Blog Yazılarımız

TUDPAM | Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi > Analizler > Türkiye’den Finlandiya’nın NATO Üyeliğine Verilen Vize Ne Anlama Geliyor?

Türkiye’den Finlandiya’nın NATO Üyeliğine Verilen Vize Ne Anlama Geliyor?

TUDPAM Başkanı
 
Giriş
 
Vladimir Putin’in Rusya’da iktidara gelmesinin ardından dirilmeye başlayan yeni Rusya’nın, eski Sovyet coğrafyaları üzerinde birtakım planları olduğu, bugüne kadar gerçekleştirilen eylemlerle görülmüştür. Özellikle Post-Sovyet coğrafyası olarak adlandırılan bölgelerde Rusya, yeniden nüfuz alanı yaratmaya ve bu bölgelerdeki belirleyici aktör konumuna gelmeyi arzulamaktadır. Hal böyle olunca da bölgede yer alan egemen aktörler, konuya itirazını siyasi ve ekonomik çözümlerle aramaktadır. Bunların başında gelen Ukrayna, 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinin ardından açık bir dille Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) üyeliği konusunda iradesini beyan etmiştir. Aradan geçen yaklaşık on yıllık zaman diliminde de Rusya, Post-Sovyet bölgelerinde Soğuk Savaş mantığıyla ifade edebileceğimiz ‘Batı Bloku’nun varlığına müsaade etmek istememektedir. Nitekim son dönemde Ukrayna’nın uğradığı işgal buna en önemli örnek olarak gösterilebilir. Süreç bu şekilde ilerlerken Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılım sürecini başlatması ise manidar olmuştur.
 
Tehdit Algısı ve NATO’ya Göz Kırpma
 
Rusya siyasetinin son yirmi yılında aktif rol oynayan Putin, yakın çevresinde ciddi manada bir nüfuz yaratmayı kafasına koymuş görünmektedir. Çünkü detaylarıyla bakıldığında Rusya’nın yakın bölgelerinde kendisine muhalif olabilecek hiçbir unsuru, ama dolaylı ama doğrudan, bir müdahaleyle barındırmadığına şahit olunmaktadır. Bunun en son örneği ise Ukrayna’da görülmektedir. Volodimir Zelenski’nin ısrarcı Batılı yaklaşımı ve Rusya’nın dirayeti, bugün yaşanan savaşın doğmasının en önemli nedenleri arasında yer almıştır.
 
Ukrayna’nın son yıllardaki Batı’ya dönük politikası ve Batı nüfuzunun ülke bünyesinde artmış olması Rusya’nın etki alanının kaybolma ya da azalma ihtimalini doğuracağı için, acil müdahale ile bölgeye yeni bir düzen verilmeye çalışılmıştır. Batı’ya, özellikle NATO’ya yakın olmanın bedelini ödettiğini düşünen Rusya, aynı zamanda kendi elleriyle Finlandiya ve İsveç’i de NATO’nun kucağına itmeyi başarmıştır.
 
NATO’ya dahil olmak üzere süreci başlatan Finlandiya ve İsveç, NATO’nun tüm üyelerinin onayını almak zorundadır. Süreç içerisinde Türkiye ve Macaristan’ın iki ülkeye de yeşil ışık yakmadığı görülmüştür. Türkiye’nin iki ülkeden de spesifik taleplerinin olması ve bu taleplerinin karşılanmasını beklemesi süreci uzatmanın yanı sıra iki ülke için endişe doğurmuştur. Çünkü artan Rus tehdidi ve buna yönelik alınacak önlemler iki ülke için de kritik öneme sahip bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.
 
Türkiye’nin Finlandiya’ya Yeşil Işığı
 
Yoğun bir diplomasi sürecinin ardından Türkiye, Finlandiya’nın ülkesinin endişelerini ve taleplerini karşıladığını beyan etmiştir. Konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; “Ülkemizin güvenlik kaygılarını gidermek yolunda gösterdiği hassasiyet ve kaydedilen mesafeye binaen Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün, Meclisimizdeki onay sürecini başlatmaya karar verdik[1]açıklamalarında bulunmuştur.
 
Türkiye’nin verdiği bu vize Finlandiya tarafından da memnuniyetle karşılanmıştır. Hatta Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, ülkesine döndükten sonra yaptığı açıklamada; artık rahatladığını ama sürecin devam ettiğini belirtmiştir. Türkiye’den gelen sözlü onayın ardından gerçek ve somut adımlar atmaya devam edeceklerinin de altını çizmiştir.[2]
 
Türkiye’nin Bu Hamlesi Ne Anlam İfade Ediyor?
 
2022 yılının Mayıs ayında İsveç ve Finlandiya’nın resmen NATO’ya üyelik başvurusunda bulunmasının ardından Türkiye, aday ülkelerin üyelik süreçlerine onay verebilmek adına birtakım somut adımlar talep etmiştir. Aradan geçen yaklaşık bir yılın ardından Türkiye, geçtiğimiz günlerde Finlandiya’nın NATO üyeliği için onay sürecini başlattıklarını açıklamıştır. Peki sürecin bu kadar sürede çözümlenmesi ne anlam ifade etmektedir?
 
NATO üyesi olup Rusya ile bu kadar yakın ilişki kurabilen tek ülke olan Türkiye, uluslararası konjonktürün üzerine yüklediği sorumluluğu en iyi şekilde idare etmeye ve iki taraf için de denge politikası yürütmeye çalışmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile son dönemde ciddi kırılmalar yaşayan Türkiye’nin, Rusya’yla yakınlaşması ve hatta güvenlik konuların da bile Rusya ile ikili ilişkiler geliştirmesi, Türkiye’nin ekseninin kaydığı yönünde eleştirileri de beraberinde getirmiştir.
 
2022 yılının Mayıs ayından itibaren İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine sıcak bakmayan Türkiye, bunu konjonktürün üzerine yüklediği sorumluluk çerçevesinde değerlendirmiştir. Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşta diplomasi kanallarını rahatlıkla kullanabilen Türkiye, başta savaşan taraflar olmak üzere Birleşmiş Milletler (BM) ve birçok uluslararası kurum ve kuruluş tarafından takdirle karşılanmaktadır. Hal böyle olunca Türkiye, kazanım sağladığı diplomatik yolları, ulusal çıkarlarına doğru da döndürmektedir.
 
NATO’nun genişlemesi konusunda, örgütün önüne taş koyduğu noktasında ABD tarafından eleştirilen Türkiye, Finlandiya’nın üyeliğine onay vereceğini açıklayarak bu eleştirileri bertaraf etmiştir. Batılı ülkelerin ve ABD’nin sert eleştirilerine maruz kalan Türkiye, NATO’nun genişlemesine engel olmadığını ve Rusya’nın çıkarına dönük hareket alanı yaratmadığını göstermiştir.
 
Türkiye’nin Finlandiya’nın NATO ittifakına katılım için gereken onayı vereceğini yönünde eğilim sergilemesi ise Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov tarafından “…Türkiye’nin kendi çizgisi ve çözmeye çalıştığı kendi NATO içi sorunları var…”[3]açıklamasının yapılmış olması, Rusya’nın Türkiye’nin olası hamlesinden rahatsızlık duymayacağı şeklinde yorumlanmıştır. Dolayısıyla Türkiye’nin Finlandiya’ya onay verme süreci yumuşak bir geçiş sürecini de doğurmuş olacaktır. Tabii Türkiye, Finlandiya’ya yeşil ışık yakarken, İsveç’e yeşil ışık yakmamasını da bir denge politikası ve ülke üzerine yöneltilen eleştirileri savuşturma siyaseti olarak da görmek mümkündür. Ayrıca Türkiye’nin Finlandiya’ya onay verme sürecini başlatmasının ardındaki bir diğer nedenin de ABD Kongresi’nin F-16 savaş uçakları konusundaki ciddi direncini kırmaya çalışmak olduğu da söylenebilir.
 
Değerlendirme
 
Rusya-Ukrayna arasında başlayan savaşın, geniş coğrafyalara yayılabilme ihtimalinin bulunması ve Putin’in Post-Sovyet coğrafyalarında dolaylı ya da doğrudan bir biçimde nüfuzunu arttırması, başta Finlandiya ve İsveç gibi ülkelerin farklı odaklara yönelme iradesini doğurmuştur. Güvenlik konularında endişelerinin doğmasının ardından NATO’ya katılım konusunda girişimde bulunan iki ülke Türkiye ve Macaristan tarafından engelle karşılaşmıştır. Finlandiya’nın Türkiye tarafındaki engeli kalktığı ve onay sürecinin başladığı bu hafta içi belirtilirken; İsveç’e hala kırmızı ışık yanmaya devam etmektedir.
 
Türkiye’nin eline geçen kritik öneme sahip süreci iyi yönetmeye çalıştığı görülmektedir. Kendi ulusal güvenlik kaygılarını önceleyen ve bu minvalde de siyasi çözümler talep eden Türkiye, NATO kanadına kendisiyle problemli bir ülke daha dahil etmek istememektedir. Fakat aynı zamanda da ne ABD ve Batılı ortaklarını ne de Rusya ile süregelen ilişkilerini yıpratmak istememektedir. Bunun için de dengeli bir politika yürüten Türkiye’nin, Rusya tarafından gelen açıklamalardan sonra Finlandiya’nın üyeliği için vize verdiği de gözden kaçmamalıdır.
Böylelikle Türkiye, Rusya’nın endişelerini anladığını ama ittifak ruhuna göre hareket etmenin verdiği zorunluluğu yerine getirmiştir. Aynı zamanda da ABD ve Batılı ortaklarının tarafına yönlendirdiği sert eleştirileri savuşturucu bir mekanizma yaratmıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere Türkiye, diplomasi kanalını çok iyi kullanmaya devam etmekte ve hem savaşan taraflar hem de NATO ve Rusya arasında iyi bir denge aktörü olmayı da sürdürmektedir.
Kaynakça
[1] “İki ülkenin NATO üyelik süreci: Türkiye’den Finlandiya’ya onay! İsveç medyası çılgına döndü…”, CNN Türk, https://www.cnnturk.com/dunya/iki-ulkenin-nato-uyelik-sureci-turkiyeden-finlandiyaya-onay-isvec-medyasi-cilgina-dondu?page=1, (Erişim Tarihi: 18.03.2023).
[2] “Niinistö: “Relieved for now,” following Turkey visit”, YLE, https://yle.fi/a/74-20022996, (Erişim Tarihi: 18.03.2023).
[3] “Friday’s papers: Niinistö in Turkey, Russia disappointed, Marin tops approval poll”, YLE, https://yle.fi/a/74-20022812, (Erişim Tarihi. 18.03.2023).

Webinara
Kayıt Ol !

Son 2 Gün