Blog Yazılarımız

TUDPAM | Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi > Analizler > Türkiye ve ABD’nin Suriye İç Savaşı’ndaki Konumları

Türkiye ve ABD’nin Suriye İç Savaşı’ndaki Konumları

Hazal ÇAKALOĞLU

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Yüksek Lisans

Bu araştırmada yakın dönemde meydana gelen gelişmeler sonucunda Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Suriye iç savaşındaki tutumları değerlendirilmiştir. 2011’den itibaren Arap Baharı ile başlayan Suriye sorunu günümüze kadar devam eden karışıklık, farklı aktörlerin müdahil olmasıyla birlikte uluslararası iç savaş halini almıştır. Önceleri Esad’ın hakimiyetini sürdürüp sürdüremeyeceği şeklindeki tartışmalar ilerleyen yıllarda ülkenin iç savaş yaşamasıyla uluslararası sorun halini almıştır. Gelinen noktada Esad’ın iktidarda kalabilmek için her ittifakı kurabileceği görülebilmektedir. Türkiye ile ABD ise her ne kadar “müttefik” devletler olsalar da farklı ittifaklara dahil olarak karşıt politikalar yürütmüşlerdir. Çalışmada sırasıyla Türk ve ABD dış politikasında Suriye politikaları ayrı ayrı değerlendirilmiş, iki devletin ortak oldukları ve ayrıldıkları noktalar belirlenmeye çalışılmıştır.

Türkiye’nin Suriye Politikası ve Etkileyen Faktörler

Türkiye’nin uluslararası alandaki değişim ve dönüşüm sürecinin bir parçası olan Suriye’den çeşitli nedenlerle ulusal güvenlik kaygısı taşıdığı görülmektedir. Türkiye milli çıkarları ile tarihi sorumlulukları çerçevesinde sahada ve masada etkin varlık göstermek amacındadır.[1] Türkiye’nin Suriye iç savaşına tepkisi iki aşamalı olarak değerlendirilebilir: İlk olarak temel Türk dış politikası ve uluslararası konjonktürden kaynaklanan genel şartlar; ikincisi Suriye’ye özgü nedenlerle algılanan kaygılardır.

Genel şartlar;

  • “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” vizyonu ile uygulanan girişimci ve insani politika sayesinde insanlığın ortak hedeflerine katkıda bulunma amacında olmak.
  • Türkiye kendi ulusal amaçlarını sağlamak ve 2023 hedeflerini gerçekleştirmek
  • Yakın bölgemizde yaşanan istikrarsızlık ve güvensizlik ortamı
  • Küreselleşmenin getirdiği tehditler,
  • Terörizmin yaygınlaşması ve getirdiği tehditler
  • İkili düzeyde ve çok taraflı platformlarda etkin ve samimi iş birliği ve bilgi paylaşımının eksikliği şeklinde sıralanabilir.[2]

Suriye’ye özgü nedenler ise;

  • Suriye topraklarından kaynaklanan terör örgütleriyle mücadele etmek (PKK/PYD/YPG ile DAEŞ ve diğer terör örgütlerinin varlığı ve faaliyetleri),
  • Ulusal güvenlik ve çıkarlarımıza yönelik tehdit algısı
  • Suriyelilerin güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüşlerinin sağlanması
  • Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması,
  • Suriye halkının meşru taleplerinin kabul edildiği sistemin inşa edilmesi,
  • Güney sınırımızda bir terör koridoru oluşturulmasına engel olmak,[3]
  • Ülkenin asli kurucularından olan Suriyeli Türkmenlerin Suriye’nin geleceğinde hak ettikleri yeri alabilmesi için siyasi estek vermek şeklinde özetlenebilir.[4]

ABD’nin Suriye İç Savaşındaki Politikası

ABD’nin Suriye’de müdahil hale gelmesi ise geleneksel dış politika argümanı olan asil motivasyonlar ile ABD kamuoyuna sunulmuştur.[5]  Bu noktada DAEŞ temel bir rol oynamıştır. Politikanın realist geri planı ise ABD’nin Suriye elçisi William Roebuck’un Arap Baharı devrimlerinden beş yıl önce gönderdiği gizli telgrafta yansıtılmıştır. Telgrafta, yoksul Suriyelilerin her alanda etkili olan Şii politikası ile Şiileştiği, Esad hükümeti ve Esad ailesinin ülkede giderek yozlaştığı ve hükümetin iktidara yönelik komplolara karşı hassasiyeti belirtilmiştir. Kürtlerden telgrafta önemle bahsedilmiştir. Kürtlerin en örgütlü ve cüretkâr siyasi muhalefet ve sivil toplum gruplar olduğu belirtilmiştir. Suriye’nin kuzeydoğusunda, Şam ve Halep’te yoğunlaşan Kürtlerin ön plana çıkarılmasının, Esad hükümetinin endişelerini artıracağı salık verilmiştir.

Günümüzde ABD, koalisyonlar ya da ortaklıklar yoluyla Suriye’ de kendi amaçlarını korumaya ve gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Ancak bu ortaklıkların DAEŞ (ID, diğer adıyla ISIS/ISIL: Irak Şam İslam Devleti)’in kalıcı yenilgisini garanti etmeyeceğini iddia etmektedir. Bu nedenle Irak hükümetinin kuzeydoğu Suriye’den Irak vatandaşlarını ülkelerine geri gönderme amacı vardır. ABD, Irak’taki güvenlik kaygılarını Suriye ile birleştirmiştir. ABD, Irak’ta gösterdiği terör örgütlerine karşı halkı korumaya yönelik başarıyı Suriye’ de de tekrar etmeyi amaçlamaktadır.

ABD Dış Politikasını Etkileyen Faktörler

Nükleer, kimyasal ve biyolojik kitle imha silahlar (KİS), Amerika Birleşik Devletleri’nin güvenliği ve uluslararası barış için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

ABD Politikası Biden Yönetimi, BMGK Kararı 2254(2015)’te öngörüldüğü gibi ABD’nin çatışmaya siyasi çözüm bulma hedefine ulaşmak için dört politika önceliği belirlemiştir:

(1) İslam Devletine karşı ABD ve koalisyon kampanyasını sürdürmek;

(2) yerel ateşkesleri desteklemek;

(3) insani erişimin genişletilmesi ve

(4) insan haklarını ve silahların yayılmasının önlenmesini teşvik ederken, hedefli yaptırımların uygulanması da dahil olmak üzere, hesap verebilirlik ve uluslararası hukuka saygı için baskı yapmak.[6]

ABD, Suriye politikasını BMGK (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi)’nin 2254 (2015) sayılı kararına göre belirlemektedir. Bu nedenle son zamanlarda Beşar Esad’ın Arap Ligi’ne dönüşüyle sonuçlanan komşularıyla yumuşama politikası ve kazandığı meşruiyet ile ilgilenmemektedir.[7] Suriye ve Esad 2019’dan bu yana Sezar yaptırımlarının etkisindedir.[8] Bunlara ilaveten halihazırda konuşlu olan dokuz yüz ABD askerinin Suriye’de mevcut bulunmaktadır.[9] Bu güçlerin geri çekilmemesinin, ABD ve Suriye arasındaki gizli görüşmende başarısızlık sebebi olduğu iddia edilmektedir.[10]

DAEŞ, ABD’nin politikasında önemli bir konuma sahiptir. DEAŞ’ın 2022’deki yenilgisinden sonra Suriye’nin orta ve güneyinde, Başkan Beşar Esad rejimi kontrolündeki bölgelerde üstünlük sağladığını iddia etmektedir. Suriye’nin güneyinde yeniden ortaya çıkmış ve Humus, Hama, Rakka ve Deyrizor vilayetlerinin geniş bölgelerinde operasyon gerçekleştirmiştir.[11] .DAEŞ, 2022’deki liderlik kayıplarına rağmen küresel ağını, markasını ve operasyonlarını özellikle Afrika’da genişletmiştir. Gözaltında on bin DAEŞ’li ve Suriye’deki yerinden edilmiş kişiler kamplarında on binlerce çocuk bulunmaktadır.[12] ABD Politika Araçları Suriye Eğit ve Donat Programı Kongre tarafından 2014 yılında yetkilendirilen ve IŞİD Karşıtı Eğit ve Donat Fonu (CTEF) tarafından finanse edilen Suriye Eğit ve Donat programı, Suriye’deki ortak güçleri İslam Devleti’ni yenebilecek duruma getirmeyi amaçlamaktadır.[13]

ABD’nin Suriye Politikasında Türkiye ve Kürtlerin Konumu

Suriye’nin kuzeydoğusunda yoğunlaşan etnik azınlık Kürtler, en örgütlü ve cüretkâr grup olmanın yanı sıra Kürtler, kendilerine ait bir ülkeleri olmayan dünyanın en büyük etnik grubunu oluşturmaktadır.

“Türk Kolonu” İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bu yana ABD dış politikasında bir dayanak noktası olmuştur. Bir telgrafta belirtildiği gibi, “İstikrarlı bir Türkiye, esas olarak jeostratejik nedenlerle ABD için önemlidir. Türkiye, sorunlu Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu bölgelerinin ortasında yer almaktadır ve Orta Asya/Kafkaslar ile Avrupa arasında kritik bir enerji geçiş merkezidir”.

Kürtleri “korumak”, Washington’ın Irak’a yönelik işgal öncesi ambargosunun başlıca gerekçelerinden biridir. 1992’den 2003’teki işgale kadar ABD, Irak’ın kuzeyindeki Kürt bölgeleri üzerinde bir “uçuşa yasak bölge” uygulamıştır.[14]

2013 yılında Beşar Esad, Türkiye’nin güney sınırındaki alanı boşaltmıştır. YPG burada başlangıçta Rojava olarak adlandırılan ve ardından 2018’de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (AANES) isimli özerk yönetimi kurmuştur.[15]

2014’te ABD, IŞİD ile mücadelesinde Türkiye ile isyancı Kürt tehlikesi hakkında anlaşmazlığa düşmüştür.  ABD, bu durumda müttefik olarak YPG’ ti “müttefik” olarak kullanmayı uygun bulmuş, YPG ve Türkiye arasında dengeleme politikası izlemiştir.[16] Bu doğrultuda Türkiye’nin düzenlediği sınır ötesi operasyonları denge bozucu olarak nitelemektedir. ABD, bu politikayla YPG ile ortaklık ilişkisini sürdürmeyi amaçlamaktadır.

Yakın dönemde Moskova’da üçlü görüşme gerçekleşmiştir. İç ve dış faktörler bu gelişmelere zemin hazırlamıştır. Irak’ın işgal ve istila edilmesi Türkiye ve Suriye için güvenlik krizi yaratmıştır. Suriye’de yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü, aşırılık yanlısı ve “terörist” gruplarla mücadele Suriye krizinin başlıca konuları olmaktadır.  Suriye ve Rusya tarafı ise taraflar arası görüşmelerin yapıcı olduğunu vurgulamıştır. Türkiye BM Güvenlik Konseyi’nin Aralık 2015’te yayınlanan 2245 sayılı Kararını temel almaktadır.[17]

Sonuç

Bu çalışmada Türkiye’nin uluslararası sistemin dönüşüm geçirdiği bu dönemde yakın coğrafyasında meydana gelen güç mücadelesinde ulusal çıkarlarını korumaya çalıştığı Suriye iç savaşı hakkında değerlendirme yapılmaya çalışılmıştır. Meydana geldiği dönem itibariyle “demokrasi talebi” ile başlayan dönüşüm dalgasının sonuçları Orta Doğu’da iç savaş ve karışıklıklar ile sonuçlanmıştır. Burada ABD’nin öncüsü olduğu uluslararası sistemin yine ABD’nin talebi ile başlayan Büyük Orta Doğu Projesi’nin de amaçlarından birisi olan demokrasi eksikliği ve bu nedene bağlanan geri kalmışlığın telafi edilmesi olduğu unutulmamalıdır.

Türkiye ise en uzun güney sınırına ve yakın komşuluk ilişkilerine sahip olduğu Suriye’de meydana gelen güç mücadelesi ve otorite boşluğunu beka tehdidi algılamış ve yoğun göç dalgasına maruz kalmıştır. Bu nedenle dış politika önceliklerinden birisi olarak Suriyeli halkın meşru taleplerine uygun bir yönetimle istikrarlı Suriye için çeşitli ortaklıklar kurmak ve askeri güç kullanma yoluyla aktif bir politika izlemektedir.

Kaynakça

[1] 2023 Yılına Girerken Girişimci ve İnsani Dış Politikamız 2022 24.06.2023 tarihinde https://www.mfa.gov.tr/site_media/html/2023-yilina-girerken-girisimci-ve-insani-dis-politikamiz.pdf adresinden alınmıştır.

[2] T.C. DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI 2019- 2023 STRATEJİK PLANI 24.06.2023 tarihinde https://www.mfa.gov.tr/data/BAKANLIK/2019-2023-stratejik-plani.pdf adresinden alınmıştır.

[3] 2023 Yılına Girerken Girişimci ve İnsani Dış Politikamız 2022 24.06.2023 tarihinde https://www.mfa.gov.tr/site_media/html/2023-yilina-girerken-girisimci-ve-insani-dis-politikamiz.pdf adresinden alınmıştır

[4] T.C. DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI 2023 Türkiye- Suriye Siyasi İlişkileri 24.06.2023 tarihinde https://www.mfa.gov.tr/turkiye-suriye-siyasi-iliskileri-.tr.mfa adresinden alınmıştır.

[5] ASSANGE, J. (2015). The WikiLeaks Files: The World According to US Empire , Verso.

[6] (2023). Syria and U.S. Policy 17.4.2023 tarihinde Congressional Research Service https://crsreports.congress.gov/product/pdf/IF/IF11930 adresinden alındı.

[7] EBRAHİM, N. (2023). Arab nations set to rehabilitate Syria’s pariah president in defiance of US. 17.6.2023 tarihinde https://www.cnn.com/2023/05/05/middleeast/syria-arab-normalization-us-objections-mime-intl/index.html adresinden alındı.

[8] (2023). US says it will not normalise relations with Syria’s Assad 17.6.2023 tarihinde

https://www.aljazeera.com/news/2023/5/5/us-says-it-will-not-normalise-relations-with-syrias-assad adresinden alındı.

[9] PARASİLİTİ, A. (2023). Assad will demand high price for return of refugees. 17.6.2023 tarihinde

https://www.al-monitor.com/originals/2023/05/assad-will-demand-high-price-return-refugees adresinden alındı.

[10] (2023). Failure of secret US-Syria talks 17.6.2023 tarihinde https://www.voltairenet.org/article219269.html adresinden alındı.

[11] PARASİLİTİ, A. (2023). Assad will demand high price for return of refugees. 17.6.2023 tarihinde

https://www.al-monitor.com/originals/2023/05/assad-will-demand-high-price-return-refugees adresinden alındı.

[12] (2023). U.S. Officials on Jihadi Threat in 2023 17.4.2023 tarihinde Wilson Center https://www.wilsoncenter.org/article/us-intelligence-jihadi-threat-2023 adresinden alındı.

[13] (2023). Syria and U.S. Policy 17.4.2023 tarihinde Congressional Research Service https://crsreports.congress.gov/product/pdf/IF/IF11930 adresinden alındı.

[14] ASSANGE, J. (2015). The WikiLeaks Files: The World According to US Empire , Verso.

[15] ÇAĞATAY, S. (2021). Turkey vs. the YPG: What’s Next? The Washington Institute for Near East 17.4.2023 tarihinde https://www.washingtoninstitute.org/policy-analysis/turkey-vs-ypg-whats-next adresinden alındı.

[16] (2022). How U.S. Support for Syrian Kurds Actually Benefits Erdogan 17.4.2023 tarihinde The Reference   https://www.thereference-paris.com/20646 adresinden alındı.

[17] (2023).  Turkish-Syrian Normalization: Convergence of Interests after a Long Break 17.4.2023 tarihinde Al- Jazeera https://studies.aljazeera.net/ar/article/5527 adresinden alındı.

Webinara
Kayıt Ol !

Son 2 Gün