Adresi Afrika mı?

Mehmet Gökhan Öçubukçu

TUDPAM Uzmanı

Afrika, yüzyılın başındaki uluslararası rekabet alanından, yeni Soğuk Savaş’ın sahnesine dönüşüyor. Fransız ordusunun Batı Sahel’deki fiili geri çekilmesi ve üslerin azaltılmasının duyurulması, diğer Afrika dışı askerlerin gelişiyle tezat oluşturuyor. Rusya’nın askeri varlığı (Orta Afrika Cumhuriyeti, Doğu Libya, Sudan, Mali, Burkina Faso ve yakında Nijer) her ne kadar stratejik hedefine (kıtada kalıcı bir üs) henüz ulaşamamış olsa da genişliyor.

Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin varlığı da Afrika’da giderek gelişiyor; hatta Türkiye’nin Somali’de askeri üssü var. Çin ve Rusya’nın kıtadaki ilerlemesine tepki olarak Washington, güvenlik ve ekonomik düzeylerde yeniden devreye giriyor. ABD hükümeti Afrika ekonomisini Çin’in eline bırakmak istemiyor ve Wagner’in lojistiğini engellemek de dahil olmak üzere Rusya’nın Afrika kıtasındaki varlığını altına almaya çalışıyor.

Rusya ile Batı arasında Afrika’da etkinlik mücadelesi şiddetlenirken 23 Temmuz 2023 tarihinde Rusya’nın St. Petersburg kentinde düzenlenen Rusya-Afrika zirvesinde konuşan Rus lider Vladimir Putin, ülkesinin Afrika stratejisinin sinyallerini verdi. Altı Afrika ülkesine ücretsiz tahıl sevkiyatı yapma taahhüdünü açıkladı. Ülkesinin küresel bir gıda krizinin önüne geçilmesi için elinden gelen bütün çabayı gösterdiğini belirten Putin, Afrika ülkeleri ile ilişkileri geliştirmekte kararlı olduklarını belirtti. 1,3 milyar nüfuslu kıta ile ilişkilerini pekiştirme amacı taşıyan Rusya-Afrika zirvesinde Putin, ‘‘Ülkemiz, özellikle insani yardım dağıtımlarıyla ihtiyaç sahibi devletleri ve bölgeleri desteklemeye devam edecek. Kaynakların dağıtımında daha adil bir sistemin inşasına aktif olarak katılmaya çalışıyoruz. Küresel bir gıda krizini önlemek için azami çaba sarf ediyoruz’’ ifadelerini kullandı.

Afrika’da son yıllarda art arta gelen darbeler sonucunda Fransa’nın hâkimiyeti altında yer alan bölgelerde Rusya’nın etkinliğinin artmasıyla, bu darbelerin düzenlenmesinde doğrudan ya da dolaylı olarak bir rol oynayıp oynamadığı sorusu akıllara gelmekteydi. Darbe sonrasında bir grup göstericinin Rus bayrakları açarak “Çok yaşa Putin” ve “Kahrolsun Fransa” sloganlarıyla ülkedeki Fransa Büyükelçiliğini basmaya çalışması bu görüşü destekler nitelikte. Benzer durum, Fransa karşıtı gösterilerde yine Rus bayraklarının açıldığı Mali ve Burkina Faso’da gerçekleşen darbeler sonrasında da yaşanmıştı.

Afrikalı uzmanların ‘‘Afrika, kendi tarihinin yükünü yeterince taşıdı. O nedenle şimdi yeni bir soğuk savaşın merkezi olmak istemiyor. Afrika artık ortakları için istikrar ve fırsatlar sunmak istiyor. Elbette kıtanın istikrara kavuşması için çözülmesi gereken sorunları göz ardı etmiyoruz ancak şunu söylemek istiyorum; 30 milyon kilometrekareye sahip, dünyadaki ekilebilir arazinin yüzde 60’ından fazlasını barındıran, yer altı zenginlikleri, su kaynakları olan Afrika’da birçok fırsat ve çözüm var.’’ açıklamasına rağmen Afrika, küreselleşmenin hızlanması, ham madde ve pazara olan ihtiyacın artması nedeniyle küresel ve bölgesel güçlerin üzerinde etki sahibi olmak için rekabete girmesine neden oldu.

Artan küresel rekabetin ivme kazandığı günümüzde Afrika, önemli çekim ve rekabet merkezlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Batılı aktörlerin tarihi nüfuzunu kaybetmeye başladığı kıtada, küresel arenada nüfuzunu artırmaya çalışan Rusya, Çin, İran, Hindistan ve Brezilya gibi aktörlerin yeni girişimleriyle hem Batılılarla hem de kendi aralarında rekabet içerisine girişiyor. Yeni aktörlerin ortaya çıkması, Afrikalı liderlerin kıtadaki pazarlık gücünün artması, dolayısıyla kıtanın ekonomik büyümesine ve kalkınmasına katkı sağlanması açısından olumlu sonuçlar yaratabilir. Ancak diğer taraftan birçok aktörün kıta üzerindeki nüfuzunu artırma çabaları bazen siyasi ve askeri alanda olumsuz sonuçlara da yol açabiliyor.

Afrika devleti üzerinde etki sahibi olmak isteyen farklı dış aktörler, ülke içindeki farklı güç merkezlerini destekleyerek iç politikada kriz ve kaosa neden olabiliyor. Bu da dolaylı olarak kıtada otoriter rejimlerin ve istikrarsız yönetimlerin oluşmasına neden oluyor. Ancak Rusya, kullandığı sömürgecilik karşıtı söylemle bölgede kendine yeni alanlar açmaya devam ediyor. Bu durumun Afrika ülkeleri için yeni tip bir bağımlılık ilişkisi yaratması muhtemel olsa da eski sömürgeci güçlere alternatif arayan Afrikalıların kendilerine ‘‘koşulsuz’’ destek sağlayacak ve kendilerine silah sağlayacak yeni bir aktör olarak Rusya’nın destekleneceği kaçınılmaz.

Kaynakça

LaCroix (2024), “L’Afrique se transforme en théâtre de la nouvelle guerre froide”, https://www.la-croix.com/a-vif/l-afrique-se-transforme-en-theatre-de-la-nouvelle-guerre-froide-20240305, (Erişim Tarihi: 10.03.2024).

LaCroix (2024), “L’Africa Corps, nouveau bras armé de la Russie en Afrique”, https://www.la-croix.com/international/l-africa-corps-le-nouveau-bras-arme-de-la-russie-en-afrique-20231207, (Erişim Tarihi: 10.03.2024).

Webinara
Kayıt Ol !

Son 2 Gün